CHP'li Bakan'dan 'maden' çıkışı: Bu toprakları 49 yıllığına kiralamadık!

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü Murat Bakan son dönemde gündeme sıkça gelen çevre konularıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Çevreci, doğayı ve bölgede yaşayan vatandaşları koruyan projelere karşı olmadıklarını belirten Bakan, yapılacak maden ve santral yatırımlarının yerlerinin doğru seçilmesi gerektiğini söyledi.

Kendisinin de katılım sağladığı İzmir'in Karaburun ilçesindeki özel çevre koruma bölgesine yapılmak istenen güneş enerji santrali eylemi hakkında konuşan Bakan, GES'e karşı olmadıklarını belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

"GES eylemine gitmiştik... GES'e karşı değiliz. Bizce kömürlü santraller ömürlerinin sonuna geldi, bizler de artık yenilenebilir enerji olsun diyoruz. Ancak bu santraller keçilerin otladığı alanlara yapılmasın diyoruz... Biz Çeşme Turizm Projesi ile ilgili eylem yapmıştık... O bölgede yaşayan canlı türünden daha fazla Karaburun'daki canlı hayatı. Orada yol bile yoktu korunan bir bölgeydi ve bu nedenle hayvan çeşitliliği daha fazlaydı. Türkiye'de inanılmaz güneş tarlaları kurulabilecek verimsiz araziler var.  Buralarda GES yapılabilir Ancak siz 300'ün üzerinde kuş türünün olduğu, ada martılarını yumurtlama alanına GES yaparsanız doğru yer tercihi yapmış olmazsınız. Yani yararından çok zararı oluyor. RES'i yapın ancak köyün 100 metre ötesine yapmayın. Köylüler psikolojik tedavi görmeye başlamış çıkardığı sesten dolayı. Biz RES ve GES'e karşı değiliz. Yerinin doğru seçilmesi gerektiğini söylüyoruz."

BİZ BU TOPRAKLARI KİMSENDEN 49 YILLIĞINA KİRALAMADIK

Son dönemlerde İzmir de dahil olmak üzere Ege Bölgesi'nin sıklıkla GES, RES ve JES gibi konularla gündeme gelmesinin nedeni hakkında açıklamalarda bulunan Bakan, "Bu bölge maden açısından zengin. Olay şu; Hiçbir ülke altın, elmas, krom madeni var diye zengin olmaz. Dünyada hiçbir örneği yok bunun. Doğalgaz ve petrol için örneği var ancak madencilik için bu söz konusu değil. Maden gelişmiş ülkenin hammaddesi. Maden açısından en zengin kıta Afrika ancak en yoksul kıta aynı zamanda... Bunu işleyenler Avrupalılar. Siz altını ham çıkartıyorsunuz ancak Avrupa işliyor ve satıyor. Telefonlar da madenden yapılıyor. Siz o teknolojiyi yapmıyorsanız ülkenize zenginliği de getiremiyorsunuz. Yapmanız gereken teknolojiyi, inovasyonu geliştirmek. Eğer bilimden ve akıldan uzak, bunları çıkartarak zengin olacağız diyorsanız yanlış yapıyorsunuz. Biz bu toprakları kimseden 49 yıllığına kiralamadık. Bize bu topraklar kan dökerek, şehit vererek atalarımız tarafından teslim edildi. Yağmalanmış dağlar, yaralı ormanlar…" diye konuştu.

FİDAN DİKEREK ORMAN OLMAZ

Maden gibi cevherlerin doğaya zarar verilmeden çıkarılması gerektiğini de vurgulayan Bakan, su kaynaklarının kullanımı hakkında da açıklamalarda bulunarak,  "Eğer madenler 1 tek ağacın yaprağını incitmeyecekse madencilik yapılsın. Yoksa o maden 1 milyon yıldır mı toprağın altında, gerekiyorsa 1 milyon yıl daha dursun... Diğer konuda su kaynakları... Hala vahşi sulama yapılıyor. Türkiye'nin içilebilir su kaynağının yüzde 75'i vahşi sulama ile tüketiliyor. Türkiye bir su krizine doğru da gidiyor... Türkiye'nin ormanları... OGM'dekilerin birçoğu ormana ticari ürün olarak bakıyor ve bu nedenle tek tip ağaç yetişiyor. Yangına dayanıklılığı olmuyor ormanların. Yeni Tarım ve Orman Bakanı 'Cari açığı ormanlık alanları satarak kapatacağız' diyor. Orman yaşam alanı, doğal ortam olarak görmüyor, ticari alan olarak görüyorlar. Fidan dikerek orman olmaz. Orman 50-100 yılda olur" açıklamasında bulundu.

Havaların ısınması ile birlikte yeniden gündeme gelen orman yangınları konusunda gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini belirten Bakan, "İklim krizi dünyayı hızla ısıtıyor. Dünya sanayi devriminden beri 1,2 derece ısınmış. İklim krizinden en fazla Türkiye ve Portekiz etkileniyor. Bu kadar çam ormanımız var ve sıcaklıklar çıra haline geliyor. Sizin farklı ağaç türleri ile direnci arttırmanız lazım. Bunları göze alarak uçak filonuzu genişletmeniz, personel sayınızı artırmanız gerekiyor. Geçen sene neredeysek aynı yerdeler" dedi.

BUNUN ONURU DA ONLARIN OLSUN

Kentte tartışmalara neden olan Buca Cevazevi alanına ne yapılacağı yönündeki konuya ise 'Millet Bahçesi bile yapabilirler' diyen Bakan, "Ben bu kenti seven, düşünen, geleceğinin daha iyi olmasını arzu eden bir insanın hangi siyasi partiden olursa olsun, bu alanın yeşil alan olmasından yana olacağını düşünüyorum. Buca'nın merkezinde böyle bir yeşil alanı yaratma şansımız var mı? Yok. Niye kocaman bir kent parkı olmasın? Bir daha geri dönemeyiz... Kamu alanı yapacak yer buluruz. Ancak bir daha kentin merkezinde öyle bir alan bulma şansımız yok. Biz iddialaşma, kavga etme niyetinde değiliz. Niyetimiz Bucalıların yararına bir şey olması. Orası yeşil alan olsa, vatandaşlar yararlansa. Adını da Millet Bahçesi koysunlar... Adına hoş bakmıyorum ancak yeter ki yeşillik olsun. Tamamı yeşil alan, toprak olsun. Oradaki yoğunluğu arttıran hiçbir şey yapılmamalı. Orada bir AVM yapılması kente ihanettir. Biz değiştirelim diyoruz hep birlikte. Bunun onuru da onların olsun ancak kent kazansın" ifadelerini kullandı.