Bölgedeki işletme sahipleri ve esnaf, yüksek kiralar, bölgeye özel düzenlemelerin getirdiği zorluklar ve özellikle akşam saatlerinde azalan ziyaretçi sayısı nedeniyle ayakta kalmakta zorlandıklarını belirtiyor. Gündüz yoğunluğu, akşamları yerini derin bir sessizliğe bırakınca, işletmelerin sürdürülebilirliği tehlikeye giriyor. Bir zamanlar şehrin en canlı sosyal alanlarından biri olan Hamamönü'nün bu kan kaybı, hem bölge esnafını hem de Ankara'nın kültürel mirasına değer verenleri üzüyor.
Hamamönü'ndeki İşletmelerin Sorunları ve Çözüm Önerileri
Hamamönü'ndeki işletmelerin karşılaştığı en büyük sorun, bölgenin tarihi dokusunu koruma zorunluluğu ile ticari beklentiler arasındaki dengesizliktir. Altındağ Belediyesi ve Ankara Valiliği tarafından belirlenen katı kurallar, işletmecilerin tabela asmasından menü içeriğine kadar birçok alanda hareket kabiliyetini kısıtlamaktadır. Buna ek olarak, astronomik seviyelere ulaşan kira bedelleri, kar marjını önemli ölçüde düşürmektedir. Bölgedeki bu sorunlar ve esnafın talepleri, yerel Ankara haber medyasında sık sık dile getirilmekte, çözüm için yetkililere çağrıda bulunulmaktadır.
Çözüm önerileri arasında ise, kira bedellerinde makul bir seviyeye inilmesi ve işletmecilere yönelik vergi indirimleri gibi teşviklerin sağlanması yer alıyor. Ayrıca, bölgenin sadece gündüz değil, akşam saatlerinde de canlı kalmasını sağlayacak kültürel ve sanatsal etkinliklerin düzenlenmesi gerekiyor. Örneğin, düzenli olarak düzenlenecek bir Ankara konser serisi veya sokak tiyatroları, bölgeye akşamları da insan çekebilir. Bölgenin kaderini değiştirecek bir Ankara son dakika gelişmesi olarak, belediyenin yeni bir "Hamamönü Canlandırma Projesi" üzerinde çalıştığı konuşuluyor. Bu projenin detayları, esnaf ve yatırımcılar tarafından merakla bekleniyor. Özellikle Hacı Bayram Veli Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi gibi kurumlara yakınlığı, bölgeyi öğrenciler için de bir cazibe merkezi yapma potansiyeli taşıyor.
Bölgenin Geleceği İçin Turizm Stratejisi Şart
Hamamönü'nün potansiyelini tam olarak kullanabilmesi için kapsamlı bir turizm stratejisine ihtiyacı var. Bölge, sadece yeme-içme mekanlarından ibaret bir alan olmaktan çıkarılıp, yaşayan bir kültür ve sanat merkezine dönüştürülmelidir. El sanatları atölyeleri, geleneksel Türk sanatları kursları, küçük müzeler ve sanat galerileri, bölgenin ruhuna uygun yeni fonksiyonlar olarak öne çıkabilir. Ayrıca, bölgenin tanıtımı için dijital platformların daha etkin kullanılması gerekiyor. Ankara Kalesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile entegre bir turizm rotası oluşturulması, bölgeye gelen turist sayısını ve kalış süresini artıracaktır. Ankara gezilecek yerler listesinin en üst sıralarında yer alan bu değerli mirasın atıl kalmaması, tüm Ankaralıların ortak sorumluluğudur. Atılacak doğru adımlarla Hamamönü, yeniden Başkent'in parlayan yıldızı olabilir.
