İZMİR - İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim PİRİM' in moderatörlüğünde, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Hematoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Ercüment Ovalı'nın konuşmacı olarak katıldığı panele; İzmir Vali Yardımcısı Şükrü Kaya, İzmir Halk Sağlığı Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tözün, İzmir İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Neşe Zeren, İzmir Kamu Hastaneler Birliği Kuzey Bölgesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Nuri Dilek, Çiğli Kaymakamı Mustafa ARI, Konak İlçe Emniyet Müdürü İsmail Akın Türk, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Abdullah Taşyurt katılırken, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'ni, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tancan Uysal, Tıp Fakültesi Dekanı Mehmet Ali Malas, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Akar, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Demir, Sağlık Meslek Yüksekokul Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mustafa Soyöz, Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selen Akyol Bahçeci temsil etti.
Panele konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Ercüment Ovalı, 'Tüm Dünyada kök hücre nakliyle 60'a yakın hastalıkta hayatlar kurtarılıyor. Ancak ülkemizde her yıl bin 500 kişi de uygun doku bulunamadığı için kaybedilmekte. Hastanelerimizde doku bilgi bankalarımız var ama yeterli değil. Mutlaka, halka açık kordon kanı bankaları kurulması gerekmekte. 75 milyonluk ülkemizde, kullanabilir doku verisi 15 bin civarında. 400 bin nüfuslu Kıbrıs Rum Kesimi'nde ise bu rakam yüz binin üzerinde. Bu oran, ne kadar geride olduğumuzu gösteriyor. İçler acısı bir durum. Halka açık kordon bankası en büyük ihtiyacımız ve bunun merkezi kesinlikle İzmir olmalı çünkü İzmir doku grubu yönüyle çok zengin. İzmir'deki vatandaşlarımız bilgilendirilerek kordon kanı verilerini mutlaka bağışlamalı. Böylelikle bu bağışlar ülkemize en az 60 yıl hizmet edecektir.' dedi.
HALKA AÇIK KORDON KANI BANKACILIĞI, İLK İZMİR'DE KURULUYOR
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Pirim, hem kemik iliği hem de kordon kanı bankası kurmak, bunlarla da şehri dünyaya açmak hedefinde olduğunu ifade eden PİRİM sözlerine şöyle devam etti: 'Şu an gönüllü olanların hastanelerine gelip form doldurabileceklerini, gönüllülerden ilk aşamada sadece telefon ve adres bilgilerini alacaklarını belirterek, Avrupa'daki kurum tarafından akredite olduktan sonra kemik iliği bankacılığı için uluslararası kurumlara başvuracağız. Böylece tüm dünya ile entegre olacağız' dedi.
İZMİR'E EN İYİ ÖRNEK
İzmir'in çok göç almasının doku grupları çeşitliliğini de arttırdığı için büyük avantaj olduğunu söyleyen Pirim, neden İzmir'de kemik iliği bankası kurulması gerektiğini şöyle açıklıyor: 'İzmirlilerin kemik iliğinin Türkiye ve Dünya'da ilik bekleyen hastalara uyma şansı yüksek. Çünkü kent her yerden göç alıyor, homojen bir yapısı var. Kan kanserli, lösemili bir hasta için öncelikle bu kişinin kardeşlerine bakılır. Çünkü en uygun doku uyumu çok büyük oranda kardeşlerden çıkıyor. Sağlık Bakanlığı, hastanın yakınlarından 20kişiyekadar testine izin veriyor. Bu dünya ülkelerinin çok çok üzerinde bir sayı. Bu açıdan Türkiye'nin Dünya'da alternatifi yok. Ama bazen dokuların hiç biri uymayabiliyor. İşte o zaman kemik iliği bankasına ihtiyaç duyuluyor. Bu bankada hastayla aynı dokuyu taşıyan, eşleşen doku olup olmadığı tartışılıyor. Eğer bulunursa o zaman o doku örneğini veren kişiyle irtibata geçilip, kemik iliği verip vermeyeceği soruluyor ve bu şekilde çözüme gidiliyor' dedi.





