Metehan UD / EGEDESONSÖZ- İZBETON'a yönelik operasyonun ardından 'kooperatiflerdeki usulsüzlüklere' yönelik soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı. İddianamede; Örnekköy 3'üncü etap, Örnekköy 4’üncü Etap, Gaziemir-Aktepe/Emrez Mahallesi 1'inci Etap, Karabağlar 3’üncü Etap ve Karabağlar 4’üncü Etapta kat karşılığı inşaat işlerinde usulsüzlük yapıldığı yönünde bildirilen suç duyuruları sonucunda 449 mağdur, 7 şikayetçi, Maliye ve Hazine Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İZBETON A.Ş.'nin suçtan zarar gören olarak tespit edildiğine yer verildi.

3 YIL İLE 45 YIL ARASINDA HAPİS İSTEMİ
Aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu dahil olmak üzere 11'i tutuklu 65 sanığın iştirak halinde ve zincirleme şekilde; nitelikli dolandırıcılık suçlarına karıştıkları belirtildi. Sanıkların, kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu meslek kuruluşlarını, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerini araç olarak kullandıkları kaydedildi. Sanıklar için 3 yıl ile 45 yıl arasında değişen hapis cezaları talep edildi.

İddianamede İZBETON’un yaklaşık 42 milyon TL’lik zarara uğratıldığı ileri sürüldü. İddianamede şu ifadeler yer aldı:

“Belediyeye müracaat eden arsa sahiplerinin kamu ile aralarındaki ilişkilerde var olması gereken iyiniyet ve güven yöntemiyle arsa sahiplerinin arsalarını temin etmek suretiyle onlara kat karşılığı inşaat yapılarak ev teslimi sağlanmak üzere güven duygularının sağlandığı, alınan ve tapuların İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce 6306 Sayılı Yasa Kapsamında İZBETON A.Ş.'nin söz konusu yapım işlerini yapmasına dair düzenlenen protokol karşılığında; İZBETON A.Ş. Söz konusu yapım işini gerçekleştirmek yerine, bu işin ihale işlemleri de yapılmaksızın doğrudan protokol/sözleşme ile yapım yetkilerine haiz olmayan kooperatiflere devredildiği, yine kooperatif mağdurlarının(üyelerinin) kamu ile aralarındaki ilişkilerde var olması gereken iyiniyet ve güven yöntemiyle kooperatife üye edilmek suretiyle onlara kat karşılığı inşaat yapılarak ev teslimi sağlanmak üzere güven duygularının sağlandığı, söz konusu kooperatiflere üye sağlanarak bahse konu olay kapsamında buradan da şahısların paraları alındığı, kooperatiflerin yapım yetkisi olmamasına rağmen devraldığı işleri yukarıda belirtilen alt taşeron şirketlere devrettiği ve tespit edilen müşteki beyanları ile bir kısım şüphelilerin tevilli ikrarlarına göre bu şirketlere müştekilerden alınan paraların aktarımı sağlandığı, dolayısıyla hem arsa sahipleri hem de kooperatiflere üye olan şahısların mağdur edilmiş olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığımızca atanan bilirkişilerce sorumlu tutulan İZBETON A.Ş. bünyesinde oluşan şirket zararının kooperatiflerin tarafı olduğu protokolleri imzalayan şirket temsilcisi imza sahibi yöneticileri, protokollerin düzenlenmesi döneminde temsil görevi bulunan yönetim kurulu üyelerinin- şüphelilerin doğrudan bizzat maddi menfaat sağlamamış olsalar bile TCK'nın 157. Maddesinde düzenlenen "... Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan" ibaresinden de anlaşılacağı üzere yarar sağlanan kişilerin kooperatif sorumluları ile kooperatiflerce işin devri sağlanan şüpheliler olduğu, arsa sahipleri zarara uğratılmaları müteakibinde söz konusu zararları İZBETON A.Ş. Bütçesinden karşılanmışsa da; bu kez de İZBETON A.Ş.'nin, dolaylı olarak da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 41.935.079,38 TL kamunun zarara uğratılmasının sağlanıldığı, kooperatiflere üye olarak katılan ve ödeme alınarak kat karşılığı inşaat işine dair ev/iş yeri/dükkan vaat edilen şahısların da mağdur edildiği, vaat edilen işlerin %22.11 %35.66 seviyelerinde olduğunun bilirkişilerce rapor edilmesi dikkate alındığında, şüphelilerin kendilerine sağlanan güven duygularını bilerek ve isteyerek zedeledikleri, basiretli bir tacir gibi hareket etmedikleri, çift taraflı mağduriyet sisteminin oluşturulduğu olayımızda; yukarıda ismi geçen şüphelilerin fikir ve işbirliği içerisinde 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158/1-d-e-h, 158/3, 37/1, 43/1(Birden fazla müşteki sebebiyle) maddeleri uyarınca üç kişiden fazla iştirak halinde zincirleme şekilde tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında, Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle, Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olacak şekilde dolandırıcılık suçunu işleyerek cezalandırılmaları gerektiği yönünde söz konusu eylem kapsamında CMK'nın 170/2. Maddesi uyarınca kamu davası açılmasına yeterli delil ve inandırıcı şüphenin sübut bulduğu yukarıda ayrıntıları ile belirtilen deliller ve tüm soruşturma evraklarından tespit edildiği,