TOSBİ KT&G Konferans Salonu’ndaki panelin açılışında konuşan TOSBİ Müteşebbis Heyet Başkanı Metin Akdaş, Türkiye’nin; görmezden gelinen deprem gerçeğiyle acısını unutamayacağı şekilde yüzleştiğini söyledi. Aktaş “Bize bu acıları deprem değil; bilimsel olmayan uygulamalar, liyakatsız yaklaşım ve denetim eksikliği ile alınmamış önlemler yaşattı” dedi.
Depremin yarattığı ekonomik kaybının 80 ila 90 milyar dolar arasında öngörüldüğünü hatırlatan Akdaş "Ciddi bir bütçe ve kaynak üretme çalışmasına ihtiyaç var. Bu anlamda ülkemiz yeterli kaynağa ve nitelikli iş gücüne sahip. Bu topraklarda birçok bilim insanımız, milyonlarca vatansever vatandaşımız var. En kötü günümüzde birlik olma becerisini gösteren nadir uluslardan biriyiz. Yeniden kenetlenmeli, akıl-bilim yolunda mücadele etmeliyiz. Bizler ülkenin sanayicileri olarak bu mücadelede varız. Umutları yitirmeden, akla, bilime, uluslararası norm ve kodlara uyarak, liyakatlı kadrolarla ülkemizi yeniden inşa edelim” dedi.
Moderatörlüğünü TOSBİ Bölge Müdürü Oğuz Düztaş’ın yaptığı panelde hem deneyimler hem yol haritaları paylaşıldı. Düztaş “Zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak üretim yapmadan, sanayide çarkları döndürmeden bu ekonomik darboğazdan çıkamayız. Bir çıkış yoluna ihtiyacımız var, bu etkinliği bu yolda bizlere ışık olsun diye düzenledik” diye konuştu. Panelistler ise görüşlerini şöyle açıkladı:
“BOMBA” GİBİ
Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal:
"Türkiye ekonomisinde büyüme yüzde 3’ün altına inecek. Her anlamda üretim yavaşlayacak. Gıda fiyatlarından endişeliyim. Harcamalar, işsizlik, dış ticaret açığı, döviz kurları artacak. Kaynak dağılımında bozulma devam edecek, depremin faturası çok daha büyüyecek. Cari açık, KKM’den çıkış ve kısa vadeli dış borçlar kurlarda ciddi baskı yaratacak. Döviz girişi teşvik edilecek, döviz talebi baskılanacak. Kurların mevcut düzeylerde tutulması ihracatçıyı zorlayacak. Türkiye ekonomisi saatli bir bomba gibi, her an her şey olabilir. Ancak her şeye rağmen doğru strateji, yetkin ekip, güçlü halk desteği ve ortak akıl ile sorunlar kolayca çözülebilir, hızlı kalkınma sağlayabiliriz"
TEKNOLOJİYLE UYUMLU YAPILANMA
Socar Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi Pazarlama Müdürü Dr. Mevlüt Çetinkaya:
“Paradigmal bir dönüşüm başlatmalıyız. Başka şehirlere göç edenlerin geri dönüşünün sağlanması için bölge yeniden cazip hale getirilmeli. Yeniden yapılanma; sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, yenilenebilir enerji gibi yeni trendlere ve yeni teknolojiye uygun olmalı. Sanayi sektörü depreme dirençli hale getirilmeli, uygulanabilir afet planı hazırlanmalı. Bölgenin yeniden imarı için katılımcı, kapsayıcı, bütüncül, yenilikçi ve bilgi bazlı bir yaklaşımla planlama yapılmalı”
“ENERJİ ÜRETİMİ CARİ AÇIĞI KAPATIR”
Enerji Sanayici İş İnsanları Derneği Başkanı Alper Kalaycı:
“Türkiye coğrafyası rüzgar, güneş ve jeotermal enerji konusunda çok şanslı. Temiz enerjilerimiz sayesinde her tüketici, üretici olma şansına sahip. Türkiye’nin en verimsiz olan bölgesi, Almanya’nın en güneş alan yerinden daha iyi performansa sahip. Yalnızca rüzgar enerjimiz ile dört, rüzgar ve güneş enerjimiz ile de 14 Türkiye besleyebiliriz. Enerji, cari açıkta büyük bir paya sahip. Bunu dışarıdan almaz da üretici olmaya başlarsak cari açık ortadan kalkacak”
Soru-Cevap bölümünde değerlendirme yapan Tire Kaymakamı Fatih Çobanoğlu da “Herkes sorumluluğu üstüne almalı, çünkü topyekün bir sorumluluk var. Hataları kabul etmeliyiz. Sistemi gözden geçirmeliyiz” diye konuştu. Panelin sonunda konuşmacılara teşekkür belgesi takdim edildi.