CHP’li Polat’tan iddialı İzmir hedefi: Bilim 18, gönlüm 28 vekil diyor!

EGEDESONSÖZ- CHP YDK üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

Programda 14 Mayıs seçimlerinde Millet İttifakı’nın hedefleri, CHP ve AK Parti milletvekili aday listeleri oldu. Polat, programda geçmiş seçimlerde baraj sorunu sebebiyle başka partilere giden emanet oyların bu seçimde olmayacağını ve partilerinin yüksek bir oy oranı yakalayacağını aktardı.

KILIÇDAROĞLU ASLANLAR GİBİ GELİYOR
Seçim kampanyası ile ilgili değerlendirme yapan Polat, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bitmez bir enerji ile sahada olduğunu belirterek “Genel merkezimiz örgütlerimizin nabzını tutarak meclisimizdeki çalışmalarımıza bakarak bizi yeniden aday gösterdiler. Seçim sürecine hızlı girdik. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu çok ciddi bir yük ve sorumluluk aldı. Aslanlar gibi geliyor. Yorulmaz, bitmez tükenmez bilmeyen enerjisi ile çalışıyor. Çok iyi gidiyor. Her videosu Türkiye'ye çok ciddi mesajlar veriyor. Sorumlu devlet adamı olarak gidildiğinde ülkenin nereye gideceği yönünde mesajlar veriyor. Kendisine yoldaşlık ediyor olmaktan çok mutlu ve gururluyum. Bir gün evlatlarıma ve torunlarıma bir miras bırakacak olursam o da bu yolu yürümek olacak. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Çankaya Köşkü'ne yürüyecek. Çankaya Köşkü halkın köşkü olacak. Sonra her kim ki bu milletten tüyü bitmemiş yetimin hakkını yediyse onun peşine düşeceğiz. Bunu Türkiye'nin geleceği için paraları ülkeye getireceğiz. 418 milyar doları Türkiye'ye getireceğiz ve ülkenin refahı için kullanacağız” dedi.

ASLANOĞLU VE SOYER 10’NCU SIRA VEKİL ADAYI GİBİ ÇALIŞIYOR
Kampanyanın İzmir’de oldukça hızlı yürüdüğüne değinen CHP’li Polat, Aslanoğlu ve Soyer’in dinamizm yarattığını belirterek “İzmir’deki çalışmanın iki ayağı var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve İl Başkanımız Şenol Aslanoğlu… İl Başkanımız uzun süredir durağan bir il başkanlığı görünüşünden çok aktif bir il başkanlığı görünümü veriyor. Sayın Arslanoğlu eşi ile birlikte sanki 10'ncü sıra milletvekili adayı gibi çalışıyorlar. Tunç Başkanımız da öyle. Ailesi ile birlikte sahayı süpüre süpüre giden bir yapısı var. Milletvekili adaylarımız da onlara entegre oluyorlar. İzmir CHP ve Millet İttifakı olarak emin ellerde.  Genel Başkanımızı İzmir'den en yüksek oy ile Çankaya’ya yollayacağız” şeklinde konuştu.

ASLANOĞLU ALIŞILMIŞIN DIŞINDA PROFİL ÇİZİYOR
Deniz Yücel’in milletvekili adaylığından istifasının ardından İl Başkan Aslanoğlu’nun atanması konusunu yorumlayan Polat, “Alışılmışın dışında profil çiziyor. Bu daha çok yeni dönem yöneticileri gibi. Çalışkanlık, esprili, kabına sığmayan örgütlenme modelini hayata geçirdi Aslanoğlu. Diğer partiler de değişiklik yaptı ve Aslanoğlu’na göre pozisyon belirlemek zorundalar demiştik ve bunun böyle olduğunu gördük. Aslanoğlu çalışkanlığı ile öne çıktı. Bizim örgütlerde önce tartışma olur, tanımadığını tartışırlar sonra da bağrına basarlar. Aslanoğlu için de böyle oldu. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Yücel'in de kendine göre vardı, Aslanoğlu'nun da aynı. Şenol Bey'in daha farklı bir çalışma tarzı var” ifadelerini kullandı.

GENÇLER İLE DEVLETİN ARASINDAKİ GÜVEN İLİŞKİSİNİ BİTİRDİLER
Son dönemde artan beyin göçüne dikkat çeken Polat, “Gençleri görüyorum, görünce yaşlarını soruyorum. Benden 28-30 sene bu memlekette daha çok yaşayacaksın. Biz senin bu süreçte nasıl bir hayat yaşayacağına karar vereceğiz diyorum. Ya daha iyi bir hayat yaşayacaksın ya da daha baskıcı bir ülkede yaşayacaksın, bunun kararını sen vereceksin diyorum. Üniversiteden mezun olan çocuklarımız yurt dışına gidiyor ve burada iş beğenmiyor deniliyor. Mesele iş beğenmemezlik değil, Türkiye'de gelecekten şüphe etmekle ilgili. Avrupa ülkesinde dışarıda oturduğunuzda bakıyorsunuz bizim çocuklarımız orada çalışıyor. Amsterdam'a gittiğimde bize hizmet eden çocuk Türkiye'de üniversite mezunu bir çocuktu. Çünkü geleceklerinden kaygı duyuyorlar Türkiye'de. Bundan 4-5 sene önce 18-20'lı yaşlarda bir kuzenim bir paylaşım yaptı ve sabahın 5'inde evine polis geldi ve Erdoğan'a hakaretten gözaltına almışlardı. Beraat etti sonra 5 sene sonra… İstanbul’da gözaltına alıyorlar ve bu sefer terör soruşturması... Bu çocuk bu ülkenin özgürlüğüne güvenir mi? Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Çocuklarımızın ülkeden umudunu kesmemeli. Gençler ile devletin arasındaki güven ilişkisini bitirdiler. Biz bunu tekrar sağlamak zorundayız. Gençlere özgürlükle büyümenin ne demek olduğunu adalet ile kalkınmanın nasıl olduğunu tekrar gösterip ülkeye döndürmeliyiz. Bizim genel başkanımız yurt dışına gitti önemli ziyaretler yaptı. Oralarda bilim üreten insanlarımız var. Bu insanlar Türkiye'ye döndüğünde orada öğrendiğin, üretme tecrübesini ve birlikte üretmeyi sağlayacak nesli de onlara sağlayabilmemiz lazım. Özlem Türeci ve Uğur Şahin... Onların Almanya'ya sağladığı katkıyı hesap edebiliyor musunuz? Bunları Türkiye'de üretilebilecek olsaydı GSM'nin katkısını düşünebiliyor musunuz? Bizim bu araştırmaların burada yapılabiliyor olmasını sağlamamız, kaynak ayırabiliyor olmamız gerekiyor. Bizim bu ülkenin çocuklarına olan borcumuz bu” açıklamasını yaptı.

AÇIKTA KALAN ARKADAŞLARIMIZ GELECEKTE DEVLET ADAMI OLACAKLAR
İzmir milletvekili listelerinin durumunu ve mevcut vekillerin aday gösterilmemesini değerlendiren Polat, “Ne örgütten ne halktan ‘sizin listenizde şu varmış’ gibi soruyla karşılaşmadım. Ben mikrofonu elime aldığım zaman Başta Kamil Hoca’ya, Atilla Sertel’e, Tacettin Bayır’a teşekkür ediyorum. Bizim bölgede Sevda vardı, benim üzüldüğüm birinci bölgeye dönmesi. Bana sorulsa vekillik yaptığımız isimlerle devam etmek isterdim. Bu düşüncemi genel başkanımıza da belirttik. Devlet mekanizması çok büyük ve liyakat istiyorsak bu arkadaşlarımız çok önemli. Kamil Hocamızdaki birikim kimde var? Bedri Abi’deki birikim kimde var? Bu arkadaşlarımız farklı görevlerde olacak. Bu ülkenin çocukları için çalışan motor gibi olacaklar. Bizim için milletvekili olmak avantaj mı dezavantaj mı bu tartışılır. Bize de operasyon çekilmiş olabilir. Genel Başkanımızı da benimle aynı düşünüyor. Açıkta kalan arkadaşlarımızın hiçbiri açıkta değil gelecekte devlet adamı olacaklar” dedi.

BİZ TEFLON GİBİYİZ, YAPIŞMAYIZ
İzmir 1’nci sıra milletvekili adayı Yüksel Taşkın’ın geçmişte Kemalizm ile ilgili sarf ettiği sözlerin Cumhur İttifakı cephesinden dillendirilmesini yorumlayan Polat, “CHP örgütleri acayip örgütlerdir. Bugün örgüt tartışmıyor bunu. Örgütün tek tartıştığı iktidar. Ben FETÖ’cü olan birini duymadım bizim listede. Ancak bizi bununla suçlayanlar dönüp aynaya bakacaklar. Yargı sistemine bakacaklar. Bizi Atatürkçü olmamak ile itham edenler dönüp kendi sicillerine bakacaklar. Dara düşmeden Atatürk ismini ağzına almışlar mı? İstiklal Marşı’nın ilk 2 kıtasını kağıda bakmadan okuyamayan başbakanla Türkiye’yi yönettiler. Dönüp Atatürk’ün huzuruna gidemeyen başbakan ve cumhurbaşkanlarına bakacaklar. Bizim açımızdan Atatürk ve Atatürk ilkeleri kırmızı çizgimizdir. Biz teflon gibiyiz, yapışmayız” şeklinde konuştu.

BAYRAKLA, SINIRLA, MİLLETLE, DİLLE PROBLEMİ OLAN KİM? HANGİ İTTİFAKTAKİ PARTİ?
HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması üzerinden Cumhur İttifakı’ndan gelen eleştirilere yanıt veren CHP’li Polat, “HDP’nin ya da TİP’in seçmeni bize oy veriyor. Elbette oy verebilirler. Geçmişte MHP ve AKP’ye oy vermiş insanlar da bugün Kılıçdaroğlu’nu destekliyor. AKP, Kılıçdaroğlu’nu destekliyor demek değil bu. YSK’ya bir protokol sunuyorsunuz ve adı ittifak protokolü. Burada kimlerin yer aldığı belli. Millet İttifakı’nın protokolü bellidir. İçinde 6 parti vardır. 7’nci bir parti yoktur. AK Parti’nin ve MHP’nin adında tırnak içinde ‘Milliyetçi’ yazan partinin protokolüne baktığınızda BBP ve HÜDAPAR’a rastlarsınız. Altına indiğinizde Hizbullah terör örgütüne gidersiniz. Onun altına baktığında Gaffar Okkan’ın kanlarının ellerinde olduğunu görürüsünüz. Domuz bağlarıyla öldürülmüş kadınların üstüne beton döküldüğünü görürsünüz. Bunu nasıl açıklayacaksınız? Okuma yazma bilen, kafası çalışan her yurttaştan rica ediyorum. İttifak protokollerine bakın, ittifaklardaki partilerin tüzüklerine ve parti programlarına bakın. Bayrakla, sınırla, milletle, dille problemi olan kim? Hangi ittifaktaki parti? Terörle onu ilişkilendireceksiniz, beka sorunu göreceksiniz. Bunun da adı Cumhur İttifakı’dır. Samimi bir şekilde elinizi vicdanınıza koyacaksınız. Bir yanda Kılıçdaroğlu, bir yanda sizi kandırmaya çalışan Erdoğan… Sandığa gidince bunu değerlendireceksiniz” açıklamasını yatı.

CHP’nin HDP ile ittifak üzerinden terörle işbirliği yaptığı yönünde gelen eleştirilere yanıt veren Polat, “yalan söylüyorlar, bunu başka bir şeyle kamufle etmek zorundalar. Bu sahtekarlığı başka bir sahtekarlıkla örtmeye çalışıyorlar Bu sahtekarlığın adı vatana ihanettir. Domuz bağı ile öldürülen kadınlara ihanettir. Bunları örtmek için daha yüksek sesle daha büyük yalan söylemek zorundalar ancak bu milletin bu yalanlara karnı tok” ifadelerini kullandı.

SPORCULARI KASAPOĞLU’NU KARŞILASINLAR DİYE HAVAALANINA DAVET ETTİLER
AK Parti’nin İzmir listelerini yorumlayan Polat, “Biz işimize bakıyoruz. Biz onların ne yaptığı değil, bizim ne yapacağımız önemli. Biz bu ülkeyi tekrardan huzura, refaha kavuşturmak zorundayız. Biz bakacak olsak Bilal Saygılı’ya bakardık. Sonuç itibari ile kendileri uygun görüp milletin önüne koymuşlar. Millet seçerse vekil olacaklar seçmezse evlerine gidecekler. Kasapoğlu’nu tartışırım ama.  Bilal Saygılı için Atilla Abi’ye bakmak lazım. Bir cami yaptılar ve Atilla Abi’nin ö dönem değerlendirmeleri vardı. Onlara bakmak lazım. Bakan ne iş yapacak… Bakanın döneminde çocuklar yurtsuz kaldılar, Hasan Ağa parkında çadırda kalmak zorunda kaldılar. En büyük projesi ne? Sporcuları beni karşılasın diye havaalanına davet etmesidir. Elimde mesaj var. Utanmaz bunlar. Hele o il spor müdürü. İnsan utanır.  Biraz haysiyet olur insanda. Çocukları çağırıyor, spor kıyafetleri ile Kasapoğlu’nu havalimanında karşılayın. Biraz milletin evlatlarına değer verilsin. Her şey siyaset demek değil. Tamam siyaset hayat akışını belirliyor. Kimin zengin olacağına, kimin sınırda şehit olacağına karar veriyor. Ancak bu kadar sığ yapılmaz ki. Geliyorsun siyasetçisin eyvallah ancak ilk geldiğinde mesajı atmış sporcuları havalimanına bakanı karşılamaya davet ediyor” dedi.

BİZİM TOGG İLE YA DA TÜRKİYE'DE YAPILACAK POZİTİF ŞEYLERLE İLGİLİ KAVGAMIZ YOK
Ülke yararına yapılan bütün adımları desteklediklerini kaydeden Polat, “Bizim TOGG ile ya da Türkiye'de yapılacak pozitif şeylerle ilgili kavgamız yok. TOGG’u babalarının cebinden, annelerinin cebinden, alyanslarını bozdurarak yapmadılar. Milletin parası ile bir şey yapmaya çalışıyorlar. Yaptıklarını ne kadarının yerli ve milli olduğunu tartışırız ancak milletin arpası ile yapılan bir şeyi ben yaptım demek doğru değil. 20 yıldır elbette bir şey yapacaksınız. Hep çalmayacaksınız ya. Milletin parası ile gezip kendine seçim malzemesi yapmak ahlak meselesi. Benim vergimle yapıyorsun bunu. Biz savunma sanayisine, bilimsel yatırımlara, teknolojik yatırımlara karşı değiliz. Hatta teknolojik yatırımlar ile Türkiye’nin temiz bir sermaye ile buluşması gerektiğini anlattık. Çok çok daha iyisini hak ediyor bu ülke. Savunma sanayisi bir devletin yapması gereken bir şeydir. Bizde daha önce Mehmetçik Vakfı uhdesinde olan şeylerin özel sektörün uhdesinde olması… Olabilir ancak bunlar yurtdışına satılırsa ne yapacaksınız? Milletin tank palet fabrikasının yüzde 49’u Katarlı ortaklarınmış. Bunlar kabul edilebilir bir şey değildir. Savunma sanayi milli bir şeydir ve devletin eli ile yapılması lazım. Bu dış politika ve iç politika meselesidir. Bunların bütüncül olarak devlet eliyle yapılması gerektiğini düşünüyorum. Özel sektörde yapabilir ama devlet kontrolü ile yapılmalı” değerlendirmelerinde bulundu.

GÖNLÜMDEN GEÇEN 14-14
Baraj sorununun kalmaması sebebiyle CHP’den başka bir partiye oy kaçışı beklemediğini söyleyen Polat, İzmir’de yapılan anket çalışmalarında iki bölgeden ‘ar milletvekili çıkarabileceklerini belirtti. TİP’e oy kayışı olabileceği konusunda yaklaşımların bulunduğunu kaydeden Polat şunları söyledi:

“CHP seçmeni kuyumcu hassasiyeti ile demokrasi tezgahını iyi kurar, ölçüsünü, boyunu gramajını iyi ayalar. CHP seçmeni HDP barajı geçsin AK Parti tek başına istediğini yapmasın diye onlara oy verdi. Bu millet HDP barajı geçsin, AKP Türkiye’yi zifiri karanlığa gömmesin diye oy verdi. Bugün itibari ile kimsenin baraj sorunu yok. Bizden daha solda, daha solcu adaylar arayışı falan olduğu söyleniyor. İttifak meselelerine değiniyor arkadaşlarımız. Kimsenin baraj problemi olmadığını biliyoruz. Türkiye’nin tek solcuları TİP’liler ya da başkaları değil. Türkiye'de solcular CHP’de de yeterince var, başka bir partiden solcu arayışında değil. Arayacaklarsa bana, Ednan’a, Sevda’ya, Rıfat Nalbantoğlu’na bakacaklar… Bizden herhangi bir partiye oy kaçışı olmaz. Bizim seçmenimiz öncelikle gidip bir oyunu Kılıçdaroğlu'na, diğerini ise 6 oka verecekler. Değerlendirmeler bilimin ışığında ve duygusal olarak yapılabiliyor. İstatistik bilimi bizim İzmir’de 9-9'u görmemiz olası olduğunu söylüyor. Ancak benim gönlümden geçen 14-14. Bunun için çabalayacağız”

Saha gözlemlerini anlatan CHP’li Polat şunları söyledi:

Pazara gitmekten acayip keyif alırım. Ancak alışverişe gitmek istemiyorum. Bir tomar para ile gidip bir poşetle çıkıyorsunuz. Paranın alım gücü bitmiş. Eşim gündelik alışverişleri yapıyor. Geri kalanları burada olunca kendim seçerek görerek almak acayip hoşuma giden bir şey. Çarşı pazar ile esnaf ile çok ciddi sohbet diyorum. Para çeken insanlara bakıyorum bayram öncesi bir tomar para çekiyor. Bende onlara alım gücü yok diyorum ancak insanlar biliyorlar. Bugünlerde sessiz insanlarımız. Çünkü seçim çok yakın. İnsanlar 1 yıldır dişini sıkmış, sıkmaktan dişleri kırılmış. Seçim yakın diye bağırıp çağırıyorlar. Ben şu değerlendirmeyi yapan bir milletvekili  olsaydım; Milletin gözüne bakardım ve sizden çok özür dilerim, yanılmışım, yanlış yerde siyaset yapıyormuşum, milletim beni affetsin derdim. Nurettin Canikli'nin yerinde olsaydım...  Bundan 5 -6 ay önce bu beyefendi çıktı açıklama yaptı. Asgari ücret 5 bin 500 TL, şu kadar et alınıyor dedi. Geçen gün Bornova’da gezerken bu konuşma aklıma geldi. Girdim bir kasaba 'nasılsın' dedim, 'rezalet' dedi. Noldu deyince işler kötü dedi. Bir hesap yaptık 5 Aralık'ta 42 kilo alınıyor bugün 23 kilo alınabiliyor. 19 kilo dana kuşbaşı bunların kursağında zehir zıkkım olsun. Soğanın cücüğünden bahset diyor gözleri ışıldayan Nebati. Karnı tok Nebati’nin... Senin karnın tok, sırtın pek, tekstilden para vurmuş olabilirsin ancak bu millet Soma'da kömür karası içinde çalışıyor. Sanayi sitesinde okuldan alınmış aile ekonomisine katkım bulunsun diyen çocukların kemikleri sayılıyor Nebati...

Ben milletin huzuruna çıktığımda Hangi partiden geliyorsunuz diyorlar. Ellerini vermek istemiyorlar. Bende hangi parti alnı dik karşınıza gelebilir diyorum. Onlar da CHP'li misin diyorlar. Evet dediğimde kalkıp sarılıyorlar.

Bana ve gelen siyasetçiye inanmayın. Senden oy almak isteyebiliriz, gerçeği farklı gösterebiliriz. Senin ölçün benim ya da gelen bir siyasetçinin anlattıkları ile yaşadıkların birbirini tutabiliyorsa ona güven. Cebindekine bak, ben onla ilgili doğru değerlendirme yapıyorsam bana oy vereceksin. Cebindeki azaldıysa bana oy vereceksin. Alım gücün yükseldiyse, daha refah içinde yaşıyorsan arkadaşın anlattıklarına inanacaksın, haksızlık etmeyeceksin. Bugün tabloya bakacaksınız, hayatınız daha iyi bir tabloya gittiyse iktidara, daha kötü bir tarafa gittiyse onu değerlendireceksiniz.