Vekil Serter'in hedefinde '3 harfliler': Her sokakta var!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Bedri Serter, SonSözTV’ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Serter, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak Türkiye’de yaşanan ekonomik sıkıntılara dikkat çekti.

“HÜKÜMET PANDEMİ SÜRECİNİ HAKİKATEN YÖNETEMİYOR”
Aşı uygulamalarını yakından takip ettiğini ve hükümetin pandemi sürecini yönetemediğini belirten Serter, son dönemde rakamlarda ciddi artışlar olduğuna değinerek, “Pandeminin bu durumu tabii ki ürkütücü. 2020 yılının 10’uncu haftasına girdik. Yeni yılda 20 gün kısıtlama oldu ve rakamlar ancak bu noktaya çekilebildi. Hükümet hakikaten pandemi sürecini yönetemiyor. Çay içecek yer yok zaten. Kapat kardeşim tamamen. Sıramız geldiğinde aşımızı olacağız. Fakat aşı sayısı yeterli değil, e ne kadar faydalı olduğu da belli değil. 10 kişiden 5 kişisinde etkili olacak, 5 kişide olmayacak” dedi.

Sırası geldiğinde aşı olacağını söyleyen Serter, “Biz aşıya ulaşamadık, ben de sıram geldiğinde aşımı olacağım. Bir önceliğimiz, farklılığımız olmadı. Aşıya önceden ulaşan olduysa da bu hoş değil. Bizler devamlı olarak halkla iç içeyiz. Her halde bizim de vurulmamız gerekir diye düşünüyorum. 65 yaş üstü insanlarımızda artık gerçekten sıkıntı çekiyorlar. Sosyalleşmek istiyor artık insanlar. Büyük bir problem yaşanıyor. Hükümet maalesef hiçbir şeyi yönetemediği gibi pandemiyi de yönetemiyor” diye konuştu.

“3 HARFLİLER BÜYÜYOR AMA BİR YANDAN ESNAF KAPANIYOR”
Sahada yaptıkları incelemeler sırasında ekonomi anlamında çok kötü manzaralarla karşılaştığını ve birçok mahallede açılan marketlerin esnafı zor durumda bıraktığını açıklayan Serter, şu ifadeleri kullandı:

“Çok kötü manzaralarla denk geliyoruz. İzmir’de nasıl Kıbrıs Şehitleri’nin yüzde 80’i kapalıysa, tüm ülkede durum aynı bu şekilde. İnsanlar borçlarını ödeyemiyor ve bunların ödemeleri katmerli katmerli geliyor. Bittik diyor insanlar. Bir esnaf arkadaş cebinden beş lira para çıkaramadı, ‘çay içecek param yok’ dedi. ‘11 aydır kahvehanemiz kapalı’ diyor Kırıkkale’de bir esnaf. ‘Bir dem çay bile satamıyoruz’ diyor. Halk çok kötü vaziyette. Esnaf da işçi de. Her yer kapalı olduğu için açık olanlar da etkileniyor. Gıda sektöründe artış var, 3 harfliler büyüyor ama bir yandan esnaf kapanıyor. Üç harfliler her şeyi satıyor bir de büyüyorlar, bir de internet marketlerini de kurdular. Bunların ya vergi matrahları artacak ya da başka bir formül bulunmak zorunda. Bir sokağa girin, 3-5 tane 3 harfli mağaza var. Her sektöre dalmış bunlar.  Buna bir çare bulmalıyız. Ekonomi masasında bunlara çarelerde konuşuyoruz. Raporlarımızı genel başkanımıza sunuyoruz. Biz de bütün gezdiğimiz yerlerde verileri iletiyoruz.”

“TÜRKİYE SAVRULUYOR”
Restoranlardan gelen HES koduyla girişin sağlanarak açılması talebine olumlu baktığını belirten Serter, şöyle konuştu: “Biz bu taleplere olumlu bakıyoruz. Masa sayısı düşülsün, 2’şer kişi otursun. 50 masa varsa 25’e düşürsün. Garsonlar da evde, komiler de evde. İzmir’de Kordon var, Alsancak var. Buradaki insanlar gerçekten zor durumdalar. Patron ne kadar takviye edebilecek? Doğalgaz, elektrik su ve iletişime giden para 800 lira... Bir ailenin gideri bu. Asgari ücretin 4'te 1. Geriye kalanla ne yapacak bu insanlar? Ekmek bile aynı paraya denk gelecek. Peynir bile altın fiyatına denk geldi. Hakikaten Türkiye savruluyor.”

“ANKETLERE İNANMIYORUM, İNSANLAR BİR TOPAN EKMEĞE MUHTAÇ!”
“Ben kesinlikle şu an anketlere inanmıyorum. İnsanları bir topan ekmeğe muhtaç eden kişiye oy verir mi?” şeklinde soru yönelten Serter, son dönemde yapılan anket araştırmalarıyla ilgili şu sözleri söyledi:

“İstanbul, Ankara gibi iller de bu seçimde Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verdiler. Halkımız gerçekten akıllı. 18 yıldır iktidarda hiçbir şey yapmadı. Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerimiz bakın şu an ne kadar güzel çalışıyor. Bunu herkes görmekte. Bizim küçük lokasyonumuz belediyelerimiz. Türkiye’nin çıkış yollarını biliyoruz. Biz iktidar olduğumuz ertesi günü düğmeye basacağız. 11 milyon genç işsizimiz var bizim. İktidar her gün gündem değiştiriyor. Bundan iki hafta önce reform vardı, bugün anayasa var.  Her gün süreci ne kadar daha uzatabiliriz diye onun mücadelesi veriyorlar. Olmaz böyle bir idare. 18 yılda 198 milyar dolar İngiltere’de bir avuç tefeciye faiz ödüyoruz. Bu faizi neden ödüyoruz? Devlet istihdam kaynağı mı yarattı? Bu paraların hepsi yol, köprü, tünel ve inşaatla ilgili verilere kaydı. İnsanlar bunları ekmek olarak yiyebiliyor mu, su olarak içebiliyor mu? Osmangazi köprüsünü gören var mı dedim, bir kişi gördüğünü söylemedi. Her gün 8 ekmek parası faiz ödüyorsun. Her gün 166 milyon faiz ödüyorsun. Bedri bey benim cebimden çıkmıyor diyenler, aldıkları her şeyden o faizleri ödüyor. Ne sermaye ne hizmet düşmanıyız. Niye geliyorsun iktidar olmaya? Refahı kalite artırmak için. Geldim mi iktidara yapamazsam yüzüme tükürsünler. Vatandaşlar bizlerden bilinçli artık, ne çarık kaldı, ne ayakkabı... Artık çorabı bile yok. Vatandaş kendini nasıl kurtaracağını düşünüyor. Neden cinayetler arttı? “

“İKTİDARA GELDİĞİMİZ ZAMAN HER ŞEYİ ÇÖZECEĞİZ”
Uşak’taki Cumhuriyet Halk Partisi esnaf ziyaretleri esnasında kendini dükkanında asarak yaşamına son veren esnafı hatırlatan Serter, “Adam dükkanında astı kendini. Kesinlikle kötümser olmayalım, iktidara geldiğimiz zaman her şeyi çözeceğiz. 200 bin tane Tunç Başkan’da CV var. Belediye hizmet verecek, hizmet alacak. Fabrika değil ki. 30-33 bin kişi çalışıyor zaten belediyede. Bu işler hükümetin işi. O faizleri ödetmeyeceklerdi bize 18 yılda. Fabrikaları kapatmayacaktı. 750 lira esnafın dişinin kovuğuna yetmez, ben esnaf adamım. Günlük maliyeti Alsancak’ta 1000 lira esnafın. Ciroda da resmi kayıt istiyor, götürü çalışanlar ne yapacak? Ondan vergi alıyorsun ama hizmet vermiyorsun. Götürüler ne olacak? Bu adamların sayıları çok fazla” dedi.

“BUGÜN ANAYASA, YARIN BABAYASA ÇIKARIRLAR AMA ARTIK UZATAMAZLAR”
Erken seçimle ilgili konuşan Serter, hükümetin artık günü kurtarma çabalarının yetmeyeceğini söyleyerek, “Seçim olacak gibi gözüküyor. Bu hükümet pek dayanamayacak artık. Günü kurtarmak için çalışıyorlar. Bugün anayasa, yarın babayasa çıkarırlar ama artık uzatamazlar. 2021 Kasım, 2022 Nisan ayı gibi seçim bekliyorum. Daha aşamazlar bu tarihi” diye konuştu.

“BUNLARIN HESABI ÖDENMEDEN GİDİLMEYECEK”
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifa sürecini hatırlatarak “Damat kaybolduğu gün eksi 47 milyar dolar verdi Merkez Bankası. Bu bankanın eksi bakiye vermesi normal şartlarda mümkün değil” dedi ve şu sözleri ekledi:

“Bir çuval düşünün, içine Türkiye’nin tüm varlıklarını koydular ve damada teslim ettiler. Geçmişin hesabını alamıyoruz. Varlık fonunun genel müdürünü geçen gün karşımıza göndermişler. Gelmiş bana ahkam kesiyor artist artist hareketler yapıyor. Bu kadar aciz insanlar ki. Denetleme komisyonundaki genç arkadaşların hiçbir şeyden haberi yok. Eveliyor geveliyorlar, bir sayfayı okuyamıyorlar, sonra bir kadın arkadaşımıza verdiler okuması için ama o da okuyamadı. Bir kadının orada o işi yapması lazım ben kız babasıyım. O kadını bile iki paralık ediyorlar. Varlık Fonu; benim servetim, Türkiye’nin çocuklarının serveti bunlar. Bunların hesabı ödenmeden gidilmeyecek. Cevap veremiyorlar, işte genel müdür bir şeyler yapmış… 12 sayfalık rapor verdi Varlık Fonu, tek tek isimlerini yazsan 20 sayfayı geçer. Allah’tan ki belediyelerimizi halkımız bize teslim etti.”

“KILIÇDAROĞLU, ÇOK YAKİNEN TAKİP EDİYOR”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir gündemini yakından takip ettiğini söyleyen Serter, şu bilgileri verdi:

“Genel başkan İzmir Milletvekili tabii ama aynı zamanda genel başkan. 13 vekil olarak biz her hafta raporlarımızı kendisine sunuyoruz. İl başkanlarımız her hafta brifing veriyor kendisine. 25 tane belediye ve büyükşehir bizde. Çok yakinen takip ediyor. İktidara giden yolun taşlarını belediyeler döşüyor. Belediyeler koçbaşı niteliğinde şu anda. Genel başkanımızın da ifade ettiği gibi. Eylül ayında ben genel başkanımla 17 tane esnaf kardeşimizi kendi iş yerlerinden buluşturdum. Hepsinin bilgilerini ve fikirlerini aldı. Genel başkanımız işçiye esnafa kadına inanılmaz önem vermekte. O süreç tüm partiler için mihenk taşı oldu.”

Kılıçdaroğlu’nun İzmir ziyareti esnasında İzmir’de olmadığını açıklayan Serter, “Ben Afyon’da görevliydim, Narlıdere metrosuyla ilgili Tunç Başkan brifing verdi, geziler yapıldı, Uğur Mumcu vapuruyla karşıya geçilerek Çiğli’deki tramvayın temeli atıldı. Sistem olarak biz her şehirde çok kalabalık olmayı tercih etmiyoruz, pandemi nedeniyle. Ben de görevdeydim Pazar günü öğleden sonra geldim. Biz prensipli bir partiyiz, biz bu işleri yaparken halkımızı düşünüyoruz. AK Parti gibi miting yapmıyoruz. Çok da büyük bir olay değildir yapılan... Güzellikle de olmuştur, açılışta sizleri de davet edeceğiz dedi genel başkan” ifadelerini kullandı.

“İSTİFA ETMEK DE ETMEMEK DE KENDİ İNİSİYATİFLERİNDE”
Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifasını veren İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi hakkında konuşan Serter, “Mehmet Ali Bey’in kendi öngörüsü ve düşünceleridir. Ben tasvip etmiyorum ve bahsettikleri o eksiklikleri partimde de hissetmiyorum. Mehmet Ali Bey’in bu istifası pek hoş olmamıştır bence. İstifa etmek de etmemek de kendi inisiyatiflerinde” dedi.

“GÜCÜNE GÜVENEN ÖNSEÇİME DE GİRER YA DA GİRMEZ”
Serter, Cumhuriyet Halk Partisi vekillerinden gelen önseçim açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu: “Partimizin tüzüğünde önseçim var. Gücüne güvenen önseçime de girer ya da girmez. Parti ne derse varım, listelemede de varım, önseçimde de varım. Önseçim olsa da 3-4 kontenjan ayırıyoruz biz İzmir’de. Biz 28 milletvekilinin 13’üyle TBMM’de İzmir’i temsil ediyoruz. İYİ partili arkadaşlarımızla 18 kişiyiz. Yüzde 60-65 gibi bir oran var. Ankara ve İstanbul’a siz de böyle yapın, yüzde 50 olsun diyorum,”

“BİZ ÇOK İYİ NİYETLİ DAVRANDIK”
Menemen Belediyesi Başkanvekili seçimlerine ilişkin konuşan Serter, kura esnasında iyi niyetli davrandıklarını belirterek,şunları söyledi:

 “Menemen, bende yaradır. Kubilay’ın kentini alavere dalavereyle kaybettik. Tüm süreci takip ettim. Belediye başkanvekilliğini kaybettik, meclis üstünlüğü hala bizde. AKP iktidarının yaptığı madrabazlık hareketlerden biridir. Kanunda ne yazıyorsa, onu yapmak lazımdı. Biz çok iyi niyetli davrandık, siyasette iyi niyet yokmuş, gördük. Kimler teklif ettiler çok iyi biliyorlar. İçim acıyor, Kubilay’ın şehrini bıraktık. Adalet yerini buldu mu içte seçim yaptığımızda biz biliyoruz ki kendi başkan vekilimiz o masaya oturacak. Bunu da hakimlere sormak lazım. Halk çok üzgün, kaybettik diye bir şey yok, orada bir vekil oturuyor onu da geri alacağız.

“BİR ARPA BOYU YOL KAT EDİLMEDİ”
30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan İzmir depremiyle ilgili konuşan Serter, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütün vekillerle dostuz ama siyaset ayrı bir iş. Biz kendi doğrularımıza bakacağız, onlar kendi doğrularına bakacak. Depremin üzerinde kaç ay geçti? İzmir depremi bile değildi, İzmir’deki deprem bizi çok büyük afetlerle karşılaştıracak. İmar affı çıkartmak değil, imarların düzenlenmesini yapmaktır hükümetin yapması gereken. Hala Manavkuyu’da yıkımlar devam ediyor . Aradan kaç ay geçti ama bir arpa boyu yol kat edilmedi. Hiçbir bilgimiz yok. Çeşme projesiyle ilgili bakan bize bilgi vermiyor, AKP’li vekilleri toplayıp bilgi veriyor. Bize bilgi vermezsen, biz her kanalda konuşuruz. Büyükşehir’i oynatmıyorsun, Bayraklı’yı oynatmıyorsun... Eee o zaman yap!”

Rezerv konut alanıyla ilgili ilk anda Jeoloji Mühendisleri Oda Başkanı’nı arayarak görüştüğünü ve bilgi aldığını söyleyen Serter, “Tam şehir hastanesinin dibinden, Turgutlu’dan gelen fay geçiyor. Orada bir deprem yaşanırsa büyük bir yıkım olur. Oda Başkanı, ‘Fay hattının geçtiği nokta belli, 20 metre sağı 20 metre soluna yeşil alan yapacaklar çaresi bu’ dedi. Ondan sonrasını da artık iyi bir teknolojiyle yapsınlar. Hükümet İzmir’e, Türkiye’ye hiçbir şey yapmıyor. Gördes’ten su getireceklerdi İzmir’e, nerede su?” diye sordu.

“300 GRAM SU PARASI, BİR KİLO SÜTE EŞİT”
Ekonomik anlamda Türkiye'nin büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu söyleyen Serter, Bakırçay Havzası’nın bulunduğu duruma şu sözlerle dikkat çekti:

“Bakırçay leş durumda. Menemen havzası çok kötü durumda. Orada yetişen bitkiler, sebzelerden zararlı mineraller bize geçmez mi? Patatesin topraktaki maliyeti 1,75. İnsanlar bittiler, traktörler satılıyor, mazot alacak paraları yok. Hayvancılık bitmiş vaziyette. 300 gramlık su markette 2 buçuk lira. 1 kilo saf süt, 2 küsur lira. 300 gram su parası, bir kilo sütün parası aynı. Ama bakıyorsunuz markette yarım kilo paket süt 6 buçuk lira. Nasıl oluyor bu? Bir kilo beyaz peynir 60 lira, kıyma 50 lira. Geçen hafta cumhurbaşkanı çıkmış diyor ki, Türk lirasına yüzde 18 değer kazandırdık. Güldüm, damat bakanken 8 buçuk lira yaptılar doları. Damat kayboldu gitti, 7,20ye düştü diye dolar karşısında Türk lirası değer kazandı diyor. O zaman düşüreceksin vergilerin hepsini yüzde 18!”