EGEDESONSÖZ – İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Gazeteci Yazar Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SONSÖZ TV’de İzmir’in katı atık bertaraf tesisiyle ilgili yıllardır çözülemeyen sorununu masaya yatırdı.

GAZİEMİR’İN, KARABAĞLAR’IN ÇÖPÜ BİLE BERGAMA’YA GİDİYOR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, “Bize çöp tesisi için yer tahsis etmiyorlar” siteminde bulunduğunu hatırlatan Fatih Yapar, “Çöp sorunu yaşıyoruz. Başkan Tugay, bize yer tahsis etmiyorlar, diyor. Topu bakanlığa attı. Katı atık tesisi problemi var, tıbbi atık tesisi problemimiz var. Çamur atığında problemimiz var. Geçtiğimiz günlerde Menemen’e doğru giderken bir kamyon yandı, ormanı da yaktı. Karabağlar’ın, Gaziemir’in çöpü bile Bergama’ya gidiyor hala. Bergama eski Belediye Başkanı Hakan k Koştu, o dönemde bir açıklama yapmıştı, biz İzmir’in çöpünü istemiyoruz, buraya getirmeyin, diye. Yangından sonra bir açıklama yaptı, haklılığımız ortaya çıktı, dedi. Şirinyer’den Karabağlar’a kadar tren hattı boyunca mobilyacıların molozları yığılmış. 1000 kamyon hafriyat çıkar oradan… Bunu kim çözecek? Büyükşehir’in çözmesi lazım” dedi.

BÜYÜKŞEHİR NEREDE YER BULDUYSA, ÖNCE CHP’LİLER KARŞI ÇIKTI

Ümit Yaldız ise bu sorunu Büyükşehir’in çözebileceğini düşünmediğini belirterek şunları söyledi:

“Hem yetkisel olarak çözemez, çözemiyor zaten. Benim gördüğüm çöp ve katı atık tesisi problemi, Aziz Kocaoğlu, Tunç Soyer ve Cemil Tugay başkanlar geldi, üç başkan geldi, yine çözülemedi. Çözülecekmiş gibi de görünmüyor. Harmandalı’da vahşi depolamayı en son Danıştay durdurdu. Araştırma şirketi olarak özellikle Çiğli bölgesinde yaptığımız çalışmada insanların haklı isyanını ölçüyoruz, görüyoruz. İnsanlar, artık yeter, diyor. 2007’de ömrü doldu Harmandalı’nın… 18 yıl önce Harmandalı’nın kapatılıp ıslah gedilmesi gerekiyordu. Aziz Kocaoğlu, Allah var, çok uğraştı bu işle ilgili. Tunç Soyer, o da çok uğraş verdi. Menderes’e yapılsın deniyor, yok muhtarlar, AK Parti teşkilatları ayaklanıyor. Torbalı’ya yapılsın diyorsunuz, milletvekili, AK Partilisi, CHP’lisi hücum ediyor, biz buraya çöp istemiyoruz! Yamanlar’ın eteklerinde yer bulundu, kimse istemedi. Peki İzmir’in çöpünü ne yapacağız? Herkes evinin önündeki çöpün alınması istiyor. Nereye götürülecek? Sen istemiyorsun, ben istemiyorum, o istemiyor, peki ne yapacağız? Uzaylılara ışınlayacak mıyız? Kemalpaşa Belediye eski Başkanı Rıdvan Karakayalı, çöpü ben isterim demişti. Çünkü kurulması düşünülen tesis, aslında bir fabrika! Çöpü, enerjiye dönüştürüyor, ayrıştırıyor. Buna rağmen hiç kimse istemiyor. CHP’lilerin bile istemediği bir tesisi AK Partililer ister mi? Büyükşehir, nerede tesis öngördüyse, ilk tepkiyi oradaki CHP’liler gösterdi. Belediye başkanları, ilçe başkanları yaptı, davalar açtılar. Adı çöp tesisi... Bunu nasıl anlatacaksınız? İnsanları Avrupa’ya götürüp örnekleri mi göstereceksiniz? Burada bir kötü niyet var. Bu kötü niyet Ankara’da da var. Torbalı’daki Taşkesik’te tesis yapılacaktı. Dönemin Orman Bakanı Osman Pepe, Ertuğrul Günay, Menemen’de bulunan yere dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker, Yamanlar’da bulunan yerde tavşana kaç, tazıya tut dendi, iş sürekli kurcalandı. CHP’liler de bu anlayışa destek veriyorlar, dava açarak, eylem yaparak… Konak meydanına mı yapalım çöp tesisini?”

İZMİR KADAR GARİP, YETİM, İHMAL EDİLMİŞ BAŞKA BİR KENT YOK

“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, birlikte yaptığımız programda ne dedi? Çöpü dökecek alanla ilgili bakanlığa başvurduk, cevap bile vermediler, demedi mi? Bu kent, İzmir kadar garip, İzmir kadar yetim, İzmir kadar ihmal edilmiş, öteki muamelesi görmüş, üvey evlat muamelesi yapılmış başka bir kent yok Türkiye’de… Bu kadar sahipsiz başka bir kent yok Türkiye’de. Bırakın CHP’li belediyenin beceriksizliğini falan, halk sağlığı tehdit altında. Çöpleri dökecek alanla ilgili cevap vermiyorlar. İki sene önce Tunç Soyer döneminde ölüleri gömecek yer göstermediler! Mezarlık tahsisini Hamza Dağ çıkarttı! Hamza Bey müdahale etmese, tahsis edilmeyecekti. AK Parti içerisinden de, bu kadarı da ayıp, diyenler çıkıyor, Hamza Dağ gibi. Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin belediyesine, çöp dökecek alanla ilgili cevap bile vermiyorsun! Ortalama yüzde 86 vergisini ödeyen bir kent burası. Bu kentten alınan vergilerle bu ülkenin 10, 15 kentinin tüm sorunları çözülüyor. Bu kentin çöpünü dökecek yer gösterin bari ya! Bu kadar duyarsız olmayın bu kente! Mezarlık yeri göstermezsin, çöp dökecek yer göstermezsin, çöp tesisi yapılacak olur, ipe un serersin! CHP’liler, iktidarın engelci anlayışına hizmet etmişlerdir, bunu da özellikle vurguluyorum. Karşıyaka Belediyesi, zamanında Hüseyin Çalışkan’la tesise itiraz etmiştir. Yamanlar’da, menemen yaparak protestoda bulunmuştur. Taşkesik’te sayısız eylem yapıldı. Menderes’te görevden alınan belediye başkanı olmak üzere orada da hiç kimse çöp tesisini istemedi. Şimdiki belediye başkanı da çöp tesisine karşı olduklarını söyledi. O zaman, hamdolsun biz bu işte yokuz, durumuna geliniyor. Bugün Büyükşehir Belediyesi buna niyetlense, yatırımcı bulur, yapabilir, yap işlet devret gibi. Yoksa Büyükşehir’in öyle bir tesisi yapacak gücü de kalmadı. Aziz Kocaoğlu döneminde, üç tane tesisi dakikada kurabilecek ekonomik güce sahipti belediye. O günlerde Kocaoğlu, CHP’lileri aşamadı. Bugün, personeline maaş ödeyemeyen belediye, modern çöp tesisini nasıl kurabilir? Belediyenin, İzmir’in çöpünü işleyecek bir tesisi yapmasını ben beklemiyorum. 6 ay sonra, 1 yıl sonra yapar, o başka.”

BÜYÜKŞEHİR, HİLTON HİSSESİNİ SATMAK YERİNE KEŞKE ALMAYA KARAR VERSEYDİ

Ümit Yaldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ormanlarımız yanıyor. 2025 yılında kentin içinde çöp sorununu konuşuyoruz. İnsanlar geçen seneye kadar, 7-8 yıl, burunlarına mandal takmadan yaz aylarında Kordon’da gezemediler. Leş gibi kokan şehre bir daha gelir misin? Kimse gelmez. İtilmiş kakılmış bir kent halime gelmiş İzmir! Adam Malatya’da depremle ilgili konut üretiyor, Çeşme’de, o evlerin değerinin kat kat fazlası, yüzlerce dönüm alan peşkeş çekiliyor. İzmir’in gurur abidesi olarak yükselmiş Hilton Oteli’ne birileri çökmüş. Büyükşehir, 6 dönüm arsa veriyor. Yüzde 23,5 hisse alıyor, bunun karşılığında kasasına tek kuruş girmediği gibi 10 milyon dolar gibi borçlu gösteriliyor, ortaklıktan kaynaklı olarak… Büyükşehir, Hilton Oteli’ndeki hissesini satmaya karar vermiş! Keşke almaya karar verseydi! Keşke Büyükşehir’in gücü olsaydı da, hisseleri alsaydı. Niye satmaya karar verdin de diyemiyorsunuz! Sistematik bir çökme var çünkü. Kentin göbeğinde Bornova’da 300 hektara bir alan, şak diye imara açılıyor, birilerine ballı ikramlarda bulunuluyor. Erhan Gülenç’in kulaklarını çınlatalım, Konak Pier’deki İzmer şirketi, 4 yıl önceki kira sözleşmesi bittiği halde boşaltmıyor. İZMER, oraya zaten 25 yıl önce de çökmüştü, Burhan Özfatura döneminde… Abidik gubidik bir sözleşmeyle… Büyükşehir Belediyesine ait tahsisli alanı yüzde 5 kar payıyla 25 yıllığına yap işlet devretle, İzmir’in en kupon alanına çökmüştü. Sözleşmesi bittiği halde çıkmıyor. Bu kent o kadar sahipsiz ki, herkes değneksiz geziyor! Herkes istediği alana çöküyor. Kentin çöp alanını çözemiyorsun. Körfez’de balık ölümleri bir ay sonra yeniden başlar. Körfezi temizleyemiyorsun. En değerli alanlarına çöküyorlar. İzmir Büyükşehir’in, ilçe belediyelerinin haberi, onayı, planı olmadan, bu kentin koca koca alanlarını Ankara’dan, oturduğunuz yerden imara açmak nedir ya? O zaman biz belediye başkanı falan seçmeyelim! O alanları planlamak birinci derece belediyelerin görevi değil mi? Evet, bakanlık olarak plan yapma yetkin var ama bu yetkiyi neden kötüye kullanıyorsun? Neden sen kendi partiline, yandaşına şaibeli planlar yapıyorsun?”

İKTİDAR PARTİSİNİN VEKİLLERİ BİLE, BU NASIL OLMUŞ YA, DİYOR

Fatih Yapar’ın, “Bazılarından partilerin de haber yok, milletvekilinin de haberi yok. Arazi kimin, bilen yok. Arazinin sahibi belli olsa bile o işi bakanlığa götüren kim? Bu iş bakanlık talimatıyla mı oldu, başka bir yerden mi talimat geldi? İktidar partisinin milletvekili, öyle bir an geliyor ki, nasıl olmuş bu ya, diyor” açıklamasında bulundu. Ümit Yaldız, şu değerlendirmeyi yaptı:

“İzmir, yetim kent; garip kent, sahipsiz kent, lidersiz kent! Bu yüzden ben geçen hafta, bu kentin birden fazla bakanı olmalı, dedim. Bu kent ne yaptı Türkiye’ye, bu kadar cezalandırıyorsunuz? Düne kadar her alanda öncü, her şeyin en iyisini üreten, en doğrusunu yapan, Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya bağlı olan bir İzmir oluşu mu suç? İzmir’in günahı ne? İzmir, gerçekten zulüm görüyor şu anda. Cumhuriyet Halk Partili yerel yönetimler de bu kentin iradesini ne yazık ki hak ettiği gibi taşıyamıyor, o mücadeleyi veremiyor. O kamuoyunu oluşturamıyor, Ankara’ya sesini duyuramıyor.”