2000’li yıllara kadar “köy” gibiydi. Lise yıllarımda arkadaşlarımla doğru düzgün oturacak kafe bulamadığımızdan ya İstasyon Çay Bahçesi’ne otururduk ya sigaralı kahvehane ortamlarına maruz kalmak durumunda kalırdık. Çay paramız yoksa Fatih Parkı’nın çimlerine yayılırdık.
Doğru dürüst oturulacak kafe bile olmayan Manisa’da ne olduysa 2000’lerin ortasında oldu. Manisa, İzmir sanayisinin taşınması, yeni yatırımcılara olanak sunması ile gözde bir yatırım kenti haline geldi. Şehrin yapısı buna bağlı olarak hızla değişti, mavi yakalı göçü yaşandı, nüfus ise 15 yılda 2,5 kat arttı. “Köy” olarak adlandırılan Manisa artık kiralık evin dahi bulunamadığı, ev fiyatlarının ise uçtuğu bir kent oldu.
Şehirde bunlar olurken siyasal olarak da bir değişim yaşandı. Merkez sağın kalesi olan, son iki dönemde de MHP’nin iktidarında olan Manisa, tam 78 yıl sonra CHP iktidarı ile tanıştı.
Yeni başkan Ferdi Zeyrek ilk senesinde Manisalıların pek de alışkın olmadığı işler yaptı. Vatandaşa dokunan işler… Manisalı buna pek alışık değildir. Hiçbir belediye başkanını sokakta yürürken görmez çünkü. –Rahmetli Adil Aygül’ü dışında tutayım- Geçim derdi sebebiyle kendisine bir şans verildiğini bilen Zeyrek kent lokantaları ve tanzim satış merkezleri açtı. Uygun fiyata gıda, et, süt satışları yapmaya başladı. Kendisini sık sık sokakta görmek mümkün. Topluma kendini kabul ettirecek işler yaptığını, gerek kente gerekse de ilçelerde vatandaşlarla yaptığım diyaloglarda bizzat gözlemliyorum. Ki görüştüğüm kişilerin çoğu CHP ile aynı mahalleden değil. Manisalıların CHP’ye olan uzaklığı da kırılmış görünüyor.
*
Manisa, İzmir’e “bir o kadar yakın ama bir o kadar uzak” iken artık siyasal olarak da iç içe geçmiş durumda…
Ferdi Bey ile ilgili dikkat çeken bir başka durum ise İzmir’e olan ilgisi…. Keza Özgür Özel’in de İzmir’e olan ilgisi bilinen bir durum. Ama işin içerisinde siyaset girdiğinde tabi başka tartışmalar da beraberinde geliyor.
Tıpkı Özgür Özel’in adının bir dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile anılması gibi... Şimdi sıra Zeyrek’te… Parti kulislerinde dönem dönem Zeyrek’i İzmir’e yakıştıranlar olurken Zeyrek’in İzmir’e aday olmayı düşünebileceğini dillendirenler de bulunuyor.
Egedesonsöz’e verdiği röportajda “Adımın İzmir’de yükselmesi beni mutlu eder” diyen Zeyrek’in afişleri bir süredir İzmir sokaklarını süslüyor. Manisa-İzmir arasındaki ulaşımı 150 TL’den 100 TL’ye indirtmeyi kamuoyu baskısı ile başaran Zeyrek’in sloganı da “Manisa-İzmir artık daha yakın” olması da dikkat çekici… İZBAN’ın Manisa’ya getirilmesi ve İzmir’deki işsizliğin Manisa üzerinden çözülebileceği yönündeki formülasyonları da bulunuyor.
Genel Başkan Özgür Özel’in Manisalı olması sebebiyle İzmirli birçok siyasetçi, Zeyrek üzerinden genel başkan ile iletişim kurarken Başkan Zeyrek’in kentte ilçe başkanları ile de sık sık görüştüğü biliniyor. Ege Belediyeler Birliği Başkanlığı görevini sırtlanması ve sadece Manisa’nın değil CHP’nin Ege’deki en büyük makamında bulunması da Zeyrek’in İzmir ile ilgili konulara daha fazla eğilmesini sağlıyor. Örneğin, İzmir Körfezi’nin ve Gediz Nehri’nin temizliği ile ilgili olarak “Yüzülebilir körfez, temiz Gediz” sloganını da üreten bizzat Zeyrek’ti. Keza belediye bürokrasisine İzmir’den transferler yaptığını da eklemeyi belirteyim.
Manisalılar gözünü her zaman İzmir’de açar. Kendi şehirlerinde göremediklerini İzmir’de görürler. İzmir’e gitmek heyecanlandırır. Manisalı, her zaman İzmir’de yaşamaya özenir. Bu da çok doğaldır. Zeyrek’in İzmir ilgisi belki “Manisalı psikolojisi” de olabilir.
İzleyip göreceğiz.