Avrupa'da başta İtalya olmak üzere Avusturya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Norveç, Polonya, İspanya, İsveç ve İngiltere ile Güney Kore ve Avustralya gibi 25 ülkeden 150 küçük nüfuslu kentin üyesi olduğu 'Sakin Şehirler' örgütlenmesine Türkiye'den ilk katılan, İzmir'in Seferihisar ilçesi olmuştu. 2009'da Seferihisar'ın üye olmasının ardından 2011 yazında Muğla'nın Akyaka, Aydın'ın Yenipazar, Çanakkale'nin Gökçeada ve Sakarya'nın Taraklı ilçeleri de kabul edildi. Doğa Derneği'nin Radikal gazetesindeki haberine göre, Isparta'nın Yalvaç, Kırklareli'nin Vize ve Ordu'nun Perşembe ilçeleri de başvurularına yanıt bekleyen ilçeler.
'EKMEĞİMİZ BÜYÜDÜ'
Seferihisar, İzmir'in 44 kilometre güneyinde yer alıyor. Nüfusu yaklaşık 30 bin. 49 kilometre sahil şeridine sahip olan ilçe, sınırları içindeki sit alanları ve askeri alanlar nedeniyle fazla binalaşmanın olmadığı için geri planda kalmıştı. Bu, olumsuz bir durum olarak görülüyordu.
NEREDEN ÇIKTI BU 'YAVAŞ ŞEHİR'?
1986'da Roma'da ünlü İspanyol Basamakları Meydanı'nda bir fast food dükkanı açılır. Başta gazeteci Carlo Petrini olmak üzere birçok kanaat önderi ve esnaf, İtalya gibi mutfağıyla gurur duyan bir ülkenin kalbinde dünyanın her yerinde bulabileceğiniz böyle bir dükkanın açılmasına karşı çıkar. Tepkiler sonuç verir, dükkan kapanır. Bu zafer, 'Slow Food'u, bugün 150 ülkede 100 binden fazla üyesi olan bir sivil toplum örgütü haline getirir.
Yemek kavramının karın doyurmakla sınırlı olmadığını, yemek yemenin tohum aşamasından sunumuna kadar iyi, temiz ve adil olması gerektiğini savunuyor Slow Food Hareketi. Hareketin doğumundan 13 yıl sonra, felsefesinin kentlere uygulanmasıyla Cittaslow Birliği kuruldu. 1999'da Greve in Chianti Belediye Başkanı Paolo Saturnini önderliğinde üç belediye başkanı tarafından kurulan Cittaslow Birliği 'yavaş' felsefesine ve kendi özelliklerine sahip çıkan kentlerin bir araya geldiği bir birlik haline geliyor. Cittaslow yönetimi birliğin yavaş kimliğinin bozulmaması için yeni üyelerin gerçekleştirmesi gereken 59 adet kriter belirliyor. Cittaslow kavramı, küreselleşmenin getirdiği sıradanlaştırmaya karşı gelen kentlerin kendi değerlerine sahip çıkarak kalkınmasını öngörüyor. Kentlerin yerel yemeklerine, esnafına, kendi gelenek, görenek ve tarihine sahip çıkmasını ve onları koruyarak dünya üzerinde diğer milyonlarca kentten farklı bir noktada bulunmasını ön plana çıkarıyor.
Cittaslow, sadece kentin tarihsel zenginliklerine sahip çıkmayı değil, bilim ve teknolojiyi kent kalkınmasında en yaygın şekilde kullanmayı, yönetime katılımı en geniş ve demokratik formlarda gerçekleştirmeyi, bütün bunları gerçekleştirirken, doğayı ve çevreyi korumayı gerektiriyor.
NASIL YAVAŞ ŞEHİR OLUNUR?
'Sakin şehir' olabilmek için çevre ve altyapı politikaları, kentsel kalite, yerel üretimi korumak, misafirperverlik ve Slow Food aktivitelerinin desteklenmesi adı altında yedi başlıktaki 59 kriterin uygulanması gerekiyor.
Nüfusun elli binden az olması
Geleneksel yapıların korunması
Trafiğin azaltılması
Yerel ürünlerin kullanılması
Yenilenebilir enerji kullanılması
Fast Food dükkanları yerine yerel yemeklerin sunulduğu restoranların desteklenmesi
Eski yapıların restore edilmesi
Gürültü kirliliğinin engellenmesi
Hava kalitesinin yükseltilmesi
Organik ürün üretilmesi
El sanatlarının korunması gerekir
PEKİ SEFERİHİSAR'DA NE DEĞİŞTİ?
Kadınlar üretime katılmaya başladı. Kurulan üretici pazarları sayesinde ürünlerini aracısız satabilen insanlar köylerin boş duran arazilerini kullanmaya başladı.
İnsanlar çevreye, geri dönüşüme daha duyarlı hale geldi.
YENİ ADAY GÜNEYDOĞ'DAN
Halfeti ilçesi tarihi, doğası, mimarisi, mutfağıyla alternatif bir kentsel yaşam alanı olarak birliğe başvurdu. Halfetili Nihat Özdal 'İlçe 4 bin yıllık tarihi, 200 yıllık tarihi camii, kesme taş sokakları, bisiklet, kano parkurları, Değirmen Deresi Vadisi, çizgili sırtlanı, tekne turları, yüzer lokantaları, incir kavurması, kebat reçeliyle bunu fazlasıyla hak ediyor' diyor.
NE ÇEVRE KİRLİLİĞİ VAR NE GÜRÜLTÜ
Muğla'ya bağlı Akyaka; sırtını yeşil dağlara, eteklerini mavi sulara yaymış sessiz, sakin, huzur dolu bir kasaba. Çevre ve gürültü kirliliği yok. Etrafınızda gözü rahatsız eden bir yapılaşma yok. Kendine has mimari özellikteki ahşap evleri, binlerce yıldır Güney Batı Anadolu'da yaşayan çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan tarihi dokusu ile Türkiye'nin yeni sakin şehri.
TÜRK VE RUM KÜLTÜRLERİ BİR ARADA
Çorak topraklarda bereket tanrısı olarak adlandırılan Imbrasos'un bolluk diyarı olarak bilinen İmroz, bugünkü adıyla Gökçeada, Homeros'un İlyada destanında deniz tanrısı Poseidon'un adası olarak geçer. Çanakkale'ye bağlı ada turizmin yanı sıra zeytincilik, arıcılık, bağcılık, balıkçılık ve organik tarım ile öne çıkıyor. Türk ve Rum kültürünün iç içe yaşadığı ada bu günlerde altın madeni tehdidi altında.
OSMALI DÖNEMİNİN SAKARYA'DAKİ TANIĞI
Helenistik dönemden günümüze birçok medeniyetin hüküm sürdüğü Taraklı, Sakarya'ya bağlı. Osmanlı dönemine tanıklık eden evleri, konakları ve dar sokaklarını süsleyen arnavut kaldırımlarıyla ünlü. Sakin şehir olmasıyla tarihi dokusu artık daha iyi korunacak.
AYDIN'IN EN KÜÇÜK İLÇESİ
Milli mücadele kahramanlarından Yörük Ali Efe'nin yaşadığı Yenipazar, Aydın'ın yüzölçümü en küçük ve nüfusu en az olan ilçesi. Sakin şehir ilan edildikten sonra 'Tarihi bodrumlardan çıkaralım' kampanyası ile evlerde bir köşede unutulmuş, tarihi değer taşıyabilecek eşyalar toplanmaya başlandı.





