Metehan UD/ EGEDESONSÖZ – AKÇA Holding tarafından İzmir’in Bergama ilçesinde hayata geçirilmek istenen ‘Aliağa Rüzgar Enerji Santrali (RES) Yardımcı Kaynak Güneş Enerji Santrali (GES)’ projesi ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla ÇED sahasında kalan 62 parsel acele kamulaştırıldı. Kamulaştırılan parsellerin 9 tanesi İsmailli, 33 tanesi Atçılar ve 20 tanesi Seklik köylerinin sınırlarında kalıyor.

TARLA VE MERA ALANI
Proje kapsamında 121 hektarlık alana 84,9542 MWm gücünde 9 adet güneş enerji santrali kurulacak. 255 milyon Türk Lirası değerindeki yatırım kapsamında 151 bin 106 adet güneş paneli de dikilecek. İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda proje alanı tarım arazisi, mera ve fıstıklık alanlarda yer alıyor. Ayrıca proje alanı içme ve kullanma suyu uzun mesafeli koruma alanı sınırı içerisinde de kalıyor. Planlanan GES'lerin en yakın konuta olan uzaklığı 200 metreye kadar düşecek.

İTİRAZ GELDİ
Cumhurbaşkanının kararına Bergama’dan itiraz geldi. Proje hayata geçerse güneş enerji panelleri Atçılar köyünü çevreleyecek. Adı Osmanlı döneminde yetiştirdiği atlardan alan ve tarihi çok eskilere dayanan Atçılar da köylüler de tedirgin. En önemli geçim kaynakları olan hayvancılığın zarar göreceğini kaydeden köylüler proje hayata geçerse köylerini terk etmek zorunda kalacaklarını dile getiriyor.
‘KÖYDEN GÖÇE ZORLANACAĞIZ’
Egedesonsöz’e konuşan köy muhtarı Ali Rıza Yıldız “ Herkes projeye karşı çünkü hayvancılık yapacak alanımız kalmadı. Meralarımızı da kamulaştırıyorlar. Bugün köyde yaklaşık 500 büyükbaş ve küçükbaş hayvan var. Eğer buralara güneş enerji santrali yapılırsa, hayvanlarımızın otlak alanı kalmayacak. Zaten bugüne kadar doğru düzgün satış da yapamadık. Şimdi hayvancılığı da tamamen bitirecekler. Bu, köyün tamamen kapanması, insanların göçe zorlanması anlamına geliyor. Köyümüzde 25 aile yaşıyor, toplamda 70 civarında insan var. Nüfusumuz az olsa da köyümüz 600–700 yıllık bir geçmişe sahip. Osmanlı döneminden beri ayakta duran, tarihi bir köy burası.” dedi.
‘YASAL YOLLARI ARAŞTIRIYORUZ’
Haklarını arayacaklarını kaydeden muhtar Rıza “Şu anda dava açma konusunda ne yapabileceğimizi araştırıyoruz. Ama şunu açıkça söylemek isteriz: Yetkililer sesimizi duysun. Bu proje köyü kapatmak anlamına geliyor. Köyün hemen 100 metre ötesinden başlayacak santral sahası, neredeyse bütün yaşam alanımızı yok edecek.Bizim tek isteğimiz köyümüzün, meralarımızın, hayvancılığımızın korunması. Başka söyleyecek bir şeyimiz yok.” ifadelerini kullandı.

MENENGİÇ AĞAÇLARI KESİLECEK
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel de proje hayata geçerse çok sayıda menengiç ağacının kesileceğini belirterek “Bergama’nın en yoksul köylerinden olan İsmaili, Sertlük ve Atçılar’da halkın temel geçim kaynağı hayvancılık. Son yıllarda ise Aziz Kocağolu döneminde Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle yaklaşık 10 bin menengic ağacının aşılanması sonucu Antep fıstığı üretimi başlamış durumda. Köylülerin kendi imkanlarıyla aşıladığı binlerce ağaç da bulunuyor. Ancak GES projesi kapsamında bu ağaçların kesilmesi söz konusu.” dedi.
KÖYLÜLER TEPKİLİ
Köylülerin projeye tepki olduğunu kaydeden Engel “Köylüler, atalarından kalan topraklarda büyükbaş, koyun ve keçi yetiştirerek yaşamlarını sürdürüyor. Bölgede zaten onlarca rüzgar enerji santrali bulunmasına rağmen şimdi de güneş enerji santralleri dayatılıyor. Bu projelerle köylülerin sınırlı sayıdaki meraları da ellerinden alınmak isteniyor. Cumhurbaşkanlığı tarafından alınan kamulaştırma kararı da köylülerde tepkiye yol açtı. Ama köylülere veremi gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştılar. Köylüler, önce pazarlık yapılıp sonra kamulaştırma ile topraklarına el konulacağı söylenerek teslimiyete zorlandıklarını belirtiyor . Buradaki köylüleri tamamen boşalttırmak istiyorlar. Osmanlı döneminden beri at yetiştirilen bu topraklarda hem geçim kaynaklarının hem de yaban hayatının tehdit altında. GES ve RES projelerinin, köylüleri açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilecekler.” diye konuştu.
VİCDANLARDA YARA AÇTI
Kararın köylülerin vicdanında yara açtığını ifade eden Engel şunları söyledi:
Cumhurbaşkanlığı’nın aldığı kamulaştırma kararının kamu vicdanında ve köylülerin vicdanında yara açacağın inanıyoruz ve bu projeden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Antep fıstığı üretimi ile ekonomik girdi sağlanan arazilerin GES projeleriyle yok edilmesinin yanlış. GES’lerin dikilebileceği daha uygun alanlar mevcut ancak köylülerin tarlalarına ve meralarına göz dikilmiş durumda. Bu kararlar enerji sektörünün halka dayattığı şekilde çıkıyor. Kararın yargıya taşınması noktasında köylülerimizle bir çaba içerisinde olacağız.

‘TABUTA SON ÇİVİ OLACAK’
Köylülerin avukatı ve CHP’li Bergama Meclis Üyesi Serdar Sinan da hukuki sürece dikkat çekti. GES’in iptali için açtıkları davanın bilirkişi raporuna rağmen Danıştay’dan döndüğünü belirten Sinan “Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Ancak oradan da yıllar sonra bir karar çıkabileceği için sürecin fiilen köylüler lehine bir katkı sağlaması zor görünüyor. Tarihe bir iz düşmek bu yola başvurduk. Buna rağmen köylüler mücadeleyi bırakmadılar. Köylerde konuştuğumuz insanlar, “acele kamulaştırma” kararıyla birlikte ciddi ekonomik belirsizlikler içinde. Bazıları kamulaştırmadan çıkacak parayı beklerken, bazıları da bu paranın köyü terk etmek anlamına geldiğini düşünüyor. Güneş panelleri Atçılar’ı çevreleyecek bir şekilde yerleştirilmiş. Bu karar köy için tabuta son çivi gibi olacak. Oradaki yaşamının çok uzun süreceğini sanmıyorum. “Acele kamulaştırma” uygulaması, acele kamulaştırma ile çok alakası olmayan bir hüviyete kavuştu. Kanunda yalnızca olağanüstü haller için öngörülmüş olmasına rağmen, günümüzde enerji projeleri için yaygın şekilde kullanılıyor. Oysa burada acil bir durum yok. Kamu eliyle vatandaşın malının özel mülkiyete devrinin maymuncuğu haline gelmiş durumda. “ dedi.





