Mehmet KARABEL
Yine türban! Niye bugün?
5 Ekim 2022 Çarşamba

Seçimlere sekiz buçuk ay kala…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan…

Türkiye’ye “türban” ile ilgili gece yarısı mesajı:

Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz... Bu hakkı yasal güvenceye alacağız... Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız…” 

Meali şu:

Kanun teklifi ile “başörtüsü”nden kaynaklanan sorunları sonsuza kadar kapatacağız…

2022 Türkiyesi’nde…

An itibarıyla…

Bir “başörtüsü / türban” tartışması var mı?

Yok…

İsteyen takıyor, istemeyen takmıyor…

Karışan var mı?

Yok…

Zorlama var mı?

O da yok…

O zaman “türban”ın nesiyle helalleşecek Türkiye?

***

CHP 12 yıllık Genel Başkanı neden?

Kadınların başörtüsünü kastederek…

“Bu yarayı sonsuza kadar kapatacağız” diyor…

Ve ekliyor:

“Geride bırakmalıyız… Bu konuyu devlet ciddiyetiyle çözme ve siyasetçilerin iki dudağı arasından çıkarma zamanı…”

İyi de…

Bugünün Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’si…

Madem konu hem insani hem hassas…

Neden 12 yıl beklendi…

Yoksa…

Bu da “helalleşme” sezonunun yeni bir başlığı mı?

CHP Genel Başkanı’nın…

Kadınlara giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz...” sözleri…

Sadece…

Türban ya da başörtüsü ile mi sınırlı?

Kalkar da birileri…

Dekolte kıyafeti “abartılı” bir hanımefendiyi işaret ederse…

O ayrıntı yasanın neresine montajlanacak?

Seçime “çeyrek” kala…

CHP’nin “hayata dair” satırbaşlarından en önemlisi bu mu?

***

Allah aşkına…

Pazar’daki meyve – sebze atıklarını topluyor kimi vatandaş…

Hala her fırının önünde “Askıda Ekmek” kuyruğu var…

Elektrik, su, akaryakıt faturaları asgari ücreti yakalayacak…

Bak gençler yurtdışına gitmeye çalışıyor…

Memleketini, anasını, babasını geride bırakmayı göze almış…

Şimdi türbanın sırası mı?

Diyenler olacaktır fazla fazla…

Hayatımız fırtınaya tutuldu; bu daha önemli değil mi?

***

Madem, bunca memleket sorunu varken…

CHP “türban” yasa önerisi hazırlamış…

Dönelim, bakalım…

Türkiye’de başörtüsü yasağı…

Nasıl başladı, nasıl “çözüldü”?

***

Ne ilginçtir ki…

Darbelerin…

“Türban” ile garip bir ilişkisi var…

Kimine göre siyasal bir simge…

Kimine göre de dini bir zorunluluk olan başörtüsü yasağı…

Türkiye'nin bi’türlü sona erdiremediği sorunlardan biri oldu…

Başörtüsü’yle ilgili…

En yoğun tartışmalar üniversitelerde yaşanıyordu…

Bir kısım türbanlı öğrenci…

Bu yüzden üniversite eğitimi yapamadı…

Yasaklar…

1990'ların ikinci yarısında…

28 şubat süreciyle zirveye çıktı….

AK Parti’nin iktidara gelmesi bile yasağı hemen kalkmasını sağlayamadı…

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi bile…

Türbandan vazgeçmemek için…

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu…

Geçmiş zaman…

Biraz şaşıracağız ama…

AK Parti bile…

Başörtüsü yasağını kaldıran genelgeyi…

İktidarlarının 11’inci yılında yayınladı…

***

Bi’de Cumhuriyet Tarihi’nde eşi banzeri yaşanmamış…

Bir garip “başörtü olayı”na mekan oldu Yüce Meclis…

1999 seçimleri sonrası…

Fazilet Partisi İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı

TBMM’ye başörtüsüyle geldi…

Rahmetli Ecevit, çok sert tepki gösterdi…

Kavakçı’nın…

Devlet’e meydan okuduğunu bağıra bağıra seslendirdi…

Kavakçı yemin edemedi…

Artık…

“Su yeni yatağında akmaya başlamıştı…”

2007'de YÖK başkanlığındaki değişimle…

Üniversitelere başörtülü öğrencilerin girmesinin önü açıldı…

Altı yıl sonra da…

Kamu personelinin başörtüsü yasağı…

“Demokratikleşme Paketi”nin hayata geçmesiyle kaldırıldı…

Sonrası…

Kendiliğinden geldi…

Askerler ve polisler için de türban yasağı sona erdi…

Son olarak…

Başörtüsü TBMM’ne girdi…

Sözlü tartışma bile yaşanmadı…

***

Peki, geride bıraktığımız 20 yıl içinde…

CHP Cephesi’nde neler yaşandı?

Birbirine taban tabana zıt iki görüntü var…

Tarih sırasına göre yürüyelim…

Birincisi…

Tarih; 27 Şubat 2008…

CHP, “Türban Yasası”nın iptali için…

Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu…

Başvuruyu…

O günlerin CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile…

Grup başkanvekilleri…

Kemal Anadol, Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Süha Oktay yaptı…

İkincisi…

Tarih; 17 Kasım 2008…

O tarihlerde CHP’nin başında Deniz Baykal vardı…

İstanbul Sultangazi’de…

Altıok’a katılan türbanlı ve dahi çarşaflı kadınlara…

Bizzat elleriyle CHP rozeti takmıştı…

“İstem dışı oldu…” dendi, ama su kaldırmadı…

***

Kemal Anadol…

27 Şubat 2008 tarihli hatırlatmayı…

Sosyal medyadan…

Sıcağı sıcağına duyururken…

Kalbinden geçen samimi duygularını da seslendirdi:

Siyasal konjonktür gereği konunun ayrıntılarına girmek istemiyorum... Ancak şu konuda tavrım nettir… Üç grup başkanvekilinden biri olarak, o günkü Genel Sekreter Önder Sav ve o günkü vekillerin de altında imzası bulunan başvurunun güçlü bir şekilde arkasındayım... Ayrıca bugün Medeni Kanunu’nun kabul edilişinin yıldönümü ve İranlı kadınlar başörtülerini çıkartmamak için kendilerini zorlayan mollalarla insanlık savaşı veriyorlar... Konuyu böyle değerlendiriyorum…”

***

CHP Lideri Kılıçdaroğlu…

Önceki gece…

Canlı yayını gerçekleştirirken…

Şöyle dedi, finalde:

“Ucu nereye varacaksa varsın bu yaraları kapatmaya kararlıyım… Çünkü, her kapanan yara bizi birleştirecek, güçlendirecek… Onun için, ucu nereye varacaksa varsın bu yaraları kapatmaya kararlıyım…”

O zaman vatandaş haklı olarak sorar:

“Onca yıldan sonra yine türban, niye bugün?”

100 yaşına basmaya hazırlanan CHP…

Yıllar önce

Anayasa Mahkemesi’ne başvurup…

AK Parti’nin “Türban Yasası”nı iptal ettirdi mi?

Evet, ettirdi…

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bile…

“Türban’a okey” çekmedi…

Ya sonra?

Geldiğimiz noktaya bakar mısınız?

***

CHP’nin dün TBMM Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifi net:

“Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz…”

Af buyurun…

Önce “Ne anladınız?” diye soralım…

Ardından…

Özgün duygularımızı sıralayalım…

Bu kanun teklifi hayata geçer mi?

Zor…

Cumhur İttifakı buna “evet” demez…

Hatta…

Değerlendirme bile yapmaz…

Vatandaşa dönük etkisi nereye kadar?

Önce…

Vatandaşın şu cümleyi “net” anlaması şart:

“Bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz…”

Yani…

Bir kadın polis “meslek kıyafeti” dışında…

Ne “giymeye” kalkarsa “zorlamaya” tabi tutulmaz?

Herhalde…

O bayan polis üniformasının üstüne…

Balıkçı yaka “kazak giyip” dolaşacağını düşünmüyoruz, di’mi?

Bakar mısınız?

Yasa teklifini bile görmeden Devlet Bahçeli ne dedi:

“MHP yeni karara ihtiyaç olmadığını söyler…”

***

Son olarak…

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun’a…

Kılıçdaroğlu’nun…

TBMM Başkanlığı’na sunduğu…

Kanun teklifini yorumlamasını rica ettim…

İşte Tanju Hoca’nın görüşleri:

“Kanımca bu yasa teklifiyle genel ahlak ve adaba aykırı olmamak koşuluyla idarenin, yurttaşın bu temel hakkını kullanmasına ilişkin keyfi hareket etmesinin de önüne geçiliyor… Bir genelgeyle etek boyunun ne olacağı vb, şeklinde idarenin subjektif tasarruflarının da önüne geçme amaçlı teklif… Son tahlil olarak, giyim, kuşam örneğiyle devletin idare aracılığıyla yurttaşın yaşam tarzına müdahaleyi önleme amaçlı bir yasama faaliyeti girişimi şeklinde de değerlendirilebilir…”

***

Bitiriyoruz…

CHP…

İçinde bugünkü liderinin de yer aldığı…

Eski günlerini hatırlayınca…

Daha bi’dik ve etkili duruş sergiler gibiydi galiba…

Yoksa…

Bu tür sosyolojik olayları…

Vatandaşın kalbinin sesi doğrultusunda halletmesini beklemek…

Daha doğru olmaz mı?

Sonsöz: “Her şey neye layıksa, ona dönüşür… / Hz. Mevlana…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
karşıyakalı 5 Ekim 2022 Çarşamba 11:07

sayın Kılıçdaroğlu. bu kararı alırken örgüte sordun mu. danıştın mı. partiye milletvekilliğinden tut ilçe başkanlıkları , belediye başkanlıkları ve meclis üyelerine kadar hep sağcılarla doldurdun. sanki sağcılara yaranabildin mi. meclise soktuğun iyi partililer bile adaylığına yan çiziyorlar. Böyle gidişle CHPli üyelere görev alma sırası mezarda mı gelecek. Bırak artık şu tek adamlığı. sağı örgütleyeceğine önce solu örgütle ki iç cepheyi sağlam tut. sonra ortada kalırsın. YETER ARTIK.

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Filiz SEZER
Filiz SEZER
Etkili fedakârlık ve kayıp milyarlar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’in deprem bölgesindeki büyük dayanışması…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu seçimin neden bunca talibi var?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva