EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, SONSÖZ TV’nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar, Gazeteci-Araştırmacı Ümit Yaldız ve Gazeteci Ender Aldanmaz’ın sorularını yanıtlayan Başkan Tugay gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti’ye geçeceğine yönelik iddialara yanıt veren Başkan Tugay “Bizler aday olurken, CHP rozetini yakamıza takıyoruz. İnsanların karşısına çıkarken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkeleri doğrultusunda kendimizi anlatıyoruz, bunlara sadık kalacağımızı söylüyoruz. Ayrıca karşımızdaki siyaseti de eleştiriyoruz. Bu çerçevede insanlar size oy veriyor. Biraz da herkesin haddini bilmesi gerektiğini söylüyorum. Herhangi birimiz, eski belediye başkanımız da ondan önceki de bağımsız aday olsaydı, seçilmezdi. Benden sonrakiler de öyle olacak. Bizler Atatürk’ün partisinde, Cumhuriyet ilkelerine bağlı, sosyal demokrasiyi savunan insanlar olarak aday olduk ve toplum da bizi bundan dolayı oy verdi. Partimiz olmasa bizi kim tanıyacak? Seçimden önce yaptırdığımız kamuoyu araştırmasında tanınırlık oranını yüzde 15 olarak gördüm, Karşıyaka’ya adaylık döneminde. Buna çok üzüldüm. Merak etme, Ekrem İmamoğlu da böyleydi dediler. Beylikdüzü’nden İstanbul Büyükşehir adayı olurken, İmamoğlu da aynı oranı görmüş. Sizi tanımayan insanlar, neye göre size oy verecek? Partinizin ilkelerini anlatıyorsunuz ve onun için oy istiyoruz, insanlar da size bu nedenle oy veriyor. Bizim topluma verdiğimiz sözümüz var. Namus sözü olarak o sözü vermişsiniz, ondan sonra günü gelecek, tamamen kişisel bir kararla, canım böyle istedi diye parti değiştireceksiniz! Öyle mi? Olmaz öyle bir şey! Bu akla, vicdana sığmaz. Onurlu bir davranış olmaz. Biz çocuk oyuncağı gibi o partiden bu partiye geçecek insanlar değiliz. Birbirine tamamen zıt bir partiden diğerine geç, öyle insana güvenilmez. Hele İzmir’de sokakta gezemezsiniz. Klasik siyasetçi değilim. Tüm sorun oradan çıkıyor. Siyasetçiden beklenen, tribünlere oynamaktır. Kendi taraftarlarına duymak istediklerini söyleyenlere iyi siyasetçi diyor toplumumuz. Ben onun için siyaset yapmıyorum ki. Kendim için de yapmıyorum. Yemin ediyorum, kendim için siyaset yapmıyorum. Akıllı insanın altına gireceği sorumluluk, yaşayacağı bir eziyet değil bu yani. Bizim ne konforumuz var? İnsanlığımızdan çıkıyoruz zaman zaman. Öylesine fedakarlık yapıyoruz ki karşılığında ne yaşıyoruz? Yaptığınız için bir kişi teşekkür ediyorsa, 10 kişi eleştiriyor, hatta hakaret bile edebiliyor. Ama hepsi başımın üstüne. Ben memleketini seven, halkına inanan bir insan olarak bir idealle siyasete girdim. O idealin ne olduğunu unutmadan, onun gerçekleşmesi için çalışıyorum. Bizi partili kimliğimizden dolayı zaten destekleyen insanlarımıza, taraftarlarımıza, sadece onların duymak istedikleri şeyleri söylersek, ne oluruz? Partimizin içinde çok sevilen birisi oluruz. Peki o zaman biz nasıl iktidar olacağız? İktidar olmamız için daha fazlası gerekmiyor mu? Türkiye’nin içine düştüğü çukur, kutuplaşma çukurudur. En büyük tuzak, kutuplaşmadır. Genel Merkez toplantılarında da bunu defalarca söyledim.” dedi.

‘DİYALOG KAPISINI KAPATIRSAK İŞ ÜRETEMEYİZ’
Diyalog kapısını açık bıraktığını kaydeden Tugay şunları söyledi:
Asla ve asla, başka bir partiden olan seçmen, siyasetçi, benim için düşman değildir. Herkesle konuşmaya, diyalog içinde olmaya, herkese hizmet etmeye mecburum. Siyasetin böyle yapılması lazım. Başka türlü insanların gönüllerine nasıl girersiniz? Nasıl hizmet üreteceksiniz? İzmir Büyükşehir Belediyesi, devletin kurumlarından biri. Onaylarını almamız gereken bakanlıklar var. Şununla da yüzleşelim; Cumhur İttifakı’ndan AK Partili, MHP’li diye önyargıyla kötü görebilir miyiz? Ben değerli insanlar görüyorum. Deneyimlerinden yararlanabileceğimiz insanlar var. Onlarla iş birliğiyle güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Diyalog kapısını kapatırsak, birbiriyle kavga eden insanlara dönüşürsek, iş üretemeyiz. İzmir, bundan hizmet alamaz. O yüzden ben saygıyla, sorumlulukla, AK Partili ya da diğer partililerle görüşeceğim. Bu yanlış anlaşılmamalı. Bu anlayış yanlıştır, Türkiye’ye kötülük getirir. Ben bu yanlışın, bu kötülüğün bir parçası olmam. Cumhurbaşkanı ve devletin üst kademesinde görev yapan herkes, AK Parti milletvekilleri, Cumhur İttifakının diğer milletvekillerini ararım, her zaman da görüşürüm. Hepsiyle saygıya dayalı ilişki içinde olurum ama ben Cumhuriyet Halk Partiliyim. CHP’li olarak, en fazla çalışmasını beklediğim, kentin sorunlarına sahip çıkmasını en çok istediğim kişiler, elbette Cumhuriyet Halk Partililerdir. Orada dışarıyı bırakmış, parti siyasete yönelmiş insanlar varsa, tabii ki onları eleştireceğim. İzmir’in sorunlarına sahip çıkacaksın arkadaş! Kendi yakınımdaki insanlardan şehre daha sıkı sarılmalarını bekliyorum.”
İLETİŞİM SORUNU ELEŞTİRİLERİNE YANIT
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun ve CHP milletvekillerinin telefonla iletişim kuramadıkları yönünde eleştirilerine de yanıt veren Başkan Tugay “Ben onların problemlerini söyleyeyim; dilleri sürçmüştür. Bence öyle demek istememişlerdir. Gerçekten dilleri sürçmüştür. Benim de insanları arayıp ulaşamadığım olmuştur. İnsani bir durumdur. Bunu basına anlatmak, sadece sil sürçmesi olabilir, başka bir şey olamaz.” dedi.





