Bugün...
Sanki her tarafta var bir düğün... / Çünkü, en şerefli en mutlu gün... / Bugün yirmi üç Nisan... / Hep neşeyle doluyor insan...
İşte; duygu yüklü bu şarkıyla...
“Demokrasimizin temeli, tam bağımsızlığımızın ve...
Milli egemenliğimizin en önemli yapı taşı olan...
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun...
Bugün 103. yılını kutluyoruz...”
Nice yıllara...
***
23 Nisan’ın dünya tatlısı çocukları...
Ulu Önder Atatürk’ün kendilerine emanet ettiği...
“Çocuk Bayramı”nın...
En heyecanlı... En etkili... En unutulmaz...
Görüntüleri...
Parmak kadar çocukların yarattığı...
Neredeyse asırlık bir “makama oturma” efsanesidir...
Halk arasındaki yaygın ifade ile...
“Büyümüş de küçülmüşler...” gibidir o pırıl çocuklar...
Vali gibi... Başbakan gibi... Cumhurbaşkanı gibi... Kaymakam gibi...
Özel makamlar...
Birkaç dakikalığına miniklere bırakılıyor...
Koltuğun “geçici” sahipleri...
Öyle şahane “sesli” ataklar yapıp “sözler veriyorlar ki...”
Nutkunuz tutulur...
İşte şahane bir örnek:
Yer Anadolu vilayetlerinden bir tanesi...
Vali Bey, ilkokul son sınıftaki bir kız öğrenciye...
Koltuğunu teslim ediyor...
O dünya tatlısı kız...
Vali Bey’in koltuğuna oturunca bi’nefeste ne dese beğenirsiniz?
“Bazı ailelerinin maddi durumu pek iyi değil...
Bu nedenle bu çocuklarımıza haftada iki kez bile olsa...
Süt, kuruyemiş ve benzeri gıdaların dağıtımını hedefliyoruz...
Böylece çocuklarımız yeterli ve dengeli beslenme sürecinde...
Rahatlıkla sağlıklı bir şekilde büyüyeceklerdir...”
Bu çocuklar...
Bu güzel ülkenin “sıkıntıları”nı...
Belli ki...
Herkesten daha iyi biliyorlar...
Yalan mı?
***
İşin bir de “gülümseten” yanı var...
“Bugün 23 Nisan, (makam sahibi) oluyor insan!”
Az bilinen bir gerçeği dile getirelim...
Uzun yıllardır...
23 Nisan kutlamalarının ayrılmaz bir parçası olan...
Makam koltuklarına çocukların oturması geleneği...
1929’da İstanbul Türk Ocağı yönetiminin...
Çocuklara devredilmesiyle başlamıştı...
Ertesi yıl çocuklara devredilen makam sayısı çoğalıverdi...
Öyle ki...
Taaa, o tarihlerde İstanbul’u...
“Bir günlüğüne 200 çocuk yönetti!..”
Her arzuladıkları yapılan çocukların...
Gülümseten açıklama ve icraatlarını takip eden...
Gazetelere eğlence çıkmıştı...
***
İstanbul’daki “23 Nisan” organizasyonunu...
Hep Türk Ocağı üstlendi...
Çocuklar için yarışmalar, konserler ve spor gösterileri yapılıyordu...
Dahası var...
Tramvay, vapur ve tiyatrolar ücretsizdi...
Çocuklar ne yapacağını bilemiyordu...
Yarınların “zeka küpleri” için neredeyse her şey ücretsizdi!
Doğrusu...
Bayram yerleri “sihirli dünya”dan farksızdı...
Atlı karıncalar... Salıncaklar... Kukla gösterileri... Hokkabazlar...
Birbirini takip ediyordu...
Yoksul ailelerin çocuklarına...
Oyuncaklar ve masal kitapları dağıtılırdı...
Bitmedi...
Genç Cumhuriyet...
İlk kez...
Çocuklar için balolar düzenleniyordu...
Şu “çağdaşlaşma rüzgarı”na bakar mısınız?
***
Bugünlere geldiğimizde...
Güzellikler kervanının yürüyüşü aksamaya başladı...
Hükümet...
2013 yılının Nisanı’nda...
“Statlardaki 23 Nisan kutlamalarına son verdi...”
Kentin içindeki ufak - tefek alanlar, meydanlar...
“23 Nisan” gibi efsane bir bayrama yeter de artardı bile(!)
***
Şaşırma sırası hepimizde...
Birkaç yıl önce...
Milli Eğitim Bakanlığı...
“23 Nisan Bayramı”nda...
Çocukların makam koltuklarına oturmasının...
Öğrenciler arasında olumsuz bir rekabete dönüştüğünü belirterek...
“Bundan da vazgeçelim...” demeye kalktı...
Gerekçe olarak da...
Öğrenci seçme işleminin hem öğrenci hem de öğretmenler için...
Strese neden olduğunu iddia ediyordu...
Sonra nedense vazgeçtiler...
***
Bugüne gelince...
Sıkıntı kalmadı...
Valiler... Kaymakamlar... Belediye Başkanları...
Birkaç dakikalığına da olsa...
Koltuklarını “yarının yıldızları”na...
Emanet ediyorlar...
***
Bitiriyoruz...
“23 Nisan gösterileri”nin...
Stadlardaki görkemli aktiviteleri artık yapılmıyor...
Bunun yerine...
Kentin ufak / tefek meydanlarında gelenek yaşatılıyor...
Eski lezzet var mı?
Yok tabii ki...
Buna da şükür!
***
“103 yıllık bir Çocuk Bayramı”nı...
Masalsı bir hale getirmek yerine...
Yeniden canlandırmak her yaştan vatandaşa...
Mutluluk getirir...
***
Bitiriyoruz...
Neyle?
Türkiye’nin unutulmaz liderlerinden...
Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in...
Bir “23 Nisan”da...
Koltuğunu gencecik bir öğrenciye verirken...
Bakın neler yaşanmıştı...
Tarih: 23 Nisan 1994...
Yer; Ankara Yenimahalle Gaziosmanpaşa İlköğretim Okulu...
Öğrencinin adı; Çağlar Aydınoğlu...
Çeyrek asır önce...
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le buluşmasını anlatıyor:
“Öğretmenim beni önermişti...
Tören günü Cumhurbaşkanlığı’na gidip koltuğa otururken...
Cumhurbaşkanı Demirel bana şöyle seslenmişti:
“Gel, bu koltuğa; kolay kolay (otur) demezler’ diye takılmıştı... Bana, “Benden bir isteğin var mı? Konuşma yapacak mısın?” diye sordu... Ben de savaşların durdurulmasıyla ilgili bir mesaj vermiştim... Milli Eğitim Bakanı’yla konuşmak istediğimi söylemiştim, o sırada bakan bey yanımda oturuyormuş ama heyecandan onu tanımamıştım... Bakandan öğrencilerinin şartlarının iyileştirilmesini istedim... Demirel müthiş espriliydi... Bana bir dolma kalem hediye etmişti...
O kalemle okuldaki arkadaşlarıma hava atmıştım... Koltuğa oturduktan sonra okulda çok popüler oldum...”
Nokta...
Hamiş: Bugünün “23 Nisan”larının daha görkemli olması dileğiyle...
Sonsöz: “Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir... Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz... / Gazi Mustafa Kemal Atatürk...”