İzmir’in çatısında siyanür tehlikesi!

Metehan UD/ EGEDESONSÖZ - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) yakın zamanda Ödemiş sınırları içerisindeki iki bölgeyi maden sahası ilan ederek ihaleye çıkmıştı.

İlçenin Horzum Köyü bölgesinde kalan bin 785 hektarlık alan ile Çobanlar Köyü bölgesinde kalan 833 hektarlık alan için ihaleleri Denizli merkezi Caymaz Madencilik isimli şirket almıştı. Her iki saha da orman, tarım alanı ve meyve bahçeleri ile kaplı. Maden ocakları ile ilgili ÇED sürecinin yakın zamanda başlaması bekleniyor.

Maden sahasını haber alan Ödemiş köylüleri ise harekete geçti. Muhtarların ve Ödemiş Kent Konseyi ve Koza Derneği’nin öncülüğünde Horzum Köyü’nde halk toplantısı düzenlendi. Toplantıda maden ocaklarının bölgeye olası etkileri anlatılırken tarım arazileri ve ormanlar üzerinde geri dönüşü olmayan zararlar verileceği belirtildi.

ALTIN ARANACAĞI DÜŞÜNÜLÜYOR
Egedesonsöz’e açıklamada bulunan Küçük Menderes Havzası Koza Hareketi Derneği'nin (KozaDer) Başkanı Selahattin Bağlı, şirketin 4’üncü maden grubu için izin aldığını belirterek “Biz bu kadar geniş bir alanda yapılacak olan çalışmanın ağır madenler üzerine olacağını düşünüyoruz ki nitekim şirket de 4. grup yani ağır maden grubu için izin almıştır. Bunlar kurşun, altın, kobalt gibi madenlerdir. Eğer şirket altın bulmak için bir arama yapacaksa mecburen çok zehirli olan siyanür maddesini kullanacaktır. Siyanür maddesinin o bölgeye, suya, toprağa, ürünlere vereceği zararı düşünemiyoruz bile. Geçmişte de o bölgede altın araması yapılmıştı. Bu şirketin de altın arayacağını düşünüyorum. Altın aranırsa siyanür kullanılma ihtimali var. Siyanürün etkileri konusunda bölge halkını bilgilendirdik ki buna karşı tedbir alsın” dedi.

‘YAKINLARDA BARAJ VAR’
Madenin sahasının yakınlarında sulama suyu temini amacıyla inşa edilen Kelebek Barajı’nın da olduğunu dile getiren Bağlı “Orada siyanürle yıkanması için bol su kaynağı var. Madenin alt kısmında da Kelebek Barajı var. Siyanürün çevreye ve yeraltı sularına vereceği zararla o bölgedeki ekolojik dengenin olumsuz etkileneceğini düşünüyoruz. ÇED süreci daha başlatılmadan bölge halkını bilgilendirerek karşı duruşunu sağlamak istiyoruz. Bölgede benzer madenlerin açılmasına çevre köylülerin verdiği mücadele ile engel olmuştuk. O bölgede ağır metaller işlenmesi halinde Kelebek Vadisi de olumsuz etkilenecektir. Aynı zamanda altın işlenmesi halinde maden alanı traşlanacak ve yüzbinlerce çam ağacı kesilmesi demek. Ekolojik denge tamamen yok olacak. Hayat tersine dönecek. Yerin üstü altından daha değerlidir.” diye konuştu.

‘TARIM DIŞINDA HİÇ BİR ŞEY YAPILMAMALI’
Ödemiş Kent Konseyi Başkanı Mehmet Taşlı da bölge hakkında bilgi vererek “Bu bölgede yaşayan insanlar bu toprakların cennet gibi olduğunun farkındadır. Dünyanın bir en bereketli topraklarından birinde coğrafi ve iklimsel çeşitliliğe sahip bir bölgede yaşıyoruz. Bu coğrafyanın kendine has dinamikleri var. Milyonlarca yıldır pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Yakın zamanda maden ocakları tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Ödemişin kuzey ve batı yaylarının neredeyse tamamı kapsayacak şekilde iki bölgenin maden sahası ilan edilmesi bölgenin geleceği açısından bizim endişemizi daha da artırdı. Bırakın burada 4’üncü grup maden işletmeyi bu topraklarda tarım dışında hiçbir faaliyet yapılmaması lazım.” ifadelerini kullandı.

‘İLK SAHFADA MÜCADELEYİ BAŞLATTIK’
4’üncü grupları arasında ağır metallerin olduğunu dile getiren Taşlı şunları söyledi:

Bu ada ağır metaller arasında yer alan altın, kurşun, civa, bakır, gümüş gibi elementleri kapsıyor. Özellikle ağır metallerin işlenmesinde yoğun miktarlı çözeltiler kullanılıyor. Bunların bu bölgeye girmesi doğal yapıyı zehirleyecektir, doğal yapıyı bitirecektir. Bu anlamda biz bunun doğal yaşama, canlı hayatına, tarım, yer altı su kaynaklarına ve ormanlara zarar vereceğini düşünerek daha ilk safhasında iptal edilmesi için çalışma başlattık. Ödemiş Kent Konseyi ve KozaDer biz ihalenin netleşme safhasına varmadan, 12 Haziran’da netleşecek, durdurulması için net bir şekilde tavır koyacağız. Resmi dairelere muhtarlar ve yöredeki kuruluşlarla iptal dilekçemizi sunacağız. Yıllardır bölgemizde verilen çevresel mücadelede hep haklı ve başarılı çıktık. Bu ihaleler konusunda da başarılı olacağımızı düşünüyorum. Küçük Menderes havzası dünyanın en güzel en verimli bölgesinde. Buradaki mükemmel dengeyi ve doğal güzellikleri sonuna kadar korumakta kararlıyız.