Metehan UD / EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde binlerce işçinin dört gözle beklediği yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başlıyor.
İZENERJİ’de bünyesinde çalışan 13 bin işçinin üyesi olduğu DİSK Genel İş İzmir 2 ve 9 Nolu Şube ile Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEM-SEN) yetkilileri yarın (17 Aralık) saat 14.00’de masaya oturacak.
9’uncu dönem TİS taslağı ise temsilciler ve kurulan işyeri komiteleri ile birlikte hazırlandı. İşyeri komiteleri bir araya gelerek TİS taslağı üzerine tartışmalar gerçekleştirip süreç ile ilgili yol haritalarını belirlediler.
TALEPLER NELER?
Egedesonsöz’e konuşan şube yöneticileri ve temsilcileri beklentilerini anlattı. Sözleşme görüşmelerinde ana beklentiler, şirketler arasındaki maaş eşitsizliğinin giderilmesi, yoksulluk sınırının üstünde ücret ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi talepler yer aldı.
YOKSULLUĞU, SEFALETİ KABUL ETMİYORUZ
Eren Bilgen (Şube Yöneticisi): Toplu sözleşme taslağını İZENERJİ emekçisi arkadaşlarımızla birlikte İzmir'in her noktasını gece gündüz demeden dolaşarak oluşturduk. İşyerlerinden harekete geçerek işçi komiteleri kurduk. Tek talebimiz ücretler değil. Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesinden hayvan haklarına varıncaya kadar geniş bir TİS taslağı hazırladık. Yüksek bir beklentimiz var. Aynı işi yaptığımız aynı alanda çalıştığımız diğer İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirket çalışanı emekçi arkadaşlarımız ile aramızda ciddi bir farklılıklar var. Bu farklılığı da bu TİS sürecinde kapatacağız. TİS görüşmeleri kapalı kapılar ardında kalmayacak ve neler yaşandıysa işçi arkadaşlarımızla paylaşacağız ve TİS süreçlerine dahil olmasını sağlayacağız. İşyeri komitesine seçilen her birimden bir arkadaşımızın TİS oturumuna katılımını sağlayacağız. Ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde yerel yöneticiler, işçi sınıfının ve emekçilerin haklarına dönük yaptıkları açıklamalara uygun bir şekilde masaya oturmalılar. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay, 2 gün önce yaptığı açıklamada yoksulluk sınırını baz almıştı. Biz de yoksulluk sınırını baz alıyoruz. Onun üzerine bir toplu sözleşme talebimiz var. Bununla da beraber hayat bulacağını düşünüyoruz. Tüm İZENERJİ emekçisi arkadaşlarımıza diyoruz ki birlikte yürüteceğiz, birlikte başaracağız. SODEMSEN’nden de vazgeçilmeli. Ülkemizde milyonları ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri nasıl işçilerin içine sinmiyor ise, metal iş kolunda MESS açlığı, yoksulluğu dayatmaya çalışıyor ise SODEMSEN de aynıdır. Belediyemizin bu tavırdan vazgeçmesini bekliyoruz. Bize dayatılan sefaleti, yoksulluğu kabul etmiyoruz ve borçla yaşamak istemiyoruz. Demokrasiyi savunduğunu iddia eden bu yerel yönetim de bilsin ki biz işçiler, emekçiler olarak ne demokrasiden, ne ekmeğimizden ne de geleceğimizden taviz vermeyeceğiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.
TALEPLERİMİZ ÇOK YÜKSEK DEĞİL
Özlem Gümüş (Eşrefpaşa Hastanesi Baş Temsilcisi): Biz bu dönem işçi komitelerini harekete geçirerek bir taslak çalışması yaptık. En baştaki talebimiz eşit işe eşit ücret ilkesinin hayata geçirilmesi. Şirketler arasındaki farklardan tutun da kadın ve erkekler arasındaki eşitsiz çalışma koşullarına kadar birçok yönde sıkıntılar mevcut. Eşrefpaşa Hastanesi’nde çalışıyorum ve çalışma alanımızla ilgili birçok maddemiz eksikti. Şu ana kadar olan sözleşmelerde sağlık birimlerinin talepleri rafta kalmıştı. Gerek çalışma düzenimiz, ara vermeden çalışmaya devam etmemiz ve gerekse 12, 16, 24 saatlik çalışma vardiya sistemimiz diğer birimlerle eş değer değil. TİS’te bunun üzerinde de durduk. Ülke genelinde maaşlar asgari ücret üzerinden şekilleniyor ama işçiler sadece kira ve faturalar için çalışmamalı. Bir refah ortamının sağlanması gerekiyor. Taslağımızı bunun üzerine tamamladık. Sosyal belediyecilik anlayışı ile yönetilen bir CHP’li belediyede bizlerin talepleri çok yüksek değil. İnsanca yaşama düzeyinde olduğu görülecektir.
OLMAZSA OLMAZ: 40 SAAT ÇALIŞMA TALEBİ
Şule Aplsoy (Sosyal Projeler Temsilci): Sözleşmede yer almasını istediğimiz maddeleri birlikte hazırladık. Üç gün süren temsilciler kurulunda taslak çalışmamızı şube yönetimi nezdinde ve diğer birim temsilcileri ile ortaklaştırarak oluşturduk. Sözleşmede olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi 40 saat çalışma süresinin hayat bulması. Memur arkadaşlarımıza TİS sürecinde 10 yaş çocuğu olan ebeveynlere sabah 1 saat geç, akşam 1 saat erken çıkma hakkı verilmişti. Bizler de bu haktan yararlanmak istiyoruz. Diğer bir yandan ise Türkiye’de alım gücü krizi derinleşiyor. İşçi, emekli ve memurun satın alabildiği gıda bile enflasyon karşısında eriyor bu nedenle taban ücretlerimiz bizler için yaşam standartları açısında büyük önem arz etmektedir. Taslağa yazdığımız her bir maddenin arkasında duracak ve gerekli mücadeleyi vereceğiz. İZENERJİ işçilerini ilgilendiren TİS sürecinde hepimizin yüzünü güldürecek imzaların atılmasını ümit ediyorum.
BİRÇOK İŞÇİ ARKADAŞIMIZ İCRALIK
Hamdi Demirkol (Sosyal Hizmetler Temsilcisi): Bu TİS süreci bizim açımızdan iki ayaklı olacak. CHP ve DİSK burada bir sınava girecek. Her iki kurumda yaşam koşullarımızın iyileştirilmesi için üzerine düşeni yapması gerekiyor. Ekonomik krizin sonuçlarını hepimiz iliklerimize kadar yaşıyoruz. Ev kiralarının 20-25 bin TL olduğu bu koşullarda, gıda enflasyonunun sürekli arttığı bu süreçte yoksulluk sınırının altında çalışmak istemiyoruz. Birçok işçi arkadaşımız icralık durumda. İşyerlerini de gezerken de biz de bu bağlamda işçi arkadaşlarımızla bir araya geliyoruz. Bütün işçiler olarak örgütlenip hakkımız olanı istiyoruz. Doğumdan ölüme kadar hizmet verdiğimiz bir yerde yoksulluk sınırının altında kalmayı kabul etmiyoruz. Bu konuda da sesimizi işverenlerimize duyurmak istiyoruz.
ŞİRKETLER ARASINDA EŞİTLİK
Oktay Çetin (Mezarlıklar Temsilcisi): Biz TİS sürecine girdiğimiz günden beri alanları dolaşarak işçi arkadaşlarımızdan taleplerini toplamaya başladık. Gelen talepler konusunda da kendi kurullarımızda bunları birleştirip kendi taslağımızı oluşturuyoruz. TİS sürecinde de bu taslağı baz alacağız. Sözleşmedeki ana amacımız şirketler arasındaki eşitliği sağlamak olacak. Biz bütün şirketlerde ekonomik sosyal maddelerin eşitlenmesini istiyoruz. Aynı işi yaptığımız diğer şirketlerdeki arkadaşlarımızla aynı maaşı almak istiyoruz. TİS’ten ana beklentimiz bu ve mücadelemiz de bunun için olacak. Sözleşmemizin yoksulluk sınırının altında bağıtlanmasını da istemiyoruz. Yöneticilerin ve temsilcilerin bu konudaki tavrı net olacaktır. Sürecin çetin geçeceği görülüyor ama biz bu süreçte sendikal bilinçle hareket edeceğiz. TİS’in tıkandığı noktada alanlarda sesimizi duyurup işçinin de olurunun alındığı bir sözleşme imzalamak istiyoruz.
