Bayraktar, son yıllarda yaşanan pandemi, iklim değişikliği, tedarik zinciri aksamaları ve bölgede peş peşe çıkan savaşların enerji güvenliği açısından büyük sınamalar oluşturduğunu ifade etti. Tüm bu belirsizlikler karşısında Türkiye’nin stratejisini “uygun maliyetle sürdürülebilir enerji arzı sağlamak” olarak tanımlayan Bayraktar, bu süreçte farklı kaynaklara yönelmenin önemini vurguladı.
ENERJİ ARZINDA ÇEŞİTLENME VE YENİ YATIRIMLAR
Enerji güvenliği politikalarının merkezine kaynak çeşitlendirmesini koyduklarını belirten Bayraktar, Türkiye’nin hem konvansiyonel hem de yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaptığını ifade etti. Jeotermal enerjide dünyada dördüncü sırada yer aldıklarını hatırlatan Bayraktar, petrol ve doğal gazın halen önemli enerji kaynakları arasında olduğunu vurguladı.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin Rosatom işbirliğiyle yürütüldüğünü kaydeden Bayraktar, Trakya ve Sinop’ta da yeni nükleer projelerin gündemde olduğunu belirtti.
YENİLENEBİLİRDE 2035 HEDEFİ: RÜZGAR VE GÜNEŞ DÖRT KAT ARTACAK
2035 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini dört kat artırmayı hedeflediklerini açıklayan Bayraktar, enerji verimliliğini de önceliklendirdiklerini belirtti. 2050 yılı hedefi olarak nükleer enerji kapasitesini 20 GW seviyesine çıkarmayı planladıklarını söyledi.





