EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SONSÖZ TV’de kent gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

YAĞMUR YOK VE SİSTEME SU GELMEYİNCE GELEN ATIKLAR ARITILARAK DENİZE GİDİYOR
Körfez temizliği konusunda konuşan Gazeteci Fatih Yapar, “Körfez kokmuyor. Tarama faaliyeti devam ediyor. Sahil güvenlikle Büyükşehir Belediyesi’ni karşı karşıya getiren bir bakteri uygulamasından bahsedildi. İZDENİZ’in yaptığı ihale de tartışmaya neden oldu. Sahil güvenlik ‘izin yok’ diye müdahale etti. En önemli konu 4. Fazın açılması. 4. Fazın ikinci etabı ile ilgili Büyükşehir’in kredi başvurusu var. Hükümet onaylarsa o da devam edecek. Asıl iş 4. Fazın çalışmasından kaynaklı suyun arıtılabilir olması. Yağmur yok ve sisteme su gelmeyince gelen atıklar arıtılarak denize gidiyor” dedi.

CEMİL TUGAY’IN TASARRUF MODUNA ODAKLANMASI LAZIM
Ümit Yaldız yaptığı değerlendirmede “İZSU ciddi anlamda atık su ve yağmur su sistemini ayırmaya başladı. 4 fazın gümbür gümbür çalışmasını sağlarlarsa Körfez’in ortasına yapılan deşarjlarla beraber iç körfeze koku üretecek bir şey gelmiyor. Çamur dediğimiz atık depolanıyordu, o da bertarafa gönderiliyor. Bu kokunun olmaması elimizdeki en önemli kazanç… Çünkü her gün bir yerde ormanlarımız yanıyor. 40 sene geriye döndük. Su kesintileri paranoyası başladı. İnsanlar evlerine bidon alıyor. Cumhurbaşkanının söylediği gibi sokak ortasında elinde bidonlarla su bekleyen yok. O 1994’ün İstanbul’du. O fotoğraf oradan kalmaydı. İzmirlilerdeki bidon ve depo alma hareketliliği olduğu doğru. 40 yıl öncesine geri döndük. İZSU bundan sonraki süreci daha akılcı yönetir. DSİ’yi harekete geçirir. İzmirliler devletten su talebini daha güçlü istemeli. Tasarruf konusunda daha radikal işler yapılmalı. Cılız birkaç çağrı ile geçiştiriliyor. Bu konuda Cemil Tugay’ın tasarruf moduna odaklanması lazım” açıklamasını yaptı.

İLÇELERDE ÇÖP KONUSUNDA YAŞANAN AKSAKLIKLARI İZMİRLİLER TAŞIYAMAZ NOKTAYA GELDİ
Kentte yaşanan çöp krizi konusunda değerlendirme yapan Yaldız, “CHP’li yerel yönetimlerin ilçe belediyelerini kastederek söylüyorum, temel hizmetler noktasındaki aksamaları İzmirlilerin taşıyamayacağı noktasına geldi. Çöplerin toplanması bile İzmir’de sorun oldu. Merkez’de çöp dağları oluşuyor. Grevler var, personelle barışık değil” dedi.

Edirne-Manisa hattında 'katı atık' tartışması - Ege'de Sonsöz

KAPASİTE OLSAYDI MANİSA, İZMİR’İN ÇÖPÜNÜ ALIR MIYDI, O DA MUAMMA
Fatih Yapar ise “Harmandalı kapatılınca Büyükşehir’in süreci durdurma sorunu ortaya çıktı. Menderes ve Menemen gündemde. Menemen Belediye Başkanı kesinlikle karşı çıktığını ifade ediyor. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’nun açıklaması var. ‘Kapasite yetersizliğinden dolayı İzmir’in çöpünü alamıyoruz’ dedi. Kapasite olsaydı Manisa, İzmir’in çöpünü alır mıydı, o da muamma. Orası yap, işlet, devret modelli. Manisa’nın tesisinin kapasitesi günlük 650 ton. İzmir’de günlük çıkan çöpü 5 bin 500- 6 bin ton arasında. 6 katı çöp çıkıyor” açıklamasını yaptı.

BU KENT BU KADAR CEZALANDIRILMAYI HAK ETMİYOR

Ümit Yaldız şunları söyledi:

“Karaburun’daki çöpü, Kiraz’daki çöpü Manisa’ya getirmek mantıklı değil. İzmir’e en az 5 tane kompakt çöp fabrikası yapılmalı. Milli servet, stratejik hamle diyorlar. Ortada kentin sağlığını tehdit edecek bir tesis olmayacak. Bu konuyu nasıl çözerler? Mehmet Şimşek ile verdiği fotoğraftaki arkadaşlarla bu işi çözer. Eyyüp Kadir İnan ile bu işi çözer. Son dönemlerde birbirlerine iltifatlarla yaklaşıyorlar. İl Başkanı Bilal Saygılı dahil olmak üzere çok nazik davranıyorlar. Hükümet kanadını İzmir’in katı atık sorununu İzmirlilerin sağlığı için çözmesi lazım. Bu kent bu kadar cezalandırılmayı hak etmiyor. 2025 yılında çöpü nereye dökecek sorusunun cevap bulanamadığı bir yer olmamalı. Orada AK Partililer, burada CHP’liler, muhtarlar karşı çıkıyor. İzBB devletin bir uzvudur. Bunu kamusal bir bakış açısıyla gerekirse Aydın’da olduğu gibi Cumhurbaşkanı himayesinde çözme noktasında bir irade ortaya çıkarsa, Bilal Saygılı ya da Eyyüp Kadir İnan bu iradeye öncülük ederse kamu kurumları ‘olur’ görüş verir. Tereyağından kıl çeker gibi İzmir’in çöp sorunu çözülür.

AK Parti İzmir İl Başkanlığı

ZAMMA MUHALEFET NEDEN EVET DER?
Fatih Yapar yaptığı değerlendirmede “ Katı atık konusunda henüz himaye aşamasına gelinmemiş ama ulaşım konusunda himaye aşamasına gitti gibi gözüküyor. Cemil Tugay’ın son açıklamasında ‘İZBAN ve ulaşımla ilgili Bilal Saygılı bana destek veriyor’ dedi. Ulaşım zammı gelecek ve İZBAN’daki aktarmadan muaf olması meselesi var. Karar komisyonlardan oyçokluğu ile geçmiş. Ulaşım zammı oybirliği ile geçmiş. Bir biniş 30 TL olacak. AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı kendi meclis grubuna ‘başkanın teklifini kabul edin ve zammı onaylayın’ demiş. “Zamma muhalefet neden evet der?” demesi üzerine Ümit Yaldız şunları söyledi:

“ Hayır dese ne olur, oy çokluğu ile geçecek. Bu zam ulaşım maliyetlerinin artışından kaynaklanıyor. 2 ay önce 40 lira olan mazotun 55 TL’ye dayanması bir gerekçedir. İZBAN’da Türkiye’ye örnek olabilecek, siyasal kutuplaşmaya rağmen ortak yönettiği tek proje. İstanbul’da U yazan M yazan metroları var. İzmir’de böyle bir iş birliği var. 15 yıldır iş yapıyorlar. Açılış fotoğrafı muhtemelen Türkiye’deki tek karedir. Son 25 yılda iktidar partisinin başındaki zat ile ana muhalefet partisi başındaki zatın yan yana gelip kurdele kestiği ve trene binip fotoğraf verdiği yegane karedir. İZBAN benim açımdan çok önemli toplumsal barış simgesidir. Yönetim demiryollarının dayatmasıyla yapıyorsa yükü Büyükşehir çekiyorsa ve kaymağı demiryolları yiyorsa burada idari olarak çözülmesi gereken problemler var. Sende kalsın ben de kalsın meselesi değil. İZBAN modelinin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. İzmir’in içinde U harfi İzmir’in ruhuna uygun değil. U yapılacaksa Halkapınar-Otogar hattına yapılmalı. İZBAN 1-2 kişinin ürünü değil. Bu Ahmet Piriştina’nın rüyasıydı. Piriştina, ilk yurtdışı kredisini alarak bu işe başladı. 2003 yılında 300 milyon TL alındı. Aziz Kocaoğlu’nun çok büyük emeği var. Genişletildi Aliağa’dan Selçuk’a ilerletildi. Binali Yıldırım’ın emeği var. Bu kadar kişinin emek vererek ortaya çıkardığı ürünü dağıtmak kolay. Saygılı’nın açıklamalarını da derin bulmadım. Devlet adamı, parti kimliğine de yakışmadı. Birlikte iş yapabilirliği ortaya koyabilecek bir eser bu. Biz bunu da yok edersek kutuplaşmaya hizmet etmiş oluruz. İdari açıdan sorunları çözmek kolay. Bu irade gerektiriyor. Ulaştırma Bakanı bir tarafa Büyükşehir Belediye Başkanı diğer tarafında oturur ve sorunlar çözülür”

Fatih Yapar, kent içi ulaşım konusunda Ulaştırma Bakanlığı’nın da üzerine düşen yükümlülükleri olduğunu ekledi:

“Ulaştırma açısından değerlendirildiğinde Büyükşehirlerin artık sorunu sadece belediyelere yüklenmemeli. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ankara’da Ulaştırma Bakanı ile iş yapmıyor mu? Yapıyor. Ana ulaşım yolları ile bağlantılı şehir yolları yaparak şehri rahatlatırsınız. Büyükşehir Belediyesi, Halkapınar’daki gıda çarşısına karayolu altgeçidini yapıyor. Karşıyaka’da Şemikler tarafında geçmekle ilgili ihale yapıldı. Yürüyen işlere bakıyorsunuz kredi talepleri var.

Abdulkadir Uraloğlu'ndan 'Google' Açıklaması! - Flash Haber

İZMİR’İN EKMEĞİNİ YEMİŞ, SUYUNU İÇMİŞ BİR BAKANDAN BEKLENTİLER VAR
Ben şahsen şunu soruyorum; Ulaştırma Bakanı İzmir’den gitme. Karayolları 2. Bölge müdürlüğü yaptınız. Kaç yıldır Bakanlık koltuğunda oturuyorsunuz. Trabzon’a her ay 5 kere gitmek yerine bir kere de buraya gelin. Abdulkadir Bey’i seviyorum ama beklemediğimiz hareketler yapıyor. Gelin buraya, bürokrasiyi gönderin. Sürekli mesainizi Karadeniz’de yapıyorsunuz ama Salihli’ye, Uşak’a gelip buraya gelmiyorsunuz. Şu kentin ulaşımı ve altyapı ile ilgili İzmir’in ekmeğini yemiş, suyunu içmiş bir bakandan bunu insanlar bekliyor. Bakanın İzmir’e siyasi gözlüğünü çıkarıp bakmasını bekliyorlar. Bir kararname ile bakan olmayabilirsiniz. Döndüğünüz yere bir eser yapın. Bakan iken yaptığınız bir tane yatırım yok. Bakanlık belediyelere ulaşımı yıkarak gidemez.

35 PROJE DÖNEMİNDEN SONRA 7-8 YILDIR HÜKÜMET İZMİR’DE YOK
Ümit Yaldız yaptığı değerlendirmede “İzmir’de haftanın her günü trafik var. Ana arterler artık çekmiyor. Devletin buraya el atması gerekiyor. Hamza Dağ’ın projesi olan çevreyolunun ivedilikle yapılması gerekiyor. Hükümet uzun yıllardır zorunlu haller dışında İzmir’e gözle görülür bir çivi çakmadı, çakamadı. 35 proje döneminden sonra 7-8 yıldır hükümet İzmir’de yok. Deprem evleri yapıldı ancak orada da müteahhit hareketliliği var. Şehir Hastanesi var. Ancak İzmir önemli yatırımlarını 2010-2020 yılları arasında aldı ve İzmir defteri kapandı. Hükümetin uzantısı olan partilerin yaptığı tek şey CHP’li belediye başkanından randevu almak. Acı ama gerçek. CHP’li belediye başkanı zaten atılması gereken kredi imzalarının atılması için aracılık etmekten ibaret. Bunun için Ulaştırma Bakanı Uraloğlu başta olmak üzere çevre yolu ve otogar metrosu gibi çeşitli projelerle İzmir’in önünü açmalılar. İZBAN’da yük varsa ve karda ortaksan zararda da ortak olmalı. Tam bir ortaklık sağlanmalı ve işbirliği modeli korunmalı. Bu model başka illere de örnek gösterilmeli, devam ettirilmeli. Sen bencilik meselesi bitmeli. Herkesin devletin himayesinde olmalı” dedi.