Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 2 Mayıs 2011 tarihinde 'özel yetkili savcının' talimatıyla başlatılan operasyonlar ve sonrasında 130 kişinin yargılandığı tarihi dava ülke genelinde olduğu kadar uluslar arası platformda da yankı buldu.

Başkan Aziz Kocaoğlu'nun 397 yıl hapsinin istendiği çoğu üst düzey bürokrat 130 kişinin 'çete kurmak, yönetmek ya da yardım etmek' suçlamasıyla hakim karşısına çıktığı, onlarca bürokratın aylarca hapiste tutulduğu ve geçtiğimiz günlerde 3. duruşması yapılan tarihi davaya AB İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin adalet sistemindeki eksiklikler bölümünde yer verildi. Raporun 21. sayfasında 'İzmir Büyükşehir Davası'ndan '130 belediye görevlisinin yargılandığı yolsuzluk davası' başlığıyla yer verilirken raporda ayrıca Ergenekon, Balyoz ve KCK Davaları'ndaki hukuk ihlalleri de uzun uzun anlatıldı.
Türkiye'de uzun tartışmalara neden olan ve Haziran başında kaldırılarak farklı bir misyon yüklenen Özel Yetkili Mahkemelerin adalet sisteminde açtığı yaraların anlatıldığı AB İlerleme Raporu'nda AB'ye uyum çerçevesinde yapılan Yargı Reform Paketleri'nin adalet sistemindeki aksaklıkları gidermeye yetmediği vurgulandı.
REFORM PAKETLERİ İŞE YARAMADI
Yargı sistemi, Yargı ve Temel Haklar konusu başlığı altında açıklanan meselede yargı alanında bazı ilerlemeler kaydedildiği vurgulandı. Yargının etkinliğini artırmak ve mahkemelerin artan iş yükünü hafifletmek amacıyla mevzuatta değişiklik yapıldığı ifade edilirken Temmuz ayında kabul edilen Üçüncü Yargı Reformu Paketi, Türk ceza adaleti sisteminin yönetilmesindeki sorunlu alanları yeterince ele almamakla birlikte, doğru yönde atılmış bir adım olduğu vurgulandı. Yolsuzluk davalarıyla ilgili soruşturma, iddianame ve mahkûmiyet kararlarına ilişkin bir izleme mekanizmasının hala oluşturulamadığının altı çizilirken 'İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan 130 kamu görevlisiyle ilgili bir yolsuzluk soruşturması başlatılmıştır. Ocak 2012'de İzmir Özel Yetkili Başsavcısı, kamu ihalelerine hile karıştırmak, görevin kötüye kullanılması, rüşvet, sahtecilik ve zimmet dahil 33 suçlamadan dolayı İzmir belediye başkanı için 397 yıl hapis talebinde bulunmuştur. İddianamede, belediye başkanı ayrıca, suç örgütü kurmak ve yönetmek, suçları ört bas etmek ve suçluları korumakla itham edilmiştir. Belediyelere karşı diğer bazı yolsuzluk davaları sürmektedir' denildi.
İZLEME KOMİSYONU HALA YOK!
Raporda yolsuzluk davalarıyla ilgili soruşturma, iddianame ve mahkûmiyet kararlarına ilişkin bir izleme mekanizmasının hala oluşturulamadığı ifade edilirken Yolsuzlukla mücadele davalarında tarafsızlık konusunda endişelerin bulunduğunun da altı dikkatle çizildi. Türkiye'de ve İzmir'in belediyecilik tarihinde bir ilk olan 130 sanıklı davanın AB tarafından dikkatle izlendiğini ortaya çıkaran 2012 İlerleme Raporu'nda devlet memurlarının yargılama esas ve usullerine ilişkin çarpıklığın da altı çizildi.


'72 MİLYONUN GÖNLÜNDE AKLANDIK' DEMİŞTİ
Halen devam eden davayı uluslar arası alanda duyurmaya, kamuoyu oluşturmaya çalışan Başkan Aziz Kocaoğlu, süreç içinde yaşadıklarını anlattığı 'Çete' isimli kitabıyla da dikkat çekmişti. '4 milyon İzmirlinin ve 72 milyon Türk halkının gönlünde aklandık' diyerek davanın vicdanlarda sona erdiğini vurgulayan Kocaoğlu'nun Türkiye'nin adalet sistemindeki eksiklikler olarak İzmir davasının AB raporuna girmesini 'ülke adına üzücü' bulduğu öğrenildi. Bu konuda kapsamlı bir değerlendirmeyi önümüzdeki günlerde yapması beklenen Kocaoğlu'nun yanı sıra aylarca hapis yatan pek çok bürokrat davanın bitmesinin ardından yaşadıkları mağduriyeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımayı düşünüyor.