Başsavcılıktan yapılan açıklamada, olay günü İzmir Barosuna kayıtlı olduğunu beyan eden avukatın, cezaevi idaresiyle görevli cumhuriyet savcısına müracaat ettiği, müvekkili olduğunu iddia ettiği hükümlünün sağlık durumuna ilişkin belgelerin kendisine verilmesini istediği belirtildi.

Cumhuriyet savcısınca, avukatın bu belgeleri almaya yetkili olduğuna dair vekaletname sunmadığından talebin uygun görülmediği, avukatın vekaletname ibraz etmesi halinde gereğinin yapılacağının bildirildiği kaydedildi.

Avukatın, aynı gün vekaletname ve yetki belgesi sunması üzerine talebin yerine getirildiği bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Görevli cumhuriyet savcımızın, açıklamada belirtilen tavrı sergilediği ve belirtilen sözleri sarf ettiği iddiası kesinlikle gerçeği yansıtmayan, tek yanlı, yersiz ve haksız bir ithamdır. Cumhuriyet savcılarımız bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da görevlerini temel hak ve özgürlüklere, evrensel hukuk ilkelerine, mevzuata ve elbette mesleki nezaket kurallarına azami hassasiyet göstererek icra etmeye devam edeceklerdir."

Yasa dışı bahiste 31 şüpheliye tutuklama talebi! Yasa dışı bahiste 31 şüpheliye tutuklama talebi!

BARO NE DEMİŞTİ?
İzmir Barosu 7 Şubat 2025 tarihinde şu açıklamayı yapmıştı:

"Bugün Buca Kırıklar Cezaevi’nde darp iddiası üzerine suç duyurusunda değerlendirmek üzere müvekkiline ait sağlık raporunu cezaevi yönetiminden talep eden bir meslektaşımız, cezaevi savcısı C. Y.’nin “senin zaten neden buraya geldiğin belli, provokasyona gelmişsin, teröristsiniz…” şeklindeki düşmanca tavrıyla karşılaşmış, meslektaşımız güvenlik görevlileri ile cezaevinden çıkartılmak istenmiştir.

Bir avukatın mesleki faaliyeti nedeniyle ilettiği talepleri yüzüne karşı terörist diyerek reddeden zihniyeti reddediyoruz.

Bu düşmanlık ve nefret karşısında meslektaşımızın yanında olduğumuzu ve gerekli hukuki süreci takip edeceğimizi duyururuz." (AA - Haber Merkezi)