Büşra ÇETİNKAYA/ EGEDESONSÖZ - İzmir’in Bornova ilçesinde 2023 yılında banyoda ölü bulunan Duygu Bölükbaşı’nın ölümüne ilişkin açılan davanın 6. duruşması bugün İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İlk aşamada intihar olarak değerlendirilen olay sonrası yürütülen soruşturmada, cinayet şüphesiyle Emre Turan hakkında iddianame hazırlanmıştı.

DELİL YETERSİZLİĞİNDEN SANIĞA BERAAT
Mahkeme heyeti, dosyada sanığın suç kastına dair yeterli ve kesin delil bulunmadığına hükmederek beraatine karar verdi.

Savcı mütalaasında olay sırasında Duygu Bölükbaşı'nın “Kurtarın beni, öldürüyor!” diye bağırdığı tanık ifadelerine yansıdı. Otopsi raporunda başındaki travmanın darbe sonucu oluştuğu, ayrıca maktulün tırnaklarında ve olay yerindeki çarşaf üzerinde sanık Emre Turan’a ait DNA bulunduğu belirtilmişti.

Keşif raporunda ise Duygu’nun bulunduğu koşullarda kendisini asmasının mümkün olmadığı, olay yerindeki yapı ve yüksekliklerin bu eyleme elvermediği belirlenmişti.

SANIK TURAN: MÜTALAA İFTİRAYLA DOLU
Sanık Emre Turan, 6 sayfalık savunma hazırlayarak şu ifadelere yer verdi:

“Öncelikle mütalaanın tamamı iftira, çarpıtma. Yaşanmamış ne varsa asılsızlık ortaya konulmuş. Mütalaayı reddediyorum. 1 yıl 4 aylık ilişkide geçimsizlik olsa da aramız kötü değildi. Aramızda ufak çaplı sorun oldu. Yerde tekmeleme olmadı. Ölünüzü alırsanız dememdeki sebep de sürekli kendisi kendimi öldürürüm demeseydi. Öldürüyor beni sesi duyan yok mu şeklinde beyanı hangi vicdan bunu duyup da polise söylemez de 2 sene sonra mahkemede ortaya çıkıyor. Duygu’nun tırnaklarında DNA olması karı koca olmamızdan kaymaklı. Dudaklarına kadar DNA’m var. Suni teneffüs yaptım. Benim alnım al ben can almadım. Allah şahit. Onlar kaybedecek. Allah’ın ekmeği ile hükmünü gerçekleştirdiğim az konuşayım çok anlayayım istedim. Medyanın baskısı adaletin belini bükmüştür. Sorun yok sabrederiz. Medyaya hakkımı da helal etmiyorum. Allah sabredenlerle beraberdir. Allah’a yemin ederim ki kızını öldürmedim. Ben onun için evi arabayı sattım. Ben. Kendimi mahşere hazırlarım. Sorun değil” dedi.

SANIK AVUKATI: TOKSİK BİR İLİŞKİYDİ
Duruşmada söz alan sanık Emre Turan’ın avukatları Muhammet Emre Tayyar, Bekir Sıtkı Hastürk ise şunları söyledi:

“Yaptığımız savunmaları tekrar ediyoruz. Çarşamba günü mütalaa, cuma sabah savunma yapıp dosyayı bitirmek istiyorsunuz. Aradaki sürenin bu kadar kısa tutulması savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Sarı çarşafta boğmaya elverişli düğüm yok şeklinde değerlendirme var. Toksik ilişkisi vardı. 5 dakika önce küfür ediyorlar birbirlerine, sonra ‘aşkım, canım, cicim’ diyorlarsa… ‘Herkesi sildim, her şeyi bıraktım, sana geliyorum.’ 31. sayfa mesaj: ‘Seni bu kadar seviyorum, herkesi sildim, sen bana ne yapıyorsun? Ben senin için ailemle kötü oldum. Aileme haciz kâğıtları geldi.’ ‘Bıktım ben, ailemi bırakmış, çocuğunu bırakmış, canımı dişime takmış’ şeklinde mesaj atıyor. ‘Hap aldım, çakmak aldım’ şeklinde mesajlarını da Emre’ye attığını göreceksiniz. İntihar uzmanı değilim. Ama açık bazı şeyler. Müvekkilim 112’ti aradı. Duygusal hayat öpücüğü verdiği, suni tenefüüs yaptığı sanit. Güvenliklerin beyanına göre nabzının geldiği de ifade ediliyor. Beraatimizi istiyoruz”

SAVCI:İDDİANIZI DOĞRULAMIŞ OLDUNUZ
Savcı ise "Olay sırasında olay yerine temizlediği suçta kullandığı eşyaları kullanarak uzaklaştırdığı belirtildi. Eğer ki ıslak değilse güder kovanın yerine yenisi gelmiştir. Siz de iddianızı doğrulamış oldunuz”

Duygu Bölükbaşı'nın ailesinin avukatından ise hiçbir savunma yapılmaması dikkat çekti.

Dava dosyasına giren kamera görüntüleri ve bilirkişi raporunda, olay sırasında sanığın maktule yönelik öldürme kastıyla hareket ettiğine dair net bir tespit bulunmadığı belirtildi. Rapora göre, olay yerinde ateşli silah, kesici alet veya herhangi bir başka yaralayıcı maddeye rastlanmadı.

Maktulün vücudunda öldürmeye yönelik doğrudan bir darp veya kesici alet izi tespit edilmedi; ölümün banyoda yaşanan düşme sonucu gerçekleştiği ifade edildi.
Olay günü sanığın, maktulün banyodan çıkmadığını fark ederek kapıyı tornavida ile açtığı, tornavidanın da banyo kapısının hemen önünde bulunduğu kaydedildi.

Maktulün banyodaki asılı olduğu yerden düşmesiyle birlikte başını duş aparatına çarptığı, olay yerine ait fotoğraflar ve uzman raporlarıyla desteklendi. Tüm bu deliller çerçevesinde, sanığın olayda suç kastının bulunmadığı ve öldürme fiilini gerçekleştirmediği yönünde kanaat oluştu.

Mahkeme, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli ve kesin delil bulunmadığından beraatine karar verdi. Karar açıklandıktan sonra Duygu Bölükbaşı'nın ailesi karara tepki gösterirken sanığın ailesi ile sözlü tartışmalar yaşandı.

BAŞSAVCILIKTAN İTİRAZ
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ise yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada "Duygu BÖLÜKBAŞ’ın ölümü ile ilgili Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada savcılık mütalaasında tutuklu yargılanan E.T. hakkında kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebinde bulunulmuştur. Davanın karar duruşmasında mahkeme tarafından delil yetersizliği sebebiyle E.T.’nin beraatine karar verilmiş, Cumhuriyet savcısı tarafından bu karara ivedilikle itiraz edilerek İstinaf yoluna başvurulmuştur. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.