Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur tarafından 1989 yılında gündeme getirilen ancak 1992’de kurulan Ege Sağlık Vakfı, Alsancak Işılay Saygın Sokak’taki binadan çıkarılıyor. 1,5 ay önce İzmir Büyükşehir Belediyesi kararıyla tahliye etmesi istenen vakıf, binayı boşaltma işlemine başladı. Vakfın Başkanı olan Yüksel Çakmur, bu kararı üzüntüyle karşılamalarına rağmen hiç itiraz etmediklerini söyledi. Çakmur, “Bina birilerine takdim edilirse, orada bizim verdiğimiz kamu hizmetinden daha fazlası verilmezse, vay benim emeklerime… O zaman emeklerime yazıklar olsun, derim” ifadesini kullandı.
TAHLİYE ÇALIŞMALARI BİR AYDIR DEVAM EDİYOR
49 yıllığına tahsis edilen binayı boşaltmaya başladıklarını belirten Vakıf Başkanı Yüksel Çakmur, vakfın doğuş hikayesini anlatarak söze girdi. Çakmur, “Biz göreve geldiğimizde sağlık yönünde bir yatırım yapmayı planladık. İnsanların sağlıklarına yetişemediklerini gördük. Vakfın Güzelbahçe’de 33 dönümlük bir yeri vardı. Alman Tabipler Birliği, buraya hastane yapmak istedi. Geldiler, projelerini ortaya koydular ki o zaman tek özel hastane dahi yoktu. Vakıf hastanesi kurulacaktı. Benden sonraki başkan, bu hastaneye izin vermedi ve İzmir’e yapılacak o yatırım, Mallorca’ya yapıldı. O zamanki fon, İspanya’ya gitti, hastane oraya yapıldı” dedi.
BEN DAHİL HİÇBİR ARKADAŞIM TEK KURUŞ HUZUR HAKKI ALMADI
Vakıfta başkan olarak görev kendisi de dahil olmak üzere hiç kimsenin tek kuruş huzur hakkı almadığının altını çizen Başkan Yüksel Çakmur, “Yeni model belediye başkanları, bir yerleri satarak belediyeyi yönetmeye çalışıyorlar. Ben Buca ve İzmir Belediye başkanlıkları yaptım, bir santimetre kare yer satmadım. Umarım burayı satıp birilerine takdim etmezler” dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu:
“37,5 yıldır faaliyet gösteren bir vakıftan söz ediyoruz. Bu halen vakfın başkanı olarak ben dahil, hiçbir arkadaşımız tek kuruş hakkı huzur parası almadı. O binada çok önemli sağlık hizmetleri veriliyordu. Doç. Dr. Levent Köstem gibi çok değerli bir hekimimiz hizmet veriyor. Orada aile hekimi de var. Görüntü merkezinde de saygıdeğer arkadaşlar var. İki kez deprem geçirdi bu bina ve bize çıkın dediler. Şunu sormak istiyorum; biz o binadan çıkınca, burasını birilerine satacak mısınız? Bu soru benim kafamı karıştırıyor. Buca Belediye Başkanlığı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemlerimde tek santimetrekare yer satmadım. Dolayısıyla burasının da satılmasına şiddetle karşıyım. Yeni model belediye başkanlığı, bir yerleri satarak belediyeyi yönetmeye çalışıyorlar. 1,5 ay önce çıkmamızı söylediler, bir ay içinde tahliye edin, dediler. Kimseyi aramadım, belediye başkanıyla konuşmadım. Kimseyle temas etmedim ve itiraz etmedim. Şimdi biz o binayı boşaltıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bizim kullandığımız binayla ilgili böyle bir karar almış, kavga mı edeceğiz? Asla kavga etmem!”
EĞER SATMAYA KALKARLARSA, İZMİR HALKI VE BASINIMIZ BURAYA SAHİP ÇIKMALI
Ege Sağlık Vakfı Başkanı Yüksel Çakmur, söz konusu yerin kendilerine 49 yıllığına verilmiş olmasına rağmen kalmak için ısrar etmediklerini ve etmeyeceklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bize çıkın dediklerine göre, ben şöyle düşündüm: Bugünkü başkan, demek ki bizim bu kamuya açık çalışmalarımızdan çok daha etkin kamusal çalışmalar yapacak! Demek ki Başkan, sizin topluma, bu halka hizmetiniz az, ben daha fazlasını yapacağım burada demek istiyor! Burada sağlık hizmetinin ya da eğitim hizmetinin çok daha yüksek seviyede verileceğini düşünüyorum. Ben bu duygular içerisindeyim ancak bu bina birilerine satılırsa, o zaman ‘Yazıklar olsun emeğime’ derim. O zaman, karşılarına ben çıkmam; tepkiselliği İzmirlilerin, basının göstermesini isterim. Evet, binayı terk ediyoruz. Bu bina kamu hizmeti için değil, birilerine takdim edilirse, çok üzülürüm. Daha 11 yılımız olduğu halde direnmeyi hiç düşünmedik çünkü bizi çıkarmaya karar vermişler. Renkleri belli olmuş. Umuyorum ve diliyorum, burada, bizim boşaltacağımız binada yine kamu hizmeti verilir, insanlar buradan daha büyük faydalar sağlar. Düzgün çalışan, sağlık hizmeti veren bir vakıf ne yazık ki bombalanıyor. Eğer burasını satmaya kalkışırlarsa, İzmir halkını, İzmir’in sağduyulu medyasını sahip çıkarken görmek isterim.”