Mehmet Akif Ersoy, Milli Mücadele'ye destek vermek amacıyla Ankara'ya geçtiğinde, halkı aydınlatmak ve mücadele ruhunu canlı tutmak için çalışmalara başlamıştır. 1920'de açılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, halkın büyük teveccühü ile Burdur mebusu (milletvekili) olarak seçilmiştir. O'nun Burdur'u temsil etmesi, şehir için büyük bir onur kaynağı olmuş ve bu bağ, yıllar sonra şehrin en büyük üniversitesine onun adının verilmesiyle taçlanmıştır.
Mehmet Akif'in Burdur Mebusluğu ve Meclis Çalışmaları
Mehmet Akif Ersoy, 1920-1923 yılları arasında TBMM'de Burdur Mebusu olarak görev yapmıştır; bu dönemde meclis kürsüsünden yaptığı konuşmalar, vatan sevgisi ve bağımsızlık aşkıyla doludur. O, sadece bir milletvekili değil, aynı zamanda halkın maneviyatını yükselten bir liderdi. En önemli eseri olan İstiklal Marşı'nı da yine bu dönemde, Ankara'daki Taceddin Dergahı'nda kaleme almıştır. İstiklal Marşı'nın kabulü, meclis tutanaklarına geçen en duygusal ve tarihi anlardan biridir. Akif, marş için konulan para ödülünü kabul etmeyerek, "O benim değil, milletimindir" diyerek ne kadar mütevazı ve vatansever bir karaktere sahip olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Onun Burdur mebusluğu dönemindeki faaliyetleri ve meclisteki konuşmaları, tarihçiler için önemli bir araştırma konusudur. Bu döneme ait belgeler ve anılar, Milli Mücadele'nin ruhunu anlamak açısından paha biçilmezdir. Mehmet Akif'in Burdur ile olan bu tarihi bağına dair yapılan akademik çalışmalar ve anma etkinlikleri, yerel Burdur haber kaynaklarında düzenli olarak yer alır. Bu, şehrin tarihi hafızasının canlı tutulmasına yardımcı olur.
Akif'in Mirası: Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Mehmet Akif Ersoy'un Burdur ile olan bağının en somut ve yaşayan mirası, hiç şüphesiz ki 2006 yılında kurulan Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'dir. Üniversite, ismini taşıdığı büyük şairin ideallerini, vizyonunu ve vatan sevgisini yaşatmayı hedeflemektedir. MAKÜ, sadece bir eğitim kurumu olmanın ötesinde, düzenlediği paneller, sempozyumlar ve anma programlarıyla Mehmet Akif'in düşüncelerini yeni nesillere aktaran bir kültür merkezi görevini de üstlenmektedir. Üniversitenin logosunda ve amblemlerinde de Akif'e ait simgeler sıkça kullanılır.
Bu vefa örneği, Burdur halkının milli değerlerine ne kadar sahip çıktığının en güzel göstergesidir. Şehre yolu düşenler, bu manevi atmosferi ve Akif'in izlerini her köşede hissedebilirler. Onun mebusluk yaptığı şehir olmak, Burdur için bir gurur vesilesidir ve bu gurur, şehrin her kurumunda ve her sokağında yaşamaya devam etmektedir. Bu tarihi bağ, şehre ayrı bir kimlik ve derinlik katmaktadır.
