Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar partisinin il binasında basın mensupları ile bir araya geldi.
Kent ve ülke gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kırkpınar ayrıca basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İZMİR SİZLERİN REVA GÖRDÜĞÜNÜZ KÖTÜ MUAMELEYİ HAK ETMİYOR
Sözlerine İzmir’in verdiği vergi ve aldığı pay ile başlayan milletvekili Kırkpınar, “İzmir sanayisi, limanı, ticareti hizmet sektöründeki güçlü yapısı ülke ekonomimize güçlü katkı sağlamaktadır. İzmir limanı dış ticarette strateji açısında önemli rol oynamaktadır. Türkiye’nin en çok vergi ödeyen illeri arasında İzmir 3’üncü sırada yer almaktadır. Ancak GSMH’den ancak yüzde 1,6 pay almaktadır. Kişi başına dönem mili gelirde ilk 3’de bile değildir. En güncel işsizlik verisi olan veriye göre Türkiye’de işsizlik yüzde 9,4 iken İzmir’de 11.2’dir. Eğitim yaşam kalitesi verilerine göre 0,87 ile İzmir 4’üncü sırada yer alıyor. Kurallara en çok uyan illerin başında İzmir geliyor ancak hizmet alma sıralamasında üvey evlat muamelesi gören il İzmir oluyor. İzmir sizlerin reva gördüğünüz kötü muameleyi hak etmiyor. Hizmet bekliyor, kalkınmayı bekliyor. Alt ve üst yapı sorunları, yol gibi başlanmayan ya da başlanıp bitirilmeyen pek çok sorun bitirilmeyi bekliyor” dedi.
Kırkpınar şunları söyledi:
“TBMM’de 2’inci dönemi geride bıraktığımız bu dönemde bizlere verdiğiniz yetki ile 72 soru önergesi, 16 araştırma önerisi 1 adet kanun teklifi ile birlikte toplam 90 kez konuşma gerçekleştirdim. Verdiğimiz önergelerde kentin sorunlarına değinmeye özen gösterdim. Vatandaşlarımızın acil ihtiyaç duyduğu konularda verdiğimiz önergeler ya hiç cevaplanmadı ya da içeriğine bile bakılmadan tekliflerimiz geçiştirildi. İzmir Körfezi’nde kirliliğe neden olan işletmelerin denetlenmesi, hastanelerin depreme dayanıklılığı, Aliağa gemi söküm tesissilerinin kapasitesinin arttırılması ve çevresel etkisi, hava kirliliği gibi konularında Çevre Şehircilik Bakanlığı’na önergeler verdim. Sadece belediyelerin gayreti ile çözülemeyecek kadar büyümüş olan kronik sorunlar için belediyeler ile koordinasyon sağlanmış mıdır diye sorular sordum. Sayın bakan soru önergelerine niçin cevap vermiyorsunuz? Anayasa ve iç tüzüğe göre 15 gün içinde cevap verilmesi gerektiğini bilmiyor musunuz? Yoksa Anayasayı mı takmıyorsunuz?”
ZEYTİNLER İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ
Zeytinliklerin madenlere açılmasını öngören yasaya tepki gösteren Kırkpınar şu ifadeleri kullandı:
“TBMM’de AK Parti’nin imzası ile yeni bir yasa teklifi sunuldu. Zeytinliklerin madene açılması… Perşembe günü mecliste arbede yaşandı. Sonra salon küçük denilerek plan bütçe salonuna alınmak istendi. Bugün sabah saatlerinde komisyonlardaki üstünlüklerinden kaynaklı yasa geçti ve meclise gelecek. Orada hem ana muhalefet hem muhalefet olarak mücadelemizi meclis kürsüsünden dile getireceğiz. Bu işin en azından ileriye dönük bir tarih ertelenmesi için dile getireceğiz. Zeytinlik alanlarının madenlere açmakla kimlere fayda sağlanmak isteniyor merak ediyoruz. Bunların arsından yine 5’li çete çıkarsa şaşırmayın. Meclisten geçmemesi için tüm gücümüzü ortaya koyacağız. Zeytinlik alanları sadece kıymetinden değil, ülkemizde zeytin ormanları gıda güvenliğimiz ve geçim kaynağımızdır”
GAZİEMİR’İ SORDUK AMA CEVAP ALAMADIK
Soru önergelerine cevap verilmediğini aktaran Kırkpınar “Gaziemir’deki eski kurşun döküm alnındaki sorularımız da yanıtlanmadı. Alandaki nükleer atıklar hangi yolla getirilmiştir? Sordum ancak yine cevap yok. Tesisin yanında hayvanlar yayılmakta ve tesis yerleşim yerine yakın konumdadır. Bölge 18 sene korumasız nasıl bırakılmıştır? ‘Torbalı’ya kaçak olan dökülen buradaki atıklarla ilgili Torbalı’da nükleer ölçüm yapılmış mıdır?’ diye sorduk. ‘Temizleme çalışmaları sıklıkla desteklenmekte midir?’ diye sorduk. ‘Alanda toplam ne kadar nükleer atık tespit edilmiştir?’ diye sorduk ancak cevap alamadık
PROMOSYON HAVASI İLE SEÇİM ÖNCESİ…
“Sağlık Bakanlığı’na İzmir’de bulunan hastanelerin depreme dayanıklılığı hakkında cevap istedik. İzmir’de 12 hastane yüksek deprem riski altında. Buca Kadın Doğum, Menemen Devlet, İzmir Eğitim Diş Hastanesi gibi pek çok hastane depreme dayanıklı olmadığı halde maalesef tahliye edilmiyor. Diğer konu ise yangın konusu. İzmir Diş Hastanesi’nde yangın merdiveni bulunmuyor. Bir yangın çıksa nasıl tahliye edeceksiniz? Özel bir firma yakınında çıkan yangında İzmir trafiği durdu, hasta naklinde sıkıntılar yaşandı. Sayın Cumhurbaşkanımız promosyon havası ile seçim öncesi Şehir Hastanesini açmıştı. Hastanede bakım ve hijyen konusunda sıkıntılar yaşanmaya devam ediyor. Böyle bir ortamda sağlık çalışanlarının hizmet vermesi ve hastaların kontrol edilmesi mümkün değil gibi duruyor”
OTOGARIN KEMALPAŞA’YA TAŞINMASI ÖNGÖRÜLÜYOR
“Burası İzmir. Türkiye’nin 3’üncü büyük şehri. Şu otogar İzmir’e yakışıyor mu? Buradan çıkın Manisa, Uşak, Afyon, Ankara, Erzurum , Erzincan, Kars… Hiçbir yerde böyle bir otogar göremezsiniz. Planlaması yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz. Bende basında çıkan haberlerden durumu biliyorum. Kemalpaşa’ya taşınması öngörülüyormuş. Taşıyın artık otogarı.”
BAŞLARINDA PATLAYACAKTIR
“Partimizin bir temsilcisi olarak parlamentodaki görevimi yerine getirmek için elimden gelen çabaya sarf ediyorum. Özellikle terörsüz Türkiye hikayesinden sonra kendimize ‘son kale İYİ Parti’ diye bir tanımlama yaptık. Çarşamba günü geç saatlerde yoldaydım, meclis grubunda olmayacak şeyler yaşandı. DEM Parti’nin bir milletvekili çıkıyor kürsüde milletimizi soykırımcılık ile suçluyor. Milli kahramanımız Talatpaşa… PKK’nın fesih edilmesi için İmralı’daki şahsa bir heyetle talepte bulunuldu. Onlar yayında bulundular. Soykırımcı yaptılar, kendi Cumhurbaşkanını katleden dediler, Lozan’ı yok saydılar… Bu kürsüye çıkan hatip bizi soykırımcılıkla suçluyor. CHP’nin ilk genel başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturan Özgür Özel ‘iletişimsizlik olmuştur’ diyerek konuyu soğutmaya çalışıyor. Böyle bir şey olmaz. Bu ülke Anayasa ile yönetilir. Partimiz DEM Parti milletvekilinin dile getirdiği bu ifadelerin tutanaklardan çıkarılması için başvuracağız. 85 milyon insana soransanız terörsüz Türkiye olsun mu diye. Tabii ki olsun der. Bu bir kılıf. Atatürk’ün kurduğu bu devletin misakı milli sanıları içinde hesap yapanların hesabı hesap günü geldiğinde başlarında patlayacaktır.”
KİMSE SOYKIRIM DİYEMEZ
“Benim aile Erzurumlu. 1915’te Ermenilerin baskısı yüzünden köyleri yakılıp yıkılmış. Ailemin büyük kısmı Yozgat’a kadar gelmiştir. 2 yıllık süre tamamlandıktan sonra Kazım Karabekir o dönemde büyük mücadele vererek Ermeni çetelerini püskürtüyorlar, 1917 yılında annem Erzurum’a dönerken yolda dünyaya geliyor. Ermeni çeteleri köylere geliyor camilerin kapısın açıyor, içeriye saman dolduruyor, kuru tarafından ateşliyor ve insanları içine yerleştiriyor. Kimse ermeni soykırımı gibi bir ifadeyi kullanamaz. İlçe başkanımızın dedesi de oralı. Kahraman dedesi orada silahlarındaki mermi bitene kadar çatışmışlardır.”