Sosyal demokratların işçi sınıfı ideolojisinin ardıllarıyla kurduğu siyasi ilişkiler ve sınıf meselesine bakışları, umutsuz bir vaka gibi...

Tabii ki umutsuz vakanın zuhur ettiği mecra ağırlıklı olarak CHP’dir.

CHP solculuğunun ideolojik çıkmazı, günümüz koşullarında, “neresinden tutsan elinde kalıyor” bir duruma tekabül ediyor.

Dilinde işçi sınıfı mücadelesi, aklında sistemin nimetleri bir örgüt…

Bir de belediyelerin beratlı işçi sınıfı var ki evlerden ırak… Her 1 Mayıs’ta sandıktan çıkarılan tören giysisi gibi… “Mücadele” dedikleri, ücret sendikacılığına hizalanmış orta sınıf solculuk halleri…

Oysa yürüyen gerçek çok farklı; sistemde çoklu kriz giderek derinleşirken sınıf mücadelelerinin de hız kestiğine tanık oluyoruz.

Bu paradoks düşündürücüdür. Çelişkiler keskinleşiyor ama mücadele sürekli irtifa kaybediyor, mücadele zemini yok oluyor.

Aslında içine düşülen açmazı anlamak o kadar da zor değil; laf ola beri gele sol jargon kullananların ezberi, kopan kıyameti ve dijital devrimle gelmekte olanı tam olarak kavramaya yetmiyor.

Ve görünen o ki dijital devriminin çocukları ortaya çıkmadığı sürece, bu “deve desen deve değil, kuş desen kuş değil” solculuk halleri sürecek.

Sistemden beslenenlerin solculuğu genellikle “dert üstü murat üstü” küçük burjuva devrimciliğiyle hemhal olduğundan, böylesi mücadelelerin varabileceği yerde bol adrenalin ve söz israfından fazlasını bulmak pek mümkün olmuyor. Ve bu hal, siyasal ve sosyal mücadele alanında, halkların aleyhine zafiyet yaratıyor.

Yeni bir Dünya kuruluyor. Elan CHP saflarında solcuların, sosyal demokratların değişim ve dönüşüm süreçlerine dair ne söyledikleri ve ne düşündükleri pek bilinmiyor. Yapılan açıklamalar, yangın söndürmekten fazlasını ifade etmiyor.

Genel olarak solun Dünya problemleri karşısında aldığı tavrın sorunlu olduğunu ayrıca not etmek gerekiyor. Yeryüzü nüfusunun dörtte üçünü yoksullaştıran bir sistemle mücadele edemeyen “sol” kendini sorgulamalıdır.

Sosyal demokratları bekliyoruz…

Yeni toplumda sınıfların durumu, yapay zekanın kontrol ettiği ekonomide değer problemi, artı değerin sınırsız genişlemesinin yol açtığı yıkıcı zenginleşme, üretim krizi, iklim krizi gibi paradigma çökmesine yol açan değişim ve dönüşüm süreçleri üzerine kayda değer bir şeyler söylemelerini bekliyoruz.