28 Ekim’’de, Gebze’’den başlayıp İzmir’’de sonlanacak, içinde İzmit Körfezi ve geçişini kapsayan dünyanın ikinci büyük asma köprüsünün de yer alacağı otoyol projesinin temel atma töreni yapıldı.
Bu projenin oluşturulması ve ihale safhasıyla ilgili duyum ve düşüncelerimizi şimdilik kaydıyla saklı tutarak temel atma töreninde yaşananları irdelemek istiyorum.
Öncelikle AKP Hükümetini, iktidarının 9. Yılında ’“duble yol’’dan’” , ’“otoyol’’a’” geçebilmeyi başardığı için tebrik ediyorum.
Gelelim temel atma törenlerindeki, ilkellik ve yalakalıklara;
Bu tip ’“Yap-İşlet-Devret’” projelerindeki maliyet ve karlılık hesabında en önemli etken zamandır.
421 Km uzunluğundaki proje kapsamında 30 viyadük, 4 tünel, 209 köprü, 18 gişe alanı, 5 otoyol bakım işletme merkezi, 7 servis ve park alanı ve 1700 metre uzunluğundaki İzmit Körfezi Köprüsü yapılacaktır.
Şüphesiz ki bu işe talip olan ’“Nurol- Özaltın- Makyol- Astaldi- Yüksel- Göçay’” inşaattan oluşan konsorsiyum, devlete teklif verirken her türlü maliyet hesabını, en ufak detayları bile hesaplayarak yapmışlardır.
Ve yine şüphesiz ki, bu işi ihale eden devlet kuruluşunun uzmanları verilen teklifi en ince noktasına kadar incelemişler ve ihaleyi onaylayıp sorumluluk altına girmişlerdir.
Tüm bu karşılıklı incelemelerin, pazarlıkların ve tecrübelerin sonunda, yüklenici konsorsiyum işin bitim süresini 7(YEDİ) yıl olarak vermiş, ilgili devlet kurumu da ’“evet bu iş, gerektiği kalite ve sağlamlıkta ancak 7 yılda yapılabilir’” diye süreyi kabul edip işi bu konsorsiyuma vermiştir.
Öyle ya, 7 yılın sonunda bu yolu kullanan herkes konsorsiyuma her geçiş için 45 Dolar+KDV ücret ödeyecek..
Şimdi gelelim zurnanın ilk defa zart dediği yere;
Başbakan Erdoğan kürsüye çıkıyor yanına konsorsiyum adına Oğuz Çarmıklıyı çağırıyor ve başlıyor pazarlığa, aynen ilçelerdeki hayvan pazarlarında yapılan pazarlıklar gibi; ’“Bu işin yapım süresi için 7 yıl çok uzun, düşün biraz.’”
Çarmıklı, sanki 6,5 Milyar Dolarlık bir projenin yapımcısı gibi değil de, hayvan pazarındaki bir celep gibi; ’“Peki efendim, madem siz emrediyorsunuz, 7 yıl olmasın, 6 yıl olsun’” diyebiliyor!..
Başbakan Erdoğan, Çarmıklıyı yerine gönderip, biraderi Berlusconi’’nin çok yakını olan İtalyan Astaldi firmasının sahibi Paola Astaldiyi çağırıyor ve; ’“Sen ne diyorsun?İndir bakalım süreyi, vatandaş beklemesin’” diyor. Sonuçta Başbakan Erdoğan’’ın deyişiyle, İş 5 yılda bağlanıyor!..
Yapılan, devlet açısından tam bir ’“kasaba kurnazlığı’” yani ’“ilkellik’” , yüklenici firmalar açısından ise tam bir ’“yalakalık’” örneğidir. Bu yolun 7 yıldan evvel tamamlanması mümkün değildir. Konsorsiyum, sözleşmeyi ihlal etmemek ve bir an önce gelir getirecek konuma gelebilmek için işi en kısa sürede bitirmek isteyecektir. Bu optimum süre ise kendi hesaplarına göre tam 7 yıldır. Bu gerçekten başka her şey tamamen şov amaçlı bir oyundur. Sanki, Başbakan ağırlığını kullanmış ve 7 yılda bitecek yolun 5 yılda bitmesini sağlamıştır!.. Karşılıklı oynanan bu oyunda millet kandırılmak istenmiş, bu komedide ’“ibiş’” rolünü ise yüklenici firmalar, Başbakana yaranmak uğruna üstlenmişlerdir.
Biz onlara bu ’“İbiş’” rolünü hiç yakıştıramadık, kendileri yaptıklarını beğendiler mi acaba?..
Zurnanın ikinci zart dediği yer ise;
Başbakan Erdoğan’’ın; ’“Şeytanlar aradan çıkarsa bu işi daha çabuk bitiririz’” ve ’“Etteraku ahsen velevkane yüz seksen’”(Üfür üfür ipe diz!..) gibi anlaşılmaz şeyler söyleyerek, temel atma töreninde yaptığı konuşmasının açıklanmaya muhtaç olmasıdır..
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına göre ’“Şeytanlar’” kimlerdir?Bu günkü Hukuk Devletinde şeytanlar neye ve niçin karışırlar?Bu nasıl bir mantık yapısıdır?Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır?En önemlisi bu nasıl üsluptur?
Başbakan Erdoğan’’ın anlayışına göre, ’“Sit Kurulu Üyeleri’”, bu yolun geçeceği yerlerdeki vatandaşa ait yerlerde yapılacak istimlaklere karşı ’“bedel yükseltme’” davalarında karar verecek Yargıçlar, mahkemeler hepsi büyük şeytanlardır! Hakkını arayacak vatandaşlar ise küçük şeytanlar!
Yarı Arapça, yarı Türkçe yapılan tekerleme de, tam bir ilkellik örneğidir. Ne diyebiliriz ki, her millet layık olduğu kişilerce yönetilir.
Durmak yok yola, yolmaya, yolsuzluğa devam. Hakara makaraya yer yok!...