Buse AÇIKALIN – Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İstanbul Ortaköy’de Almanya’dan gelmiş bir ailenin yaşadığı gıda zehirlenmesi ülke gündemine oturdu. Gıda zehirlenmesi şüphesiyle Servet ve Çiğdem Böcek ile çocukları Kadir Muhammet Böcek (6) ve Masal Böcek (3) hastaneye kaldırıldı. Anne ve iki çocuğu hastanede hayatını kaybederken Baba Böcek ise entübe bir halde yaşam savaşı veriyor.
Olayla ilgili yürütülen soruşturmada ailenin yediği yemeklerden dolayı zehirlendiği iddia edildi. Konuyla ilgili olarak midyeci, lokumcu ve restoran sahibinin de aralarında bulunduğu dört kişi gözaltına alındı.
Konuyla ilgili olarak İzmir’de bulunan ve merkezi bir yerde dükkan içerisinde ruhsatlı midye satışı yapan bir esnaf açıklamalarda bulundu. Esnaf, olayın trajik olması sebebiyle ismini vermek istemedi.
‘MÜŞTERİLERİMİZ HABERİ DUYUP KORKMUŞLAR, SATIŞLARIMIZ DÜŞMEDİ’
Satışların düşüşü konusunda herhangi bir sorun yaşamadıklarını belirten işletmeci, “Satışlarımıza etkisi olmadı. Müşterilerimiz bizi biliyor ve bize güveniyorlar. Duyan ve korkan müşterilerimiz oldu” dedi.
‘MİDYEYİ ERTESİ GÜNE BIRAKINCA RAHATSIZLIK VEREBİLİR’
Taze olmayan midye konusunda uyarılarda bulunan işletme sahibi, “Midyeyi ertesi güne bırakınca rahatsızlık verebilir. Midyeyi günlük taze çıkarınca hiçbir problem olmaz. Midyeyi yiyince tadından bozukluğu kolay bir şekilde anlaşılabilir. Aile Almanya’dan gelmiş, yeni denemişlerdir belki fark etmemişlerdir bozuk olduğunu” diye konuştu.
‘BEN TEZGAHA ÇIKARKEN BAYAT MİDYE SATARDIM, DÜKKAN SAHİBİ OLUNCA BÖYLE YAPARSAM KENDİ FİŞİMİ ÇEKMİŞ OLURUM’
İşletme sahibi bir dönem tezgahta satış yaptığını belirterek itiraf niteliğinde açıklamalarda bulundu. Tezgahta satış yaparken bir önceki günden kalma midyelerle yeni midyeleri karıştırıp sattığını anlatan işletme sahibi, “Vatandaşlar midyeyi bildikleri, tanıdıkları yerlerden alsınlar. Faturalı ve denetimli yerlerden alsınlar. Ben zamanında seyyar satıcılık yaptım seneler boyunca. Ben o zamanlar kalan midyeyi atmıyor veya dağıtmıyordum. Ertesi gün yine karıştırıp veriyordum. Bugün dükkan olduğum için yapma şansım sıfır, bugün öyle bir şey yapsam ben biterim. Kendi fişimi kendim çekmiş olurum” ifadelerini kullandı.
‘HER GÜN DENETİME GELİYORLAR, İZMİR’DEKİ MİDYELER DE ARTIK TAMAMEN ÇİFTLİK MİDYESİ’
Denetimler konusunda özellikle midye dükkanlarının çok sıkı olduğunu belirten işletmeci, “Neredeyse her gün denetime geliyorlar bizlere. Biz faturalı çalışıyoruz, kaç kilo geliyor kaç kilo satılıyor hepsi biliniyor. Çiftlik midyesi bizimki, biz satın alırken de garantiye alıyoruz. Dükkan olduğumuz için kötü yapma gibi bir şansımız yok, Allah korusun bir sefer olursa kepengi indiririz. Her sabah faturamız muhasebeciye gidiyor ve öyle olması gerekiyor. Maliye buraya gelip 3-4 saat takip ediyor. Aldığımız limona kadar yerini söylüyoruz. Biz midye faturasını gösterirken limonu da soruyorlar çünkü limonsuz satamayacağımızı biliyorlar. Tabağa kadar faturası var. İzmir’de midye toptancılarının neredeyse hepsi imalat olarak geçiyor. Birçoğu da çiftlik midyesi satıyor, deniz midyesi satışı çok azaldı. Sıkıntı toptancıdan alındığı anda çıkmıyor artık, faturalı çiftlik midyesi satıyor birçoğu. Zaten kimse de İzmir’de bunun riskine girmez. Bunun zehirlemesi hastanede bitiyor. O çıkan rapordan sonra kurtuluş ihtimali sıfır” diye konuştu.





