CAN ÖZLÜ/ EGEDESONSÖZ - Geçtiğimiz haftalarda yapılan CHP Konak İlçe Kongresi'nde, yönetimi seçildiği halde ismi çizilerek İlçe Başkanlığı koltuğunu Sinan Karamustafaoğlu'na kaptıran eski başkan Aytekin Tunus, kongrenin ardından ilk kez konuştu.

Kongre öncesinde ve sonrasında yaşanan tüm bilinmeyenleri içtenlikle dile getiren Tunus 'delege baronlarına' geçit vermediğini ve bunun bedelini de koltuğu kaybederek ödediğini söyledi. Sandık sürecinde geçit vermediği yapıların ve kendisine destek olmasını beklediği tecrübeli partililerin kendisinden rövanş aldığını dile getiren Tunus, yönlendirmelere kapalı bir delegasyon listesini CHP Konak'a miras bıraktığını ve bu nedenle asıl kazananın da kendisinin olduğunu dile getirdi.
'SADECE KONGRELERDE GÖZÜKEN PARTİLİLER VAR'
Kongre öncesi çalışmalarını anlatan ve sandık sürecinde karşısına çıkan engelleri sıralayan CHP Konak eski Başkanı Tunus, teknik destek talep ettiği tecrübeli yol arkadaşlarının da kendisini yarı yolda bıraktığını söyledi. Arı kovanına çomak sokmaktan çekinmediğini belirten Tunus 'Olağanüstü çalıştık ve son derece başarılı işler yaptık. Yeni katılanlara verilen oryantasyon eğitimlerinden, farklı branş komisyonlarına kadar her alanda faaliyet gösterdik. Sandığa sahip çıkma meselesini ilk kez biz hayata geçirdik ve genel seçimde binin üzerinde sandığa birebir sahip çıktık. Paneller ve konferanslar da çalışmalarımızın vazgeçilmez unsurlarıdır. Hiçbir zaman koltuğum için mücadele etmedim. Partimin hedefi için çalıştım. Bu yapı içinde sadece kendi iktidarları için var olan ve sadece kongre zamanı ortaya çıkan insanlar vardı. Ben her zaman arı kovanına çomak soktum. Etkin insanların göreve gelmesi için mesai harcadım. Kadrolu delegeliğe karşı mücadelem oldu. Son delege seçimlerini de Konak tarihinin en demokratik seçimleri olarak tamamladık' dedi.
'KÜRSÜ SOLCULUĞU YAPIYORLAR'
Kadrolu delegelere izin vermediğini ve CHP Konak'ta tarihin en demokratik delege seçimlerine imza attığını ifade eden Tunus 'Delegasyon yüzde 80 değişti ve her noktaya sandık koyduk. Bu anlamda rahatsız ettiğim ve iktidarları yıkılan insanlara karşı bedel ödedim ve bu bedeli ödemekten gurur duyuyorum. Ben kürsü solculuğu yapmadım. Herkes tarafından kutsal olan, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Aydın Erten gibi önderlerimizin istismarını doğru bulmuyorum. Kongrelerde insanlar projelerini ortaya koymalı ve yapacaklarını tartışmalı. Bu süreç içinde ortaya koyduğumuz başarının en canlı şahitleri de milletvekilleridir. 113 mahallede girmediğimiz sokak kalmadı. Beni kongrede çizen arkadaşlarımızın çoğunu alanlarda ve parti çalışmalarında hiç görmedim. Onlar en iyi partililerdir ve kongre süreçlerinin büyük partilileridir. Büyük bir grubu delege baronluğu yapmaktadır. Sol emek demektir ve emek en yüce değerdir. Hiçbir çalışmaya katılmayacaksınız ama yüreğini ortaya koyan bir insanı çizmek emeğe saygısızlıktır. Kendi vicdanları ile baş başa bırakıyorum' diye konuştu.

'RAHATSIZ ETTİM, FATURAYI BANA KESTİLER'
Koltuk sevdası için başkanlık yapmadığını da belirten Tunus, kendisine yönelik sandıkta gerçekleştirilen 'çizik' operasyonunun, içerideki ve dışarıdaki güç odakları tarafından önceden belirlendiğini söyledi. Tunus 'Kongre süreci geldiğinde, bundan öncesinde sadece partinin başarısı için birlikte olmak isteyen yapı, yandaşlarını il delegesi yapmak için fırtınalar kopardılar. Asla taviz vermedim. Son dakikaya kadar bu tarif ettiğim yapılar benimle iletişim kurmaya çalıştılar ama geri adım atmadım. Yaptığım il delegasyonu ve yönetim kurulu yapısı, sağlık ve parti hedefine odaklıdır. Birileri için değil, özgür iradesi ile hizmet edecek arkadaşları listelere yazdım. Bu, içerideki belli bir yapıyı rahatsız etti ve faturayı bana çıkardılar. Memnuniyetsiz değilim. Koltuk derdim hiç olmadı. Kongreden sonra çiziklere itiraz etmemi istediler. Israrlar üzerine itiraz ettim ancak itiraz dönse de görevi kabul etmeyeceğimi söyledim. 32 delege seçime gelmedi. Bunun 20 tanesi, blok belli bir yapının isteklerine taviz vermediğim için bilerek getirilmedi. Çizikçi yapı, bu işi en az iki gün önceden planlamıştı. Siyasi etik değerlerle bağdaşmayan bir durum ortaya çıktı' dedi.
'YOL ARKADAŞLARIM LİSTENİN RÖVANŞINI ALDI'
Eski Başkan Tunus, yol arkadaşlığı yaptığı önemli isimlerin, il delegasyon listesinin hazırlanması sırasında kendisine karşı tavır aldıklarını da ilk kez dile getirdi. Teknik destek almak için birlikte oldukları kişilerin farklı niyetler sergilediğini belirten Tunus 'Kongre sürecine, teknik destek almak amacıyla birlikte çıktığımız arkadaşlarımızın başka niyette olduğunu gördük. İl delegasyonuna yönelik bir tasarrufları olduğunu sezdim. Temsilde herkesin eşit oranda olmasını istedim. Mardinli, Sivaslı, İzmirli, Alevi ya da Kürt olsun ama herkes eşit oranda temsil edilsin. Cumartesi gecesi saat 3 buçukta olumsuz bir tablo oluştu. Teknik destek almak için yola çıktığımız arkadaşlarımızın il delegasyonuna yönelik hesaplarını görünce oradaki diyalogumuz koptu ve sonrasında benim istediğim yapıyı oluşturduk. O yapı sıkıntı olunca, son gece yarısı listeleri hazırlamadan eve gittim. Sabah yine birlikte olduk ve eşimin de aralarında olmadığı bir liste hazırladık. Benim eşim mahalle delegesi bile olmadı. Teknik destek için yanımızda olan arkadaşın bilerek ya da bilmeyerek kotayı unutması, bizi seçim dışı kalma noktasına getirdi. Normal süresinde verdiğimiz listede eşim yoktu. Dizayn edilmiş bir durumuydu bu bilemiyorum ama kota uygulamak için diğer listelerden, normalde birlikte olamayacağımız arkadaşlar yazdık. Delege seçimlerini kotasız yapmamız sıkıntı oldu. Eşimin ve kardeşimin listede olmasını ben de tasvip etmem. Son gece yaptığımız görüşmenin, kendi adlarına olumsuz olduğunu düşünenlerin bu sürece yönelik özel bir değerlendirmesi olabilir bu süreç. Bir nevi rövanş aldılar sandıkta. Kota sorunu nedeniyle, inisiyatifim dışında isimler yazıldı' ifadelerini kullandı.
'DELEGE BARONLARINA GEÇİT VERMEDİM'
Ben Her CHP'liye güvenirim. Bunun bir yol kazası olduğunu düşünüyorum. Kongre sonrasında, genel merkeze gittim ve Niha Matkap ile görüştüm. Geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Geri dönüşe yönelik tavsiye veya söylem olmamıştır. Siyasi mücadeleme devam edeceğimi ifade ettim. Yılmadım ve yılmayacağım. Sinan Başkan'ın çalışmalarına yönelik desteğim bunun göstergesidir. Kişiler değil, kurumsal kimlikler önemlidir. Kongre sürecinden sonra İl Başkanı Tacettin Bayır ile görüşemedik. Delege seçimleri sürecinde daha objektif olmasını beklerdim. Belediye başkanlarımız ile örgüt ilişkilerini daha iyi ortamlarda olmasını isteriz ama başkanlar siyasetin içinde. Umarım partinin lehine bir emek harcıyorlardır. Bizim meclis üyelerimizin bir çoğu delege olamadı ve bana serzenişte bulundular. Sandığın sonucuna herkes saygı duymalı. Kendi mahallesinde delege çıkamayan bir meclis üyesinin, sorunu kendisinde aramasını söyledim ve o konuşmam tepki çekti. Ben amacıma ulaştım. Ben eğer Konak'ta, onların istediği on arkadaşı da listeye yazsaydım 350 oy ile gelirdim. 'Sizin istediğiniz isimleri yazacağım' deseydim rekor kırardım oy oranında. Son haftaya kadar aday çıkartamadılar ve ben asla taviz vermedim. Memnunum ve mutluyum. Delege baronlarına geçit vermedim'
'CHP BENİM ANNEM GİBİ'
'Amacım her zaman CHP'nin başarısı oldu. Ben CHP Konak İlçe Başkanlığı görevini annem gibi algıladım. İnsanın annesi en kutsaldır, onu korur ve sever. Sonuç itibariyle bugün ortaya çıkan tablo beni mutlu etmektedir. Pişman değilim. Yarın olsa yine aynı şeyleri yaparım. Deniz gezmiş, Mahir Çayan, Aydın Erten her İzmirli ve CHP'li için kutsaldır ama kongrelerde sadece onlara yönelik söylemlerle, üretkenlikten uzak bir söylem solculuğuna karşıyım. Adaylar üretime yönelik olmalı. İlçe başkanının, il başkanı ile tartışmalarını üzüntü ile izliyorum. Basın önündeki söylemleri doğru bulmuyorum. Üç yıl içinde bizim için de her şey toz pembe olmadı. Umuyorum bundan sonraki çalışmalar içinde bu tür tartışmalar yaşanmaz. İki eski yoldaş gibi bir araya gelsinler ve varsa sorunlarını çözsünler. Vatandaş bunlara iyi bakmıyor. Dışarıdan, partimin her çalışmasına katkı koyacağım ve yönetimin uyuşumunu sağlamaya çalışacağım. İl delegasyon listesini ben hazırladım. Büyük oranda yönlendirme ile sonuca gidecek bir delegasyon değil. Genel merkezle iletişimi iyi olan ve Sayın Kılıçdaroğlu'na inanan bir yapı. Hür iradesi ile sandığa gidecek kişiler o listede'