Danışma Kurulu'nda Sındır'dan çarpıcı açıklama: İktidar gidiyor sözleri sakat bir söylemdir

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir'de 9 Ağustos tarihinde Çiğli'de başlatılan Danışma Kurulları toplantıları bugün Bayraklı ilçesi ile devam etti.

Havuz Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıya CHP İzmir Milletvekilleri Kamil Okyay Sındır, Kani Beko, Atila Sertel, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Bayraklı ilçe Başkanı Pınar Susmuş ve çok sayıda partili katıldı.

Toplantıda Divan Başkanlığına ise Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır getirildi.

SINDIR: 'İKTİDAR GİDİYOR' SÖYLEMİ SAKAT BİR SÖYLEMDİR
Kürsüye çıkarak iktidarın değişeceğine vurgu yapan divan başkanı ve CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Buradan manzara çok güzel. Hele ki Bayraklının capcanlı diri örgütü arkadaşımızla... Gurur ve onur verici. Partisine, ülkesinin geleceğine sahip çıktığı için yanında olan bütün yol arkadaşlarım… Dün akşam Ödemiş'te güzel bir danışma kurulu yaptık birbirimiz alkışladık. Buna çok ihtiyacımız var. Bugün Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere tüm dostlarımız ile birlikte bir çaba içindeyiz. Afganistan'da televizyon ekranın da gördüklerimizi bizi hayrete düşürüyor. Ancak ne mutlu ki bize bizim ülkemizde bunlar almayacak. Yapmak isteyenler var ancak olmayacak. Bu ülkenin temelleri Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile CHP'nin iradesi ile sapasağlam ayakta. Karşı devrim ne kadar çaba sarf etse de bunda başarılı olmadı. Çünkü biz varız, iyi ki Cumhuriyet Halk Partisi var… Biz bu ülkenin teminatıyız. Biz partimizi büyütmek için mücadele ediyoruz. Bizim rakibimiz biz değiliz, biz olamayız, olmamalıyız.

Afganistan'da yaşananların Türkiye'de asla yaşanmayacağını belirten Sındır, "Bizim Afganistan yaşananların bu ülkede yaşanmaması adına cumhuriyetimize sahip çıkmak ve değerlerini yaşatarak bu ülkeyi yönetmeye siyasal iktidarın amaçlarını kendi sermaye çetelerinin iştahlarını karşılamak, onların önünü açmaktan başka hiçbir amaçları olmadığı ortada. Vatandaş bunu görüyor. İktidar gidiyor diyoruz ya… Ben bu söylemi bile kendi içinde sakat buluyorum. Gidiyor gidecek değil, gönderiyoruz, göndereceğiz, sandığa gömeceğiz… Onlar kendiliğinden gidecek gibi bir şey yok. Onları gönderecek olan CHP olacaktır. Yüzümüzü birbirimize dönmeyelim omuz omuza olalım ve mücadele ettiğimiz karşı devrim hareketine karşı mücadelemizi edelim. Ülke yoksulluğu dibe vurduğu durumda. Tarım Bakanı kalkmış diyor ki 'çiftçi çok çok çalışır az az kazanır.' Bunu diyen bir Tarım Bakanı. Ben çiftçinin emeğini sömürücem diyor. Belediye Başkanı karşımda. Bir Belediye Başkanı hele ki CHP'li Belediye Başkanı kentine azami çalışmayı kentine yapmaya çalışır. Bunun hatasını eksiğini kendi aramızda görüp çalışmasını yapmamız gerekir ancak halkın önünde, kamuoyunun önünde belediyemizi yüceltmek hepimizin görevi. Ancak görüyorum ki partimizde örgütümüz ilçe örgütümüz ve yerel yönetimi ile her türlü sıkıntıyı aşmış ve CHP'nin iktidarına kenetlenmiş durumda" dedi.

BEKO: TÜNELİN UCUNDA CHP İKTİDARI VAR!
Suç örgütü lideri Sedat Peker'in üzerinden hükümete yüklenen CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ise, "Sizi iyi tanıyorum. Ben Karşıyakalıyım. Geçmiş dönemlerde bu dağlarda başını sallayan arkadaşlarımız iyi bilirler, çok kez bu konularda afişler astık, mitingler yaptık. Sizin yüreğinizde doğa sevgisi, memleket sevgisi var. Çok iyi bildiğim için gidiyorum, sizin yüreğinizde Mustafa Kemal sevdası var. Burası Bayraklı CHP'nin kalbinin attığı yer. Allah bir daha göstermesin yaşanan depremde gördük… Yüreğimle söylüyorum tarih yazdınız. O güzelim insanların çırpınışları içinde sizlerin nasıl çalıştığını gördüm, dayanışmanızı gördüm. Son dönemlerde çete reisi Sedat Peker'in açık ve net bir şekilde söylediği kelimeleri hep birlikte izledik. Bunların ne kadarının doğruluk payı var ne kadarının yok onu bilemem. Bunu bilecek olan hakim ve savcılardır. Ancak ne yazık ki saraydan talimat almadan soruşturma yapamayan hakim ve savcıları kınıyorum. 128 milyon doların nerede olduğu öğrenemedik. Bu sizlerin yani bizlerin parası. Merkez Bankası'nın rezervleri bir gecede devlet eli ile soyuldu. Bunun hesabını sormak bizim görevimiz. Bıkmadan usanmadan 128 milyar doların nerde olduğunu her köşe başında sormak, Türkiye Cumhuriyeti'nin evlatlarının görevidir. Enerjimizi birbirimize harcamayalım. Dışarıda onlarca öğretmen intihar etmiş. Bunlar varken enerjimizi birbirimize harcamak lüks olacaktır. Artık tünelin ucu göründü.Bu tünelin ucunda eşitlik ve demokrasi var. Bu tünelin ucunda CHP'nin iktidarı var! 2023 yılında CHP iktidarında buluşmak üzere…"

Kürsüye çıkarak konuşmasını gerçekleştiren Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal:
Elde ettiğimizi Bayraklı Belediyesi ,seçimden aldığımız sonuç hepimizin ortak emeği. Hangi şartlarda seçime geldiğimizi hepimiz biliyoruz, ancak buna argüman Bayraklı'da partimizin aldığı en yüksek oyu alarak Bayraklı Belediyesi'nde iktidara geldik. Bize düşen görev bu sorumluluğu aldıktan sonra parti politikalarına uygun çalışmaktır. Geldiğimiz gün itibari ile içinde olduğumuz ekonomik kriz, deprem ve pandemiye rağmen biz üstümüze düşen görevleri yerine getirdik. Pandemiye rağmen belediyemizin 900 personeli ile 30 bin ailemize ulaşarak örnek çalışmaları gerçekleştirdik. Bizden daha iyi uygulamalar varsa bunları da örnek alarak hayata geçirdik. Deprem sürecinde yine Bayraklı'daki yurttaşlarımız ve partimizin üst kademe organları ile hep beraber sahadaydık. Onca afete rağmen, tüm Türkiye'ye örnek olabilecek çalışmaları hayata geçirdik. Düşünün, çadır sürecinden geçici konutlar yerleşmeye, sonraki süreçlerin tamamında başarılamayan süreci başaran Bayraklımız ve Bayraklı'nın çalışanları ve partimizdi. Bir belediyeyi ayakta tutabilmenin en güçlü unsuru finansal güçtür. Borcunuz varsa, sıkıntınız varsa, siyasi nutuklar ile kente hizmet edemezsiniz. Biz de herkes gibi ekonomik sıkıntılar ile pandemiye yakalandık" dedi.

80 MİLYON TL BORÇ ÖDEDİK
Belediyeyi devir aldıkları dönemde olan borçlar ile ilgili de konuşan Sandal, "Bizim 102 milyon sırf banka borcumuz vardır. Şirketlerimiz vardı… Borçları ödenmiş, sermayeleri katlamış durumdaydı. Kulüplerimiz vardı ancak farklı boyutlardaydı. Biz bütün bu olumsuzluklara rağmen spor kulüplerinden bağış almadan farklı işlemlere girmeden bir kuruş kredi çekmeden finansal yapısı en güçlü belediyelerden biri olmayı sağladık. 102 milyonun 80 milyonunu ödedik. Piyasadaki kimseye borcumuz yok. Biz bir kamu kurumuyuz. Alt yapı ile ilgili yaptıklarımız ortada. Bu kentin Karşıyaka'nın Bornova'nın Konak'ın gölgesinden çıkarmaya kararlıyız. Buna gücümüz yeter. 80 milyon ödediğimiz kredi ile bu kente birçok sosyal tesis yapmış olurduk. Aylık bu halkın parasının 3 milyonunun faize gitmesine engel oluyorum. Önümüzdeki süreçte yaptığımız işleri fazlası ile anlatacağız. Aslında burada belirtmek istediğim. Biz iktidara yürüyorsak örgütümüzden beklentimiz var, belediye başkanımızdan, vekillerimizden, partililerimizden beklentimiz var. Bunların gereğini yapmak lazım. Belediye başkanlarımız sizin başınızı eğmeden hizmet yapmak zorunda. Örgütümüz tek vücut çalışması lazım. Örgütümüzün bir arada olduğu bir durumda aldığımızı tarihi oyun 2-3 katını alma durumumuz var. Örgütten gelen ve örgüte emek vermiş biri olarak, örgütün gücünü bilirim. Ben bugün Bayraklı Belediye başkanı isem bunu CHP'ye borçluyum. Serdar Sandal olarak kazandığım hiçbir şey yok. Her zaman örgüt olarak partimizin emrinde üstümüze düşen ne varsa onu yaparız. Örgütümüzün tek vücut Bayraklı Belediyesi ile el ele artık sahada olma zamanı. Artık başka bir zaman girdik. Bizim kendi içimizde kavgaların bir nedeni yok. Bizim kimseyle ciddi bir sıkıntı yok."

SUSMUŞ: ACI TABLOLARIN SEBEBİ ÜLKEMİZDEKİ RANT POLİTİKALARIDIR
Açıklamalarda bulunun Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş, "Bayraklı'da emek İzmir'in kurulduğu yer demektir. Sokakları tarih kokan bu ilçede körfezin imbat rüzgarını hissetmeden, memleketimin her yerinden gelmiş vatandaşlarımızın sorunlarını bilmeden bu coğrafyada siyaset yapamazsınız. Bir yanı gökdelenler diğer yanı ise gökdelenler kadar soruları olan yerde siyaset yapmak ateşten gömleği üzerine giymektir. İlçe Başkanlığı yolunda bugün 2 yılını tamamlamak üzereyiz. Bugün 17 Ağustos 2021… 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan büyük deprem felaketinin yıldönümü. Binlercesi vatandaşımızın hayatını kaybettiği büyük felaketin üzerinden bin yıl geçse de acısı halen içimizdeki tazeliğini koruyor. İzmir'de yaşanan depremin de ne büyük acılarını Bayraklı hissetti. Bayraklı'da yaşayan herkesin hafızalarından silinmeyen bir iz bıraktı. Her birimiz çok uzun bir süreden beri ülkemizden iyiye dair haber bekler hale geldik. Ülkemizde ormanlarımız yanarken, Karadeniz'de vatandaşlarımız sel felaketinde can verdi. Ülkemiz yaz aylarında orman yangınlarını sık yaşandığı bir yer olmasına rağmen mevcut iktidar bunu göz önünde bulundurmadı. Ülkemizin rant odaklı politikaları bugün ülkemizin kuzeyinden güneyine yaşanan acı tablonun temel sebebidir. Ülkemizin içinde bulunduğu vahim tablo Genel Başkanımız'ın ısrarla dile getirdiği erken seçim tarihinin geldiğinin en somut göstergesidir. Bizler ilçe başkanlığı görevine gelirken mükemmelliği değil iyiyi gözettik. Yerelde iktidar olduğumuz Bayraklı Belediyemiz ve belediye başkanımızı ile her daim gurur duyduk ve onların başarısını kendi başarımız saydık. Kırgınlıklarımızı büyütmedik. Bu örgüt bana Kemal Kılıçdaorğlu'nun Bayraklı'daki temsilcisi olmayı bahsetti ve ben bundan daha büyük bir onur olduğunu düşünmüyorum. Seçildiğim ilk günden itibaren ben bu koltuğa hiçbir zaman makam olarak görmedim. Bayraklı'nın kurulduğu ilk günden itibaren Bayraklı'nın Pınar ablası, kardeşi, hukuk danışmanıydım. Göreve geldiğimizde çalışır bir araç olmamasına rağmen elimizden geldiğince sahada olmaya çalıştım. Yönetici arkadaşlarımı ise birlikte bunun için uğraş verdim. Elbette ki eksikliğimiz var ve elbette ki bizden daha iyi yapacak nesiller gelecek ve elbette nihayet CHP iktidar olacak. Gün birlikte mücadele etme ve genel başkanımızın mücadelesine topyekun omuz verme günüdür. Mevla'nın dediği gibi dün dünde kaldı bugün yeni şeyler söyleme zamanı. Birlikte omuz omuza mücadele etme zamanı. Ben ilçe başkanı olarak birlik ve beraberlik içinde çalışmayı talep ediyorum. Partisine, Bayraklı'sına, İzmir'e gönül vermiş hiçbir partilimizin böyle zorlu bir süreçten görev almaktan ve süre olmaktan geri durmayacağına inanıyorum. Bu anlayışta hareket eden her partilimizin başımın üzerinde yeri vardır. Ülke böyle dönemden geçerken aksi şekilde davranışlarında halkımızın hafızasına kazınacağı açıktır.

Parti delegesi Okan, "Biz belediye başkanlarımızı sürekli dinliyoruz zaten ancak konuşmamızı kısıtlarlanız olmaz. Bizi dinlerseniz daha faydalı olacaktır diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Delegenin söylemleri ardından ise salondan alkışlarla destek geldi.

Basına kapalı kısımda Bayraklı önceki dönem İlçe Başkanı Cemalettin Alper, İlçe Başkanı Pınar Susmuş ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal hakkında eleştirilerde bulundu.

ALPER: BİR TEŞEKKÜRÜ DE ÖRGÜTE ÇOK GÖRDÜĞÜN İÇİN
Alper, konuşmasına Susmuş’un ilçe binası hakkında yaptığı eleştirileri dile getirerek başladı. Alper, “Salonda olmayan bütün örgüte çok teşekkür ediyorum. Bir teşekkürü de örgüte çok gördüğün için. İlçe binasının çalışılmaz halde olduğunu söylüyor. İlçe binası, örgütün desteği ve Genel Başkanın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun desteğiyle sıfırlanmış, patinajı yapılmış, bir kuruş borcu olmayan ve kasasında parası olan 3 tane yerel seçim, 9 seçimi CHP’nin örgütünün desteğiyle ben değil, biz diyerek sizlerin sayesinde CHP burada iktidar. Emeği olan herkese teşekkür etmesini isterdim. Parti yönetimlerinde değişiklik genelde iki şekilde oluyor. Bir başarısız olan gitmek zorundadır. Zaten başarısı olan yerel yönetimler için değişiklik kaçınılmazdır. İki, başarılı olan da gitmelidir. Çünkü başarılı rehaveti de beraberinde getirir. Şükür ki biz başarılı olduğumuz dönemde aday olmayarak partimizin bayrağını yeni bir arkadaşımıza devrettik. Partimizin bir neferi olarak çalışmaya devam ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. AKP iktidarı her seçim kesin kazanırız gözüyle baktığı Bayraklı’da partimizin altı oklu bayrağını göklerden indirmedik hiçbir zaman. Bunu sizlerle başardık. İçimizdeki bazı İrlandalılara rağmen ki onlar kendilerini iyi biliyorlar; DSP tezgahı üzerinde partimize kumpas kuranları unutmadık, unutmayacağız. Diğer ilçeler için söylemiyorum, Bayraklı’da ceketi koysan kazanır diyebileceğimiz bir ilçedir. Bayraklı, İzmir’in en önemli ilçelerinden biridir. İzmir’de Bayraklı’yı kazanmak Türkiye’de İstanbul’u kazanmakla eş değerdir” dedi.

‘BAŞARIYI BAZI İSİMLER KENDİLERİ MAL ETMEYE ÇALIŞMADILAR MI?
Bayraklı’nın önemli bir ilçe olduğunu ifade eden Alper, “Bayraklı’nın ne kadar önemli bir ilçe olduğunu AKP’deki rantçı kadroların Bayraklı’yı ne kadar çok istediklerini, Bayraklı’yı AKP’ye geçirmek için yapılan alicengiz oyunlarına başvurduğunu anlatmama gerek yok. Bu salonda herke bunun bilincinde. Bir CHP’li olarak seçimde adeta destan yazdığımız başarıyı bazı isimler kendilerine mal etmeye çalışmadılar mı? Burası CHP, burada sen ben olmaz. Burada biz oluruz. 3 dönem üst üste belediyeyi kazandık. CHP, bir ilçe binası kazandı. Başta Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu ve emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. Ondan önceki yönetim döneminde geçmiş dönem ilçe başkanımız Sayın Levent Ölçer’in yönetimindeyken partimize bir araç kazandırdı.  O dönemin başkanına da ayrıca teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

‘KİM KENDİSİNİ CHP’DEN ÜSTÜN GÖRÜRSE BİZİ KARŞISINA ALACAKTIR’
Parmakla gösterilen bir örgüt olduklarını savunan Alper, “Bunu da kendine sayanlar sayesinde başlamadık. Bunu Cemalettin Alper sayesinde de başarmadık. Biz olduğumuz için başardık. O bizler içinde yer alan herkese minnettarım. Hiç kimse CHP’den üstün değildir. Hiç kimse örgütünün üstünde değildir. Burası CHP burası bir insanın iki dudağı arasında çıkan sözlerle ve ona göre hareket eden bir parti değildir. Eşitlik, demokrasi, çoğulcu ve CHP gerçeğidir. Bizler Bayraklı’yı tırnaklarımızla kazıya kazıya kazandık. Ailemizden, çocuklarımızdan, her şeyden feragat edip kazandık. Çünkü Bayraklı’ya daha iyi bire yönetim gelsin, Bayraklı rantçıların elinde kalmasın diye uğraştık ve sizlerle başladık. Her kim ki kendisini CHP’den üstün görür, her kim ki CHP örgütünün yok sayarsa her kim ki Bayraklı’da CHP’yi 3 dönem üst üste iktidara taşıyanları, atanmışlarla değişirse karşısında başta bizi örgütümüzü, Bayraklı’daki CHP’lileri karşısına alacaktır. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.

‘BAŞARILI OLMAK İÇİN BAYRAKLI’DA MÜCADELE EDENLERLE ÇALIŞIN’
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’a seslen Alper, “Başarılı olmak istiyorsanız, Bayraklı’da çalışan, Bayraklı’da mücadele edenlerle çalışın. Bunlarla çalışırsanız başarılı olursunuz. Dışardan getirdiklerinizle Bayraklı’yı yönetemezsiniz, başaramazsınız. Seçim döneminde Bayraklı’da afişleri asan, çalışa kim varsa hepsine minnettarım. O süreci hep beraber yönettik ve bayrağımızı mazbatasını veren Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve 54 meclis üyesine teslim ettik. Meclis üyelerimizde, belediye başkanımız gibi önce partiye, halka vatandaş, sonra kendini düşünecek. Çünkü bu örgüt onları meclis üyesi yaptı. Belediye başkanımızı da Bayraklı’ya partimizin atadığın seçti. Daha adil, daha adaletli, daha partiyi büyütür, çoğulcu bir şekilde hizmet etmesini sağlamak için sizlerle bizler ve Bayraklı’ya Millet İttifakı olmak üzere bütün destek bileşenlerini de hepsinde bizim üzerimizde emeği ve hakkı vardır. O hakkı unutmamamız lazım. O emeği unutmamamız lazım. O sinerji CHP’nin Bayraklı örgütünde ve Millet İttifakı’ndadır” dedi.

‘YÖNETİM KURULU VE BAŞKAN ARASINDA UYUMSUZLUK VAR’
Alper konuşmasını şu sözleriyle sonlandırdı:

“Ben görevimi başarıyla ve onurla tamamlayarak partimizin bayrağını devrettim. Bir daha ilçe başkanı olmak gibi bir düşüncem söz konusu değildir. Tek hedefim var; Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de kurduğu iktidar masasının etrafında Millet İttifakı’yla ve bileşenlerin desteğiyle her bir parti neferi gibi bende ilçemde, ilimde, ülkemde bugün de yarın da destek vermek için çalışıyorum, çalışacağım. Ancak geçen bir buçuk yıllık süreçte ilçe başkanı ve belediye başkanı arasındaki uyumsuzluk görüntüsü, ilçe yönetimi arasındaki sorunlar iktidara yürüdüğümüz bu süreçte örgüt ve halka olumsuz yansıtmakta. Bir an önce silkelenin ve kendinize gelin. Bize ve bu örgüte çiftelerimizi giydirmeyin. Bu örgüt ve Bayraklı sahipsiz değil. Biz CHP’yi ve Bayraklı’yı yolda bulmadık. Ben bu partide 3 sene örgüt başkanlığı yaptım. CHP’nin sorunları, sıkıntıları var. Bunları da dile getirmek lazım. İlçe yönetim kurulu üyeleri ile ilçe başkanım arasında büyük bir uyumsuzluk var. 3’er 3’er görevden alıp, 3’er 3’er istifaları isteniyor. Bayraklı buna alışkın değil. Belediye başkanı ve ilçe başkanım sokakta kol kola gezmeli, buna hiç kimse bir şey demez. Partinin iktidara gitmesi için örgütün sorunları çözülmesi için ilçe başkanı belediye başkanı iyi geçinmek zorunda. Belediye başkanı da ilçe örgütüne kapısını sonuna kadar açmalı. Hiçbir ile başkanı kendi bireysel menfaatleri için belediye başkanına gitmez. Örgütün karakteri için belediye başkanına gider. “