İZMİR - Ulaştırma Denizcilik Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım 'Gündem Özel Siyaset' programında modaratör Halit Tunç ve gazeteciler Hamdi Türkmen ile Ünal Ersözlü'nün sorularını yanıtladı.

- Yıldırım: İzmir'in gemi seçimi yanlış!.. tıklayınız…

Programda Bakan Binali Yıldırım'ın AK Parti il başkanlığı sürecine müdahil olup olmadığı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan vize alan Ömer Cihat Akay'a nasıl baktığı sorularına verdiği yanıtlar öne çıktı.

'MİKRO SİYASET YAPMAM'
Bakan Yıldırım iki konuya ilişkin olarak, 'Ben il başkanlığının kongre sürecinin dışındayım, mikro siyaset yapmam' ifadelerini kullandı.

Yıldırım, 'Geçen seçimlerde ekibimiz yeni oluşmuştu. Seçimin ilk döneminde istediğimiz sonucu alamadık. Daha sonra toparlandık… Dedim ki 'Zıpkın gibi genç-dinamik-diri bir takım kurun. Kimseden yana tavrım olmadı. Özel bir gayretim olamaz. Mevcut il başkanından sadece uzlaşı isterim. Çok seslilik her zaman olacak, benim kimseden yana tavrım olamaz. Şimdi kongreye gidiyoruz, Sayın Başbakanımız da gelecek. Görkemli bir kongre olacak' ifadelerini kullandı.

600 bin Taşeron işçisi ne olacak?
Modaratör Halit Tunç'un, 'Türkiye'de en çok taşeron işçi çalıştıran ve sürekli taşeronlaşan bir bakanlığı temsil ediyorsunuz, işçiler çok mutsuz ve büyük bir emek sömürüsü var' şeklindeki sorusuna Bakan Yıldırım şu yanıtı verdi: 'Bu çok önemli bir sorunumuz, biliyorsunuz hükümetimiz 128 bin geçici işçiyi kadroya dahil etti. Ancak kamuda hizmet alımlarıyla şimdi 600 bin dolayında taşeron işçisi var. Kadrolular ile taşeronlar arasında çok ciddi bir ücret farkı da var. Bunların verimi de kadrolulardan daha iyi. Bu Türkiye'nin en önemli açmazlarından birisi, Kadroyu alanın verimi düşüyor. İş garantisi olanı ise çalıştırmakta zorlanıyoruz. Avrupa'da bazı ülkelerde iki yıllık sözleşmeler yapılabiliyor. Belediyelerde bu durum daha da vahim…personel gideri bütçelerinden çok fazla olan belediyeler var.. Yasalara uyulmadığını görüyoruz. Taşeronlaşmayı kaldırmak belki mümkün olmayabilir, ancak yasal düzenlemelerle yasal boşluğu doldurup daha güvenli iş hukuku oluşturmak mümkündür'