EGEDESONSÖZ- Baro, sürek avı izninin kamu güvenliği, çevre hukuku ve hayvan hakları açısından ciddi ihlaller içerdiğini savundu. Dilekçede, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki değişikliklerle hayvanların “eşya” değil “can” olarak kabul edildiği hatırlatılarak, “Yaban domuzlarının sürek avı adı altında topluca öldürülmesine izin verilmesi yalnızca yaban hayatını değil, hayvanların temel yaşam haklarını da ortadan kaldırmaktadır” ifadelerine yer verildi.
“Yaşam hakkı ihlali”
Sürek avının insani bir zevk ya da spor adı altında meşrulaştırılamayacağı belirtilen dilekçede, “Yaban hayvanları üzerinden gelir elde etme amaçlı av izni verilmesi ne hukuka ne vicdana uygundur. Spor adı altında yaban hayvanlarının öldürülmesi yaşam hakkı ihlalidir ve yasanın amacına da aykırıdır” denildi.
Yangın yasağı hatırlatması
Baro ayrıca, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 16 Ağustos 2025’te yayımladığı ve yangından etkilenen bölgelerde 2025–2026 av sezonu boyunca avlanmayı yasaklayan duyuruyu anımsattı. Temmuz ve ağustos aylarında yangınlardan zarar gören Seferihisar’daki alanlarda sürek avı düzenlenmesinin, kurumun kendi kararına aykırı olduğu ve ekosisteme telafisi imkânsız zararlar vereceği vurgulandı.
Halkın güvenliği riski
Dilekçede, sürek avlarının yalnızca hayvanların yaşam hakkını değil, bölge halkının can ve mal güvenliğini de tehlikeye attığına dikkat çekilerek, “Av adı altında ateşli silah kullanımı, köy halkı açısından ciddi güvenlik riski yaratmaktadır. Benzer uygulamalarda gerekli tedbirlerin yetersiz kaldığı sık sık gözlemlenmektedir” denildi.
İptal talebi
İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz imzasıyla sunulan dilekçede, Seferihisar’daki sürek avı izninin derhal iptal edilmesi ve bölgede avlanmanın tamamen yasaklandığının kamuoyuna duyurulması talep edildi.




