Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay İzmir Tarihi Liman Kenti için düzenlenen etkinlik sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
BİR İKİ KONUDA İTİRAZLARIMIZ VAR
İnciraltı planları için konuşan Başkan Tugay, “İlçe belediye başkanımızla beraber arkadaşlarımız planlama açısından konuyu takip ettiler. Ben de zaman zaman onlardan bilgi aldım. Plan yayınlamadan önce son halini görmemiştik. Biz de yayımlandıktan sonra gördük. Ondan sonra arkadaşlarımızdan değerlendirme yapmalarını istedik. Buranın tarım alanı olarak kalmasının gerçekçi olmadığını ben de başından beri söylüyorum. Planlama ihtiyacı olduğu açık ancak bunu yaparken korunması gereken alanların korunması, yapılaşmaya açılacaksa bunu bölgenin doğal yapısını olabildiğince bozmadan kente yeni yükler getirmeden yapılması ve kamusal alanlarının mümkün olduğunca geniş tutulması gibi beklentimizin olduğunu söylemiştik. Bu çerçevede yeni bir plan yapıldı. Daha önceki plana göre nüfusun yerleşimi, yol yerleşimi gibi konulara çok daha doğru bir plan. Ancak yapılan incelemede birkaç noktada arkadaşlarımız ile birlikte tereddütlerimiz var. Bunları görüşme ihtiyacı duyuyoruz. Bakanlığa bir düzeltme talebinde bulunacağız. Doğal SİT sınırları değiştirilmiş ve daraltılmış. Bir kısmı ticari kullanıma açılmış. Buna katılmıyoruz. Bunun gibi bir iki konuyla ilgili itirazımız olacak. Planın geneline olumlu bakıyoruz. Ancak bu değişikliklerin yapılmasının zorunlu olduğunu düşünüyoruz. İzmir’in diğer konularında olduğu gibi bu konuyu da yapıcı tavırla konuşarak çözebileceğimizi düşünüyorum. Kamuoyu İnciraltı konusu çözüldü diye bakabilir” diye konuştu.
TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA
TMMOB’un ‘Rant’ söylemine tepki gösteren Tugay, “Meslek odalarının bu yöndeki tavırlarını olumlu gören insanlardan biriyim. Bu şehri korumayı amaçlayan yaklaşımlar. Kötü niyetli değiller. Türkiye’de rant için yapılan pek çok iş var. İzmir rant çalışmalarından uzak kalmış bir şehirdir. Bunu da CHP’li yerel yönetimler tarafından yönetilmesine borçlu. İnciraltı ile ilgili olarak herhangi bir kişinin kurumun rant yoluyla kazancının hedeflendiği görüşünde değilim. İzmir’de zamanında alınmamış plan kararları nedeniyle pek çok plansız alan oluşmuş. Kaçak yapılaşmanın önünde duracak şekilde mantıklı plan çalışması yapılmalı. Bu alanda aşırı bir nüfus yoğunluğu yok yüksek emsaller verilmiş değil. Dolayısıyla şehrin içinde kalmış alan için oranın yeşil dokusunu, doğal yapısını koruyarak planın yapılmasını hatalı görmüyorum. Meslek odalarımız tabii ki farklı düşünebilir. Muhtemelen hukuki itirazlarını yapacaklardır. Ancak bizler yerel yöneticiler olarak şehrin sorunlarını çözmekle mükellefiz. Çözümsüzlüğe bırakılmış konular durukken gerçeklikten kopuk tavır içinde olamayız. Ben kararın rant amacı taşıdığını düşünmüyorum. Yerel yönetimler rant konusunda hükümetle iş birliği yapıyor ifadesini kullanan varsa bunu bir talihsizlik olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
İNCİTECEK SÖZLERDE BULUNULMAMALI
Saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ilk ziyaretinde ne gibi diyaloğun geçtiğin anlatan ve yaşananların ‘siyasetteki sertleşme’ nedeniyle olup olmadığının sorulmasına yanıt veren Tugay, “Ben Sağlıklı Kentler Birliği genel kurulu için İstanbul’daydım. Toplantı devam ederken haber gelince genel başkanımızın yanına gitme ihtiyacı duydum. Kendisini görünce rahatladım. Morali yerindeydi ve fiziki olarak herhangi bir şey yoktu. Yapılan olaya baktığımızda birileri bazı kelimeler ve ifadeler kullanıyor. O ifadeler provokasyona neden oluyor. İnsanların bazı hassas noktalardan kışkırtıyor ve saldırı yapabilecek hale getiriyor. Siyasetçilerin ve devleti yönetenlerin bu sözlerden uzak durması lazım. Herkes bu şekilde konuşursa onlardan etkilenen bazı insanlar bu ve benzeri eylemler içinde olabilirler. Kamu görevlisi ve siyasetçiye saldırmak bu ülkede yapılacak en vahim hatalardan biridir. Ülkedeki sorunları temsil yetkisinde olan insanlar çözecek. Herkes birilerinin fiziki saldırısına maruz kalırsa bu işler yapılamaz. Siyasetçilerin konuşmaları bir saldırı sebebi olmamalı. Kötü ve kışkırtıcı dilin, başkalarını bir şekilde bertaraf edilmesi gereken olarak gösteren dilin terk edilmesi lazım. Biz farklı görüşteki insanlar olarak bir arada yaşamaya devam edeceğiz. Demokrasi o kadar güzel bir şey ki farklılıklarımızdan zenginlikler çıkaracağız. Kişisel çıkarın çatıştığı bir şey değildir siyaset. Ülkenin ve milletin daha iyi olması için yapılan iştir siyaset. Saldırı düzenleyen kişi ile ilgili 2 olasılık var; Biri birilerinin lafından etkilendi ve bunu yaptı. İkincisi de birileri belki de onu yönlendirdi. Ben ikincisinin doğru olduğunu düşünmek istemiyorum. Bu tür olayların arka planında organizasyonların olabileceğini görmüştük. Belki bundan sonra da benzer şeyler olacak. Ancak ülkemizin bunlardan kurtulması lazım. Ülkemizin son yapılan seçiminde 1'inci parti olmuş partinin genel başkanına böyle bir saldırı asla kabul edilemez. Biz bunu büyük bir sorun olarak görüyoruz. Bundan sonra tekrarı olmaması için herkes üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Devletin yetkilileri kimseyi kışkırtıcı dil kullanmamalı. Siyaset yapıyorum diyen kişi başkalarını inceltecek söylem içinde olmamalı” ifadelerini kullandı.
ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPACAĞIZ
Menemen Belediyesi’ne yapılacağı iddia edilen arsa devri ile ilgili de konuşan Tugay, “Hükümetin buna benzer şeyleri adaletsiz bir tavırla daha önce de yaptığını gördük. Bu bahsedilen konuyla ilgili tam kesin ve net bilgilere sahip değilim ama olası olarak görüyorum. Menemen çok sevdiğimiz bir ilçemiz. Menemen’in hizmet alması hepimizi çok mutlu eder. Menemen Belediyesi’nin normal yollardan ekonomik açıdan rahatlaması hepimiz için iyi bir şey olur ama geçen dönemde çok olabilen, olağan miktarların çok üzerinde bir gayrimenkul satışı oldu. Karşısında baktığınız zaman Menemen’in herhangi bir sorununun kalıcı olarak çözen bir yatırım görmedik. Sadece göz boyayan, göze hoş gelecek işler yapıldı. Bunu seçim boyunca eleştirdik, bugün de eleştiriyoruz. Bugün de eğer böyle bir şey varsa bu kesinlikle doğru değildir diye düşünüyorum. Ama yapmalarına da engel olamıyoruz. Bu adaletsizliklere engel olacak makam halkın makamıdır. Halk buna ‘dur’ diyecek. Menemenlilerin de bu konuda bilinçli olmasını bekliyoruz ve istiyoruz. Bir taraftan çok büyük araziler satıp bir taraftan da çok sayıda insanı işe alıp, sonrasında da o arazi satışlarından gelen paralarla sadece göz boyayacak işlerin yapılması doğru değil. Bunu bir de iyi bir belediyecilik olarak anlatanlar var. Bu kesinlikle doğru değil. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak Menemen’in ihtiyaçları doğrultusunda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Oradaki altyapı yatırımlarımız devam edecek. Bölgenin kalkınması ve planlanmasıyla ilgili çalışmalarımız devam edecek. Yanlış ve hukuksuz gördüğümüz her şeye de itiraz edeceğiz ve üzerimize düşeni yapacağız” dedi.
