EGEDESONSÖZ - İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Yazar Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, CHP kurultayıyla ilgili davanın ertelenmesi ve CHP'li belediyelere yönelik operasyonları değerlendirdi. Geçen haftaki programda, "Kemal Kılıçdaroğlu yapacağı bir hareketle ya tarih yazar, ya da tarih olur" diyen Ümit Yaldız, CHP'li belediyelere yönelik operasyonlarla ilgili olarak, "Eskiden HDP'nin hukuk sistemiyle yolu kesişirdi, şimdi HDP'nin yerini CHP aldı" ifadesini kullandı.
Gazeteci Fatih Yapar, kurultayla ilgili davanın 8 Eylül'e ertelendiğini hatırlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı açıklamaya dikkat çeken Yapar, "Kayyum veya Kemal Kılıçdaroğlu'nun gelmesi konusu ertelenmiş oldu. Bu dava iptal edilmeliydi, bu dosya tamamen kapatılmalıydı, diyenler var. Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz?" dedi. Ümit Yaldız ise şu değerlendirmelerde bulundu:
CHP'DE AÇILMAYAN BİR SORUŞTURMA TÜRÜ KALMADI
"Türkiye’de 100’ün üzerinde parti var. Bunlar arasında tabii ki hayatın akışındaki rutin eylemler nedeniyle hukukla arasında problem olan siyasetçiler olacaktır. Yakın geçmişte HDP’lilerin hukukla aralarının iyi olmadığını biliyoruz. Kayyum atanan belediyeler, dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilleri… Mutlaka, DEM veya HDP çizgisinde hukuk sistemiyle yolu kesişirdi. Uzun süredir DEM Parti ile bir tasarruf yok. HDP ve DEM’in yerini adeta Cumhuriyet Halk Partisi aldı. Terör soruşturması orada, yolsuzluk soruşturması orada. Bugün İzmir’de başlatılan operasyon var. Eski Başkan Tunç Soyer, PM yedek üyesi. Cumhurbaşkanı adayı Silivri’de. Pek çok belediye başkanı, ya açıkta, ya cezaevinde. CHP’lilerin artık yolu hukukla kesişiyor. Bu arada mutlak butlan davası var partinin. Cumhuriyet Halk Partisi, sağolsun hukuktaki birtakım terimleri de öğretiyor, mutlak butlan gibi. Hukuken yok sayma! Cumhurbaşkanı, CHP’nin gündeminde ne var, diye soruyor. Cumhurbaşkanının enerjisine de hayran olmamak elde değil. Dünyanın dört bir yanında görüşmeler yaparken, CHP’ye de zaman ayırıyor o yoğunluğun içinde. Onların gündeminde rant var, bant var, butlan var, diyor. Şimdi bir de kooperatif oldu. Bunlar pazılın parçalarıdır. CHP, bir dönem DEM Partisi’nin içinde bulunduğu şartları bire bir yaşıyor. Esenyurt Belediye başkanı terörden yargılanıyor. Kent uzlaşısı kavramı üzerinden Ekrem İmamoğlu yargılanıyor. Partinin kurultay davası bir yandan devam ediyor. Bugün itibariyle kooperatif davası süreci başlatıldı. CHP’de açılmayan bir soruşturma kalmadı."
SEN MİSİN BELEDİYELERİN ÜÇTE İKİSİNİ KAZANAN, GİBİ BİR MEYDAN OKUMA VAR
"Bu da ister istemez, şunu düşündürüyor: CHP’ye yönelik bir komple bir sistematik, hukuksal bir saldırı mı var, düşüncesini kuvvetlendiriyor. Sen misin Türkiye’deki belediyelerin üçte ikisini kazanan gibi bir meydan okuma mı var, iddiasını ve tezini güçlendiren hamleler bunlar. Bu ülkede AK Partili, MHP’li, DEM’li belediyeler de var. Oralarda bunlar neden olmuyor? Sadece CHP’lilerin yargılandığı bir hukuk sistemine dönmeye başladı. Bu algıdır. Gerçeklik başkadır. Şeytanın avukatlığını yaparak konuşmak gerekiyor; belediyeleri Cumhuriyet Halk partisi aldı ama bunlardan cacık olmaz, duygusu verilmek istense ancak bu kadar dava açılırdı herhalde diye düşünüyorum. Bu kadar CHP’linin yargılanması tesadüf olamaz gibi geliyor bana. Bir süre sonra olgunun ne olduğunun, dosyanın içinde neler yazdığının bir anlamı olmaz. CHP’ye yönelik sistematik bir hukuki saldırı var, CHP’yi bitirmek üzere bu saldırılar yapılıyor algısı sokakta da kabul görürse, dosyanın içindekilerin hiç önemi kalmaz. Türkiye için endişelendiğim nokta budur. Varsa hırsız, yolsuz, tabii ki yargılanmalı. İzmir’de yargılama listesinde yüzde 1 milyar kefil olacağımız insanlar var. Bırakın yolsuzluk yapmasını, bir çay içmez. Biz bu filmi 2011 senesinde gördük. FETÖ mensubu olan emniyet ve yargı isimlerinin yönettiği operasyonda Aziz Kocaoğlu 397 yılla yargılandı, 100’den fazla bürokrat hapse girdi ve sonrasında herkes beraat etti. İçeride yarım gün yatmaması gereken insanlar 2,5 hapis yattılar. Efendim, onlar FETÖ’cüydü diyorlar. Peki bunların başka bir şeyci olmadığını kim biliyor?"
CHP, KENDİ GÜNDEMİNE HAPSOLSUN İSTENİYOR
"Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı büyük bir öfke var dedik ve bu öfkenin butlan davasından değil, 14 Mayıs’tan kaynaklandığını söyledik. 14 Mayıs’taki kaybetmenin faturası Kemal Bey’e kesildi. Altılı masayı kendini aday yapmak için kurduğu, devletin kötü sınavlar verdiği bir döneme rağmen, o seçimin kaybedilmesinin faturası, doğrudan Kemal Bey’e kesildi. Kemal Bey’in, bu dönem butlan kararının çıkmasını arzulayan biri olduğu duygusu var. Bir karar verilmesini beklemiyordum. Hepimizin beklediği gibi bir erteleme kararı çıktı. Butlancılar, butlana karşı çıkanlar, Özel’ciler, Kılıçdaroğlu’cular, enerjisini kendi içinde bitirmesini isteyenlerin istediği bir süreç ilerliyor. Yesinler birbirlerini, üç ay daha, dediler. CHP, kendi iç gündemine hapsolsun isteniyor. Kendi içindeki kavgayı bitirmeden CHP, Erzurum’da bir miting yapamaz artık. MHP orijinli olması nedeniyle eleştirilen Mansur Yavaş bile, yapmayın genel başkanım, siz böyle yaparsanız, ben siyaseti bırakırım, diyebiliyor. Hal böyleyken CHP’lilerin birbirlerini yemeleri anlamsız. CHP’liler birbirini yer zaten.Rahmetli Erdal İnönü’nün İzmir’den önseçime girdiği dönemde, ekip olarak yemeğe gidiyorlar. Garson, efendim ne yersiniz, diyor. Erdal Bey, biraz sonra arkadaşlar gelecek, biz birbirimizi yerin, sen bizi merak etme, diyor. O misal, CHP’liler birbirini yemeye devam ediyor."
