AK Partili Kaya'dan Nalbantoğlu'na ‘Tamperli toplantı’ çıkışı: Çıkıp açık açık konuşun!

EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’ın gündeme getirdiği Büyükşehir Belediyesi’nin şirketi İZBETON’dan alacaklı olan müteahhitlerle hukuk bürolarında görüşüldüğü iddiasının yankıları sürüyor. Büyükşehir meclisinde konuşma yapan Hızal’ın sözlerinin ardından İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya avukatına konuyla ilgili dava açılması yönünde talimat vermişti.

CHP PM Üyesi İzmir eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu da katıldığı bir programda konuyla açıklamalarda bulunurken, “Bildiğim kadarıyla bu konuya ilişkin arkadaşlar, bu iftirayı yapanları mahkemeye verdiler, hukuki süreç başlatıldı. Hesabını verecekler. Öyle söyledim gittim diye bir şey yok. İspat edecekler. Bu durum iftiraysa ki yüzde yüz iftiradır” demişti. Nalbantoğlu ayrıca konuşmasında, “Tamperli toplantılar güvenli değildir. Tamperli toplantılarda elde ettikleri bilgilerle iftara atmak öyle kolay değildir. Onun için herkes ayağını denk alacak” ifadelerini kullanmıştı.

İL İL KADRO DAĞITTILAR
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya da SONSÖZ TV’de katıldığı canlı yayında konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalarda bulundu. Kaya, CHP’nin kendi içinde kavga yaşandığını ve bunun yansımasının AK Parti üzerinden oluşturulmaya çalışıldığını anlattı. Kaya, “Şunu konuşmak lazım şimdi, İzmir’de biz CHP’nin içindeki kendi iç kavgasıyla gündeme geldiğini görüyoruz. İzmirlinin gündemi, İzmirlinin kaynakları buna harcanıyor. Görmüyor muyuz? Bir Tuncay Özkan, Rıfat Nalbantoğlu; sen mi gireceksin parti meclisine ben mi gireceğim kavgası yaşadılar. Tunç Soyer ne yaptı, CHP büyük kongresinde? İzmir’in kadrolarını il il dağıttı. 81 vilayete. Diyarbakır’a ‘al dedi il başkanına ‘aman Tuncay Özkan’a değil, Nalbantoğlu’na atacaksın oyu, sana 10 tane büyükşehirde kadro’.  Sana Konak Belediyesi’nde 5 kadro. Sana büyükşehirde 20 kadro. İl il kadro dağıttılar. Görmüyor muyuz yine bunun kavgalarını” dedi.

KENDİ PARTİNİZİN İÇİNDEKİ MEVZUYA BAK YA…
Milletvekili Kaya, “İZBETON’la ilgili bir tartışma var biliyorsunuz. Bizim Grup Başkanvekilimiz Özgür Bey (Hızal), elinde sağlam donelerle bir iddia attı ortaya. Şimdi Rıfat Bey açıklama yapmış, ‘Tamferli toplantılarla, güvenli değil’ diye… Ne bu Tamferli toplantı ya? Ne bu Tamferli? Tanferli Kemerli’den bahsediyorlar. Bir de açık konuşsunlar! Bunlar böyle, eskinin siyasetçileri böyle mesajlar verirler, 20 sene önce derin derin… Deriz ki biz 50 kişi bundan bir mantık çıkarmayı, Rıfat Bey tabi ara verdi bir dönem siyasete, benim sevdiğim, takdir ettiğim de bir il başkanlığında da çalışma yapmıştı ama bugünkü uygulama, ‘Tanferli toplantılar güvenli değil…’ Neymiş? Tanfer Kemerli’yle, CHP’li buradan bir belediye başkanı, CHP’de genel başkan yardımcılığı yapmış bir İzmir milletvekili toplanıyorlar, buna diyorlar ki, ‘Sen al bunu Özgür Hızal’a söyle’ diye. Böyle bir şey olabilir mi ya? Kendi partinizin içindeki mevzuya bak ya… Bir de bunu da açık açık diyemiyorlar, Tanfer’le ilgili” diye konuştu.

BÖYLE BİR ŞEY VARSA SİYASETİ BIRAKIRIM!
Kaya ayrıca, “Rıfat Bey biliyorsunuz bizle ilgili de bir şey dedi Torbalı seçiminde. Mustafa Akbıyık arkadaşımız AK Parti’ye katıldığında duvardaki saati kast ederek;  ‘Ya bunlar sabahtan katılmış’ diyor, saat fotoğrafını almış... Ben açık söyleyeyim, ben siyaseti bırakırım böyle bir şey varsa. Rıfat Bey bırakabilir mi? Bakın siyasetçi ağzından çıkan iddiayı, tekrar söylüyorum Rıfat Bey de artık parti meclis üyesi, bir şey söylerken bu noktada buna ilişkin bir değerlendirme yapacaksınız… Onu aldı kendi partisinin grup başkanvekili Özgür Bey (Özel) kullandı, öteki kullandı… Düşünün sizin dediğinizi, ben şimdi vatandaşın yanında bir şey dediğim zaman vatandaş bunu doğru olarak kabul ediyor. Doğru olarak alıyor. Bunun için biz siyasetçiler ağzımızdan çıkan lafa dikkat edeceğiz. Burada da açık konuşsun ya” dedi.

TUNCAY ÖZKAN’A BAĞLI BAŞKANLAR CEZALANDIRILIYOR
Milletvekili Kaya, konunun Tanfer Kemerli ile ilgilisi ve bağlantısının sorulması üzerine şunları söyledi: “Yahu ne olabilir işte Tanfer’in konuyla bir alakası? Neden oralardan da Özgür’e geliyor… Bunlar şimdi kendi partilerinin içinden bilgileri işte Tanfer’e veriyorlar, işte bizim Karşıyaka adayımıza, Tanfer Kemerli de bizim Özgür Hızal’a söylüyor. Özgür Hızal da meclise… Bu nedir ya? Ne kadar acı… Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Atatürk’ün partisinin düştüğü hale baksanıza ya? Kendi aralarındaki iç tartışmayı alıyorlar, bir de kendilerine manalı mesajlar…Tamperli toplantılar güvenli olmaz falan diye… Söyle kardeşim çık! Benim partimin içinden biri bunları bu noktaya taşıyor, hangi ilçeyse… Ya da çık böyle bir şey yok deyin değil mi? Ne dersiniz? Bu olur da siyasette ama böyle manalı manalı derin yaklaşımlar, bu şekil gerçek dışı yaklaşımlar… Sen şuna cevap ver, ‘İZBETON’da bizim grup başkan vekilimizin ortaya koyduğu iddialar doğru mudur yanlış mıdır?’ sen buna bakacaksın, cevap vereceksin. Top çevirmeye gerek yok. Çok net bir şekilde bizim arkadaşımız sordu ama ne büyükşehir belediye başkanından cevap aldı, ne büyükşehir belediyesi CHP başkanvekilinden bir cevap alamadı. Cevap vermeden geçtiler. Çıkın böyle bir şey yok deyin, bu kadar basit. Bizim iddiamız yani bu noktada Özgür Hızal’ın ortaya koyduğu, sağlam donelere oturan bir şey. Ama iş nereye geliyor? Düşünebiliyor musunuz, 10 milyar bütçesi olan bir büyükşehir, bugün CHP’nin kendi içindeki iç savaşlarına bütçesini değerlendiriyor. Kendi belediyeleri hakkında işte görüyoruz, Gaziemir Belediye Başkanı çıkıp diyor ki ‘Bana üvey evlat muamelesi yapılıyor’ niye? Ya işte sen kongrede Ahmet’i destekledin, sen ötekini… Yahu böyle bir siyaset var mı? Bize yaptıkları, AK Partili belediyelere yaptıkları ayrımcılığı zaten biliyoruz da kendi iç kaynaklarınızla siz bir belediyeyi cezalandırabilir misiniz ya? Herkes Tunç Soyer’in dediği gibi emir komutada mı olacak? Böyle bir şey mi var ya? Nerede bunun demokratlığı? Hani nerede şeffaflığı? Hani hep diyorlar ya, çok demokrat bir belediye yapacağız… Ben görüyorum, İzmir’de Tuncay Özkan-Tunç Soyer ayrışmasından cezalandırılan ilçeler var. Niye? Çünkü Tunç Soyer’in yanında durmuyor. Görmüyor muyuz, hep beraber yaşıyoruz. İlçe ilçe değerlendirin. Onunla birlikte hareket etmiş belediye başkanlarına, neredeyse açık söyleyeyim, tabi bizimkilere daha ağır muamele… E kendi belediyelerine de böyle. Bu kadar bir İzmirlinin iradesi bu noktalara düşürülecek noktada mıdır? Benim içimi acıtan tablo bakın bu. Artık o kadar şımarıkça ve o kadar ütopik”