EGEDESONSÖZ- 22 Ekim tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklaması ile başlayan ve kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” süreci olarak bilinen terörle mücadelede yeni döneme ilişkin olarak önemli gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.

Son olarak TBMM'de kurulacak "Terörsüz Türkiye Komisyonu" ile süreç meclis çatısı altında tartışılacak.

Yeni sürece mesafeli olan muhalefet partilerinden İYİ Parti’de ise hareketli günler yaşanıyor. Sürece karşı harekete geçen İYİ Parti, “Birinci vazifen” adıyla ilk mitingini Bursa’da düzenledi.

İYİ Parti'nin İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, AK Parti, MHP ve DEM Parti'nin içerisinde bulunduğu süreci, 'ihanet süreci' olarak değerlendirdi. CHP’nin “Terörsüz Türkiye Komisyonu”na katılmasını ise yorumladı.

CHP'NİN KARARI KENDİ TASARRUFUDUR ANCAK…
“Terörsüz Türkiye” komisyonuna katılan partilere tepki gösteren Ülkü Doğan, "Terörsüz Türkiye ambalajı farklı amaçların hedeflendiği bir süreçte komisyon adı altında teklif sunuldu. İYİ Parti komisyona kesinlikle katılmayacağını belirtti. CHP teklifi kabul etti. Genel Başkanımız komisyon için uyarılarda bulundu. Sadece komisyon üzerinden sürecin yürütülmesi hukuki değil. Cumhur İttifakı'nın çağrısının temel nedeni komisyona meşruiyet kazandırmaktır. Muhalefetin buna payanda olmaması gerekir. Buradaki tek komisyon milletin komisyonudur. Milletin sesi olmak gerekir. CHP'nin kararı kendi tasarrufudur ancak komisyona meşruiyet kazandırması adına yanlış olduğunu düşünüyoruz. Komisyonun amacının ne olduğu ve nasıl kararlar alınacağı noktasında bir açıklık yokken üyelerin belirlenmesi doğru değil. Nitelikli çoğunluk sözü geçiyor ancak bu çoğunluğun AKP-MHP-DEM tarafından doldurulduğu görülüyor. CHP'nin oradaki varlığının herhangi bir kararı engellemeye yetmediğini görüyoruz. O nitelikli çoğunluk ifadesi aritmetik olarak karşılık görmüyor. Bu konu milletimizin takdirinde. CHP'nin komisyona girmek kendi kararıdır. CHP'nin verdiği karara saygılıyız. Biz komisyona üye vermedik çünkü milletimiz bu komisyonu istemiyor. Komisyonun muhalefet partilerinden katılacak üyelerin tek varlığı o komisyonu meşrulaştırmaktan ibaret. Ekonomik sıkıntılar, orman yangınlarıyla ilgili komisyon kurma taleplerimiz ret oldu. Bu komisyonda da bulunmamızın aritmetik anlamda faydası olmadığı ve milletimizin taleplerinin karşılanmadığını görüp üye vermedik" dedi.

SPEKÜLASYONLAR YARATILDI
3 Ağustos'ta gerçekleşen mitinge yönelik açıklamalarda bulunan Doğan, “Mitingler sadece komisyona karşı çıkmak için değil; sürecin tamamına ilişkin mitingler yapacağız. Genel Başkanımız liderliğinde yaptığımız ilk açıklama mitingiydi. 3 Ağustos gibi yaz sıcaklarının ve tatil sezonunda insanların gelmeyeceği yönünde spekülasyon yaratıldı ancak milletimiz cevabı verdi. İnsanların İYİ parti ile ilgili yaratmaya çalıştıkları algı açısından önemliydi hem de milletin sahipsiz olmadığını göstermesi açısından önemliydi" dedi.

"AMBALAJLI İHANET SÜRECİ"
İYİ Parti’nin "Terörsüz Türkiye" sürecine karşı fire vermeyen tek parti olduğunu dile getiren Doğan, "Terörsüz Türkiye’ ambalajının içerisine konulmuş, bize göre bir ihanet süreci olan bu yapıya karşıyız. Bu süreçte oluşturulan komisyona İYİ Parti, Meclis'te fire vermeyen tek siyasi parti olmuştur. CHP tabanı da bu komisyona karşıydı. Birçok CHP’li, Ekrem İmamoğlu adaylığında yapılan oylamanın benzerinin yapılmasını istedi. Nitelikli çoğunluk var ancak aritmetiğine baktığımızda bile, 'Terörsüz Türkiye' adı altında yürütülen sürecin bir meşruiyet kazandırmak amacıyla başlatıldığı görülüyor. Bu komisyon ne Meclis İçtüzüğü’ne ne de Anayasa’ya uygundur. İYİ Parti, yasal düzenlemelere de aykırı olan bu komisyonun içinde yer almayacak. Biz, bu komisyona ve yürütülen sürece milletin itiraz ettiği gerçeğinden hareketle, milletin sesi olarak tepkimizi dile getireceğiz” ifadelerini kullandı.

“İYİ PARTİ’Yİ DEM’LENMEKLE SUÇLAYANLAR…”

Doğan şunları söyledi:

“Bu değerlendirmeyi yapmak bile garip bir ittifakı tanımlamak için yeterli. 1,5 yıl önceki yerel seçimlerde meydanlarda yan yana dahi gelmemiş olmamıza rağmen İYİ Parti’yi 'DEM’lenmekle' suçlayanların bugün el sıkışmasını milletin takdirine bırakıyoruz. Keşke 1,5 yıl önce meydanlarda bu süreci anlatsalardı. Öcalan’a özgürlük isteyeceklerini, DEM Parti’nin AK Parti ve MHP ile ittifaka gireceğini söyleselerdi de seçmen buna göre oy verseydi. Yalan dolan ittifaklarıyla diğer partileri suçlamasalardı. Neyse ki vatandaşımızın hafızası sağlam; milletimiz olan biteni görüyor. Gereğini de sandıkta yapacaktır” dedi.