EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SonSöz TV yayınında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında gerçekleştirilen imar ve planlama görüşmesinin yankıları ele alındı.
Bakanlık tarafından 2015 yılında çalışması tamamlanan 1/100 bin ölçekli Manisa-İzmir Çevre Düzeni Planı’nda imara açılan yeni alanların İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak 1/25 bin ölçekli Nazım İmar Planı’yla uyumlu hale getirilmesi konusunda yapılan zirveye ilişkin olarak Gazeteci Fatih Yapar toplantının detaylarını aktardığı programda sürecin şeffaf yönetilmesi gerektiğini belirtti.
Yapar ayrıca toplantı sonrasında Ankara’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın adına masada olan Genel Sekreter Başkan Yardımcısı Zeki Yıldırım’ın tek başına Ankara’ya gönderilmiş olmasının CHP’li imar komisyonu üyeleri ile parti içinde tartışmalara neden olduğunu da aktardı.
“O DAVALAR, KAVGALAR SOYER DÖNEMİNDE KALDI, YENİ BİR SAYFA AÇALIM”
Fatih Yapar açklamasında şunları söyledi:
“Bakanlığın planları var, imara açık görünüyor fakat İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin alt ölçekli plan yapması lazım ki tam imara açılsın. Haritada işaretlemek ile inşaata başlamak arasında fark var. Bunun alt planlarının ilçe ve büyükşehir tarafından onaylanması gerekiyor ki çalışma başlasın. Bakanlık 2015’te açtı buraya imara 1/100 bin ölçekli planlar ile… 1O yıl geçti ve bu araziler el değiştirdi. Davalar açıldı, bazı planlar değişti, değiştirilmedi ama ortada 100-110 maddelik bir durum var. Bunlar hakkında büyükşehir ve bakanlık arasında bu konuda görüşmeler var. Büyük, geniş araziler var. Binlerce dönüm arazi…
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Yıldırım’ın yer aldığı heyet Ankara’ya gidildi ve Cemil Tugay’ı orada Yıldırım temsil etti. Sadece imar komisyonda CHP’den bir kişi alındı da diğer komisyon üyeleri çağrılmadı kavgası var. AK Parti bu konuda biraz daha uyanıklık yaptık, AK Parti Meclis Grup Başkanvekili Hakan Yıldız kendi ekibini ve komisyon ekibini alıp götürdü. CHP’de ise bu durum tartışmaya neden oldu.
RANDEVUYU ALAN İSİM MAHMUT ATİLLA KAYA
Bakanlık İzmir Büyükşehir adına giden Yıldırım’a ‘bizim planlara dava açıyorsunuz, arka planda odalara da dava açtırıyorsunuz. İzmir her şeye karşı, ne yapmak istersek itiraz var. Ne yapacağız?’ diyorlar. Zeki Yıldırım ise ‘o dönem geçti, Cemil Tugay öncülüğünde yeni bir idare var. Ben de temsilen buradayım. O davalar, kavgalar Soyer döneminde kaldı. Yeni bir sayfa açalım, bize bilgin verin, biz de kendimiz anlatalım. Sizin yaptığınız işlerden bilgimiz olsun. Yaptıklarınızı da biz yasallaştırırız. İzmir kamuoyunu uygun hale getiririz diyor. Bizden habersiz bir şey yaparsınız karşı dururuz, olursak işin içerisinde oluruz mesajı veriliyor. Büyükşehir sürece dahil olmak istiyor.
İlk defa söylüyorum; Ankara’da randevuyu alan isim de İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya… Kaya, milletvekili sıfatı ile sürecin bu kadar dağılabileceğini, kontrol dışına çıkabileceğini bilmiyor olabilirdi. İl Başkanı Saygılı’nın da süreçten bilgisi var, onun oluru ile meclis üyeleri gidiyor.
Süreci şeffaf anlatamazsanız, Ankara sizden ne istiyor, siz Ankara’dan ne istiyorsunuz, bunları paylaşmazsanız başta parti içinde ve komisyonlarda tartışma başlar. Parti içi tartışma sermaye gruplarına yayılır. Şaibeli, toplantılar, gizli-kapaklı işbirlikleri olur, kimlerin arazisi ortak karar ile imara açılacak, bu arazilerin kaçı imara açılacak, bu arazilerden ne karşılığında yan yana gelinecek gibi sorular üst üste gelir. Ankara ziyareti için kamuoyuna doğru dürüst bilgiler verilmeli. Kamuoyuna çıkıp ziyaret ettik biçiminde değil, kendi partililerinize ifade etmediğiniz için zaten şu an kavgalı bir durum oluştu. Hikayenin özü budur”

ANKARA ZİYARETİ SONRASI DEPREŞEN PLANLAR: GÜZELBAHÇE VE KEMALPAŞA!
Mülk sahipleri arasında İzmirli inşaat markası Yunusoğlu İnşaat’ın Yunus Yunusoğlu ile birlikte Emay Taşımacılık Şirketi’nin sahibi Muzaffer Yıldırım gibi isimlerine ait olan Güzelbahçe’deki 220 dönüm araziler için imar plan çalışmasının başladığını ve aktaran Gazeteci Fatih Yapar, Yunusoğlu ile Güzelbahçe Belediyesi arasında yapılan protokole de değindi. Protokolün kız yurdu yapılması ile ilgili olduğunu vurgulayan Yapar’ın yurdun altına outlet yapılmak istendiğini de aktardı.
Fatih Yapar ayrıca Işık Tarım Şirketi’nin kurucusu ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık’a ait tarlaya, tarımsal amaçlı entegre tesisi inşa edilmesinin önüne açan planların da gündeme geldiğini belirtti.

Yapar açıklamasında şunları söyledi:
“Güzelbahçe’de, Kemalpaşa’da arazi tartışmaları başladı. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık’ın arazisi imara açılmış, kendini anlatıyor. O da parsel bazlı… Güzelbahçe ile protokol hazırladı Yunusoğlu İnşaat… Ona ait araziler imara açılıyor. Bunlar Ankara ziyareti sonrasında depreşen şeyler. Kız öğrenci yurdu yapacaksınız Güzelbahçe’de ve onun altında outlet yapıyorsunuz. O ne işe yarıyor? Belediyeye mi ait olacak, şirkete mi yada başka birisine mi? Orada ticari alan da var ve orası belediyenin mi, Yunusoğlu’nun mu?
YALDIZ: ÖRTÜNÜN ALTINDA NE VAR, ONA BAKMALI
İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız ise Aziz Kocaoğlu döneminde İzmir Ticaret Odası’nın dönemin Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran’dan satın aldığı ve şu an Ekonomi Üniversitesi’nin inşaatının sürdüğü sürece değindi.
Yaldız, “İZTO’nun Ertan Avkıran’dan satın aldığı arazide yapılacak kampus ihalesine çıkması büyük tartışmalara neden olmuştu. Aziz Kocaoğlu buna karşı çıktı, o dönem Aziz Bey’e ‘Siz eğitime de mi karşısınız?’ demişlerdi. Kocaoğlu ise ‘siz örgütünün altına bakın’ demişti. Örtünün altında başka işler var dedi. Ekonomi Üniversitesi var ama altında da 300 tane villa var dedi. Yurdun altında outlet nasıl iş? İş nereye gidiyor. Yunus Yunusoğlu gibi, geçmişte ANAP il başkanlığı yapmış, saygın bir iş insanın kız yurdunun altına outlet yapması ve kendisine ait tarım arazilerinin imara açılacağı ile ilgili haberlerin olması yakışmadı. Yunus Yunusoğlu pek çok noktada cami, okul, yurt yaptırabilecek potansiyele sahip. O bölgede çalışmaları da var. Gelinen noktada kız yurdu yapıp kendine ait tarım alanlarının imara açılmasını duymak hoşuma gitmiyor. Aynı şekilde tarıma dayalı sanayiye dönük birliğin başkanına da imara açılması da aynı… İzmir bir tarım şehri olmaktan çıkmaya başladı. Kentin dağı, bahçesi talan ediliyor. İştahlı bir rant dört koldan kenti sarmış durumda” dedi.

MESLEK ODALARI İZMİR’DE TARİH OLDU
Yaşananlar karşısında İzmir’deki oda ve STK’ların eski perfromansında olmadığını da belirten Yaldız şunları söyledi:
“Burhan Özfatura döneminde Kordon’a otoyol yapılma sürecinde bugünkü Konak Belediye Başkanı Nilüfer Hanım mimarlar odası genel sekreteriydi ve Kordon’a otoyol projesine karşı mücadelenin öncülerindendi. Nilüfer Hanım’ın öncülüğündeki STK’ları Burhan Özfatura ‘istemezükçü’ olarak nitelendirmişti. İş yapmak istiyoruz, dava açıyorlar demişti. Yakın zamana kadar çok önemli girişimlerin önüne odalar set çektiler. Çevresel konuda şehrin canına ot tıkayacak olaylarda da karşı duruşları oldu. İzmir adına önemli kazanımlara imza attılar.
Ben meslek odaları diye bir şey görmüyorum artık. Meslek odaları tarih oldu. İstemezükçüler kendilerini başka biçme evrildi, bir bölümü belediye başkanı oldu, kalanlar da belediye bürokratı oldu. CHP’nin son dönem yönetiminde Özel’in tercih etti belediye başkanları ve belediyenin tercih ettiği bürokrat kadroları geçmişteki istemezükçü olarak tanınan meslek odalarının başkanları ve yönetim kurulu üyeleri… Eskisi kadar odaların dava açtıklarını duymuyoruz. Ne yerel idareye ne merkezi idareye muhalefet kalmadı. İstemezükçülere yeni biri isim bulmak lazım.





