Tekbaş, Akay'ın 1996 yılında Kocaeli Derince Limanı'ndan Türkiye'ye kaçak yollardan 9 valiz dolusu giysi yani sokarken yakalandığını iddia etmiş ve Akay ve yanında bulunan Ercan Kemeç'in Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıklarını para cezasına çarptırıldıklarını anlatmıştı. Tekbaş, "Gümrük kaçakçılığından yakalanan ve suçu tespit edilen Akay mahkeme kararını hiçe sayarak açıklamalar yapıyor. Partilileri ve kamuoyunu yanıltan Akay doğruyu söylemiyor. Kendisi bu olayı ve 2004 yılında beraberinde gelen Konak İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği'nden düşüşünü 1985 yılındaki 163. maddeden yargılanmasına bağlayarak üzerini kapatıyor. Adaylıktan çekilsin" demişti.
AK Parti İzmir'deki iktidar kavgaları nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı kongreden bir hafta önce medyaya çok sayıda belge servis eden muhalifler, Akay'ın 2004 yılında dönemin Teşkilat Başkanı bugünkü Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı imzalı bir belgeyle üyelikten çıkarıldığını iddia etmişlerdi. Akay ise bu kararın 1985 yılında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la birlikte Anayasa'nın 163. maddesinden yargılandıkları dava nedeniyle olduğunu, bu maddenin AK Parti döneminde kaldırılması sonrasında üyeliğine yönelik her hangi bir engelin kalmadığını söylemişti. 1996 yılında Çankaya'daki Bit Pazarı'nda baba mesleği 'ikinci el giysi' satıcılığı yaptığı dönemde yurtdışından 'ikinci el giyim eşyası getirirken' yakalanan ve yapılan yargılama sonrasında para cezasına hükmedilen davanın 'affa uğradığını' savunan Akay, iddiaları soran gazetecilere 'sabıka kaydı yoktur' yazılı adli sicil kaydını ibraz etmişti.
MEMNU HAKLARIN İADESİ BELGESİ GETİRİRSE AKAY DÖNEBİLİR
Akay'ın affa uğradığını savunduğu 17 yıl önceki gümrük davası nedeniyle üyeliğinin düşürülmesinin şokunu yaşayan AK Parti'de şimdi neler olacak sorusuna herkes farklı yanıt veriyor. İl Başkanı Akay'ın 'Memnu hakların iadesi belgesiyle' yapacağı itirazın sonrasında seçim kurulunun yeni bir karar verebileceği vurgulanırken, genel merkezin özellikle de Başbakan Erdoğan'ın bundan sonra nasıl bir adım atacağı merak ediliyor. Akay'ın seçim kurullarına yapacağı itirazın ardından geri dönme ihtimali bulunurken, bu süreçte mazbatasını almış olan Abdullah Tekbaş'ın başkanlığının hukuken nasıl düşürüleceği de merak konusu...
MAZBATA YARIN, GENEL MERKEZ SUSKUNLUĞUNU BOZDU
Seçim Kurulu’nun Tekbaş’a yarın (Salı) saat 09.00’da mazbatasını vereceği ifade edilirken AK Parti’nin ikinci adamı Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem’den de açıklama geldi. Erdem, kararın henüz kendilerine iletilmediğini söyledi. Erdem, “Karar ile ilgili hukuki inceleme sürüyor. Kararımızı sonra vereceğiz” dedi. İzmir Koordinatörü Aydın Milletvekili Mehmet Erdem ise, “Hukuki süreci inceliyoruz. Genel merkezde hukukçularımız çalışıyorlar. İzmir’deki yetkilileri bilgilendirecektir. Çalışmalar sürüyor” dedi.
AKAY'IN DURUMU MYK'DA GÖRÜŞÜLECEK
Öte yandan Akay’ın adli sicil kaydı ile ilgili resmi evrakları Genel Merkez’e gönderdiği öğrenilirken partinin hukukçularıyla birlikte değerlendirme yapacağı ifade edildi. Yarın yapılacak MYK toplantısında Akay’ın durumunun ve resmi belgelerin değerlendirileceği öğrenildi.
AK Parti’nin hukukçu milletvekili Hamza Dağ ise seçim kurulunun kararını eleştirdi. Karanın ‘kanunsuz’ olduğunu belirten Dağ, “Yüksek Seçim Kurulu bu kararı inceleyecektir. YSK’nın daha önce başka yerlerde verilen kararları düzelttiği biliniyor. Bunun örnekleri var. 1996 yılında kaçakçılık gerekçesiyle oluşan bir sabıka kaydı silinmiştir. İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın sabıka açısından kongre öncesi verdiği ‘olumlu ve temiz’ kağıdını daha önce alınan hakkın iadesi olarak görüyorum. Geçmiş yıllarda yapılan bir işlem nedeniyle ‘kişi ömür boyu siyaset yapamaz’ diye bir durum söz konusu olamaz. Kararı doğru bulmuyorum. Bunları söylerken de bir hukukçu kimliğim ile söylediğimi vurgulamak isterim” dedi.
AK Parti İzmir Milletvekili Avukat Ali Aşlık ise, “Kararı görmeden yorum yapmam doğru olmaz” ifadelerini kullandı.
KANUN MADDELERİ NE DİYOR?
2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 11. maddesinin b-1 ve 2 bendine göre hakkında işlem yapılan Akay’ın görevine son verilirken ilgili yasanın “ kamu hizmetinden yasaklılar ve üyeliğe kabul şartları” bölümünde
“1 - Kamu hizmetlerinden yasaklılar,
2 - Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım sa-tımlara fesat karıştırma veya Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahküm olanlar,
3 - Herhangi bir suçtan dolayı ağır hapis veya taksirli suçlar hariç üç yıl veya daha fazla hapis cezasına mahküm olanlar,
4 - Türk Ceza Kanununun İkinci Kitabının birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların işlenmesini aleni olarak tahrik etme suçundan mahküm olanlar,
5 - Türk Ceza Kanununun 512 nci maddesinin ikinci fıkrasında yazılı halka sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etme suçlarından mahküm olanlar,
6 - Türk Ceza Kanununun 536 ncı maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı eylemlerle aynı Kanunun 537 nci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında yazılı eylemleri siyasi ve ideolojik amaçlarla işlemekten mahküm olanlar, Siyasi partilere üye olamazlar ve üye kaydedilemezler.
Siyasi parti üyesi olmaya kanuna göre engel hali bulunmayanların, üyeliğe kabul şartları parti tüzüklerinde gösterilir. Tüzükte üyelik için başvuranlar arasında dil, ırk, cinsiyet, din, mezhep, aile, zümre sınıf ve meslek farkı gözeten hükümler bulunamaz.
Siyasi partiler üye olma istemlerini sebep göstermeksizin de reddedebilirler. Ancak, üyeliğe kaydını isteyenin, istemini reddeden teşkilatın bir üst kademesine, parti tüzüğünde gösterilen şekilde itiraz hakkı vardır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.