İZMİR - Ödemiş merkeze 20 kilometre uzaklıkta bulunan ve 1950'li yıllarda terk edilen Lübbey Köyü, satışa çıkartıldı. Toplam 100 hanenin bulunduğu köyün tapuları 'turizm' patentli bir proje karşılığında 1.5 milyon lira bedelle yatırımcıya devredilecek. Proje için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın da kapısını çalan Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin, 'Spekülatif bir satışa izin vermeyeceğiz. Amacımız bir tablo gibi duran Lübbey'i İspanya modeliyle sanat turizmine açmak' dedi.
Egeli Sabah'tan Sezen Özsavrangil'in haberine göre bugüne kadar Lübbey'i turizme kazandırmak için girişimlerde bulunduklarını ancak sonuç alamadıklarını kaydeden Keskin, 'Bir iki yatırımcıya gösterdik. İlgi duydular. Hatta köylülerle biraraya gelen oldu, herkes projeye sıcak baktı. Sonuçta burası turizme kazandırıldığında yol yapılacak etrafındaki köylere de ekonomik canlılık sağlayacak. Ancak sonuç yok. Evlerin hemen hemen hepsi sağlam... Küçük restorasyonlarla muhteşem bir yer haline gelebilir' dedi.
Amaçlarının hem yabancı hem yerli sanatçıların ve üst gelir gruplarının dinlenebileceği bir tatil ya da sanat köyü yaratmak olduğunu ifade eden Bekir Keskin, 'Bu boş köy karşıdan bakınca bir tablo gibi duruyor. İçinde camisi, okulu var. Bazı evlerin içinden birbirlerine geçişleri bulunuyor. Hemen yanı başında belediyenin 1930'lu yıllarda yaptığı elektrik santrali var, olduğu gibi kalmış. Bütünleştirilip restore edilse çok güzel olur. Bunun için muhtarla bütün tapuları çıkarttık, evlerin sahipleriyle görüşme yaptık. Yüzde 90'ı tapuları çok uygun fiyatla devretmeye hazır. 15-20 bin lira gibi rakamlar isteniyor. Yani toplamda 1.5 milyon lira bedelle hepsi alınabilir. Elbette bu satış Güneydoğuda'ki gibi köy satın alma gibi olmaz. Belli bir projeye bağlı olması şart, bunun adına kamulaştırma denebilir. Burası heba olmasın diye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a konuyu ilettik. Bakan Bey, bizzat burayı görmek istedi. Eğer bu bir Kültür Bakanlığı projesi haline gelirse ciddi yatırmcı gelir. Yoksa birilerinin spekülatif olarak alıp, devretmesini istemeyiz. Bu bir Türkiye projesi. Çevresiyle bir bütün olarak yatırımcı bekliyor. Spekülatif satışa razı olmayız. İşin içinde resmi kurumlar olursa eli ayağı düzgün bir proje olur aksi halde ne amaçla kullandığı belli olmayan bir yer istemiyoruz' diye konuştu.

KÖYÜN TARİHÇESİ
Lübbey Köyü, 1800'lü yılların başında yerleşime açılmış. 1860'larda demiryolunun Tire'ye uzanmasıyla İzmir Limanı'na bağlantı kolaylaşınca altın dönemini yaşamış. Hem madencilik hem de tarım ürünleriyle ekonomik atak yapan bölge, Rum, Arnavut Çerkez ve Türkmenlerin ağırlıklı olarak yaşadığı bir alan haline gelmiş. Cumhuriyetin ardından yerleşim ovalara doğru indikçe, zamanla Lübbey'in nüfusu azalmış, 1950'lerde ise tamamen terk edilmiş. Bugün 2-3 yaşlının yaşadığı Lübbey, Ödemiş'in dağlık kesiminde donmuş bir resim gibi duruyor.
ZÜĞÜRT AĞA FİLMİNİ HATIRLATTI
Türkiye'de feodalizmin çöküşünü konu alan filmde Şener Şen, Haraptar köyünün ağasıdır. Yağmur yağmaması ve kuraklığın başlaması üzerine köylüler ağanın ürünlerini çalıp satar ve İstanbul'a kaçarlar. Ağa da topraklarını satarak, İstanbul'a göç eder. Fakat şehir yaşamına ayak uyduramayan ağa elinde, avucunda ne varsa yiyip tüketir. (Egeli Sabah/Sezen Özsavrangil)