EGEDESONSÖZ - Sayıştay’ın Ege Üniversitesi’ne ilişkin 2024 yılı denetim raporu kamu kaynaklarının kullanımında dikkat çekici eksiklik ve usulsüzlüklere işaret etti. Raporda, doğrudan temin yöntemiyle yapılan ihalelerde mevzuata aykırılıklar, bütçe limitlerinin aşılması, ruhsatsız şekilde işletilen öğrenci köyü, sosyal tesislerde biriken milyonlarca lira borç ve Menemen Çiftliği’nin atıl bırakılan geniş arazileri öne çıktı. Ayrıca üniversitenin döner sermaye işletmesi ve sosyal tesislerinin milyonlarca liralık zarar ettiği belirlendi.
3 MİLYARLIK ZARAR
Sayıştay raporuna göre Ege Üniversitesi’nin mali yapısında en dikkat çekici noktalardan biri de devasa boyutlara ulaşan zararlar oldu. Üniversitenin Döner Sermaye İşletmesi, 2024 yılında 6 milyar 24 milyon 652 bin TL gelir elde ederken, 9 milyar 123 milyon 920 bin TL gider yaptı. Dönem, 3 milyar 99 milyon TL zarar ile kapatıldı.
İHALE KANUNU’NA AYKIRI DOĞRUDAN TEMİN
Sayıştay’ın ikinci bulgusunda, Üniversite’nin İdari Mali İşler Daire Başkanlığı ile Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı tarafından 2024 yılında yapılan mal, hizmet ve yapım işlerinin kısımlara bölünerek doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirildiği belirlendi. Denetçiler, aynı firmaya aynı gün içinde üç ayrı doğrudan temin yapıldığını, alımların ihale yapılması gereken tutarları geçtiğini ve bu yöntemin yıl boyunca tekrarlandığını kaydetti.
Kamu İdaresi cevabında, bundan sonra ihaleye çıkılacağı ve alımlarda hassasiyet gösterileceği ifade edilse de Sayıştay, bu uygulamanın Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkelerine aykırılık oluşturduğunu vurguladı.
Raporda “Denetimlerde; 2024 yılı içerisinde doğrudan temin kapsamında yapılan alımlarda aynı firmaya aynı gün içinde 3 adet doğrudan temin yapıldığı, aynı firma üzerinden yapılan alımların açık ihale konusu yapılacak düzeyi sadece bir gün içinde yapılan alımlarla geçtiği, bu alım usulünün yıl içinde aralıklarla devam ettiği toplamda mal ve hizmet alımı ile yapım bakım onarım için ayrılan ödeneğin yarısından fazlasının birkaç firma üzerinden sağlandığı görülmüştür.” ifadeleri yer aldı.
YÜZDE 10 SINIRI AŞILDI, İZİN ALINMADI
Üçüncü bulguda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22/d maddesi kapsamında yapılan harcamalarda, bütçeye konulan ödeneğin %10’unun aşılmasına rağmen Kamu İhale Kurulu’ndan uygun görüş alınmadığı tespit edildi. Üniversitenin bu kapsamda yaptığı harcama 134,9 milyon TL’ye ulaştı. Bu tutar ödeneğin %10 sınırını geçti. Sayıştay, Kurul onayı olmadan harcamalara devam edilmesini mevzuata aykırı buldu.
Raporda bulgu ile ilgili şu ifadeler yer aldı:
Üniversitenin 2024 yılı bütçesine mal ve hizmet alımları için toplam 155.127.900,00 TL ödenek konulmuş olup yıl içerisinde 4734 sayılı Kanun’un 22/d maddesi çerçevesinde parasal limitlere tabi toplam 134.913.986,04 TL harcama yapılmıştır. Ancak yapılan alım tutarının bütçeye konulan ödeneğin %10’unu aştığı ve aşan tutarlar için alımlar yapıldıktan sonra yazı yazıldığı ancak Kamu İhale Kurulunun izin vermediği görülmüştür. Kamu İdaresi cevabında, Kanun'un 22/d maddesindeki parasal limitler dahilinde yapılan harcamaların, bu amaçla konulan ödeneklerin % 10'unu aşmamasına azami derecede dikkat edileceği ifade edilmiştir. Sonuç olarak; parasal limitler dahilinde yapılan mal ve hizmet alımlarında %10 sınırının Kamu İhale Kurulundan uygun görüş alınmadan aşılmaması gerekmektedir.
RUHSATSIZ ÖĞRENCİ KÖYÜ
Raporda dikkat çeken bir diğer tespit ise Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü’nün işletme ruhsatı olmadan faaliyet göstermesi oldu. 2006’dan beri öğrencilere barınma hizmeti sunan ve 1999 öğrenciyi barındıran köyde, yangın ve tesisat güvenliğine dair eksiklikler nedeniyle ruhsat alınamadığı ortaya çıktı. Kamu İdaresi, maliyetlerin yüksekliği nedeniyle eksikliklerin giderilemediğini belirtti. Sayıştay ise köyün mutlaka yönetmeliğe uygun hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Raporda “Denetimlerde; 01.07.2022 tarih ve 835900 sayılı İtfaiye Daire Başkanlığının yazısında belirtilen öğrenci köyü kazan dairelerinde elektrik ve doğalgaz hatlarının ayrıştırılmasına ilişkin noksanlıklar giderilemediği için Yangın Yönetmeliğine uygunluk raporu oluşturulamadığı veb nedenle de Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yayımlanan Yükseköğrenim Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği gereğince işletme ruhsatı alınamadığı görülmüştür Kamu İdaresi cevabında, Öğrenci Köyünün eksikliklerinin giderilmesinin yüksek maliyet gerektirmesi nedeniyle yeterli bütçe imkanı olmadığı için işletme ruhsatını alınamadığı beyan edilmiştir. İdare tarafından konuyla ilgili yazışmalar yapılmış ancak olumlu netice alınamamış olup bulgu konusu eksiklik tamamlanamamıştır.” ifadeleri yer aldı.
SOSYAL TESİSLERDE DEV BORÇ YÜKÜ
Üniversiteye bağlı sosyal tesislerin de ciddi mali sorunlarla boğuştuğu tespit edildi. Spor tesisleri, yüzme havuzu, konukevleri ve kültür merkezi gibi işletmelerin 2024 yılı sonuna kadar Sosyal Tesisler İşletmesi bünyesinde yönetildiği, ancak 30 Aralık 2024’te alınan kararla Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’na devredildiği belirtildi. Denetimlerde, sosyal tesislerin SGK’ya 39 milyon TL, vergi dairesine 15 milyon TL, tedarikçilere 3 milyon TL ve üniversite bütçesine 8 milyon TL borcu bulunduğu ortaya çıktı. Sayıştay, borçların mutlaka yapılandırılarak üniversite bütçesi içinden karşılanması gerektiğini belirtti.
MENEMEN ÇİFTLİĞİ’NİN ARAZİLERİ ATIL KALDI
Raporda yer alan en dikkat çekici bulgulardan biri de Menemen Araştırma, Uygulama ve Üretim Çiftliği oldu. Üniversiteye tahsisli 4 bin 100 dekar alanda faaliyet gösteren çiftlikte sadece 1000-1500 dekarın ekili olduğu, geri kalan 2500-3000 dekar alanın atıl bırakıldığı kaydedildi.
Çiftlikte bulunan süt sağım ünitesinin çalışmadığı, ihtiyaç duyulan sütün dışarıdan satın alındığı belirtildi. 2024 yılında çiftlikten 14,5 milyon TL gelir elde edilse de arazilerin büyük bölümünün kullanılmaması nedeniyle önemli gelir kaybı yaşandığı vurgulandı. Sayıştay, hem üretim planlamasının hem de öğrenci uygulamalarının artırılması gerektiğini, ayrıca 1976 tarihli yönetmeliğin güncellenmesi çağrısında bulundu.
SONUÇ: KAYNAKLARIN ETKİN KULLANILMAMASI
Raporda genel olarak, üniversitenin mali kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığı, ihale mevzuatına aykırı uygulamalara gidildiği ve mali sürdürülebilirlik açısından ciddi sorunların bulunduğu tespit edildi.




