Tayfun MARO
Sil baştan yapmak gerek
22 Haziran 2020 Pazartesi

“Eski Dünyacılar” ile “Yeni Dünyacılar” nihayet karşı karşıya…

Ve “Bir çağ kapanıyor” dendiğinde, bir fantezinin, bir hayalin dile gelişini değil; insanlığın içinden geçtiği değişim sürecinin getirdiklerini anlıyoruz.

Güneydoğu’da trende ölen bir yoksulun heybesinden çıkan soğan ve ekmeğe bakarak, “Heybesinde ekmek var, soğan var, neden ölmüş?” diye soran doğulu yoksul, muhtemelen verdiği hayat dersinin pek farkında değildi.

Kırmızı Jaguar, kapitalist sistemde tüketim toplumunun ihtiyaç ötesini ifade eden çok özel bir simgedir. Zenginliğin sembolüdür. Sistemde lüksü ve yüksek değeri ifade eder.

Ekmek ve soğan, kapitalist sistemde, yoksulları öldürmeden yaşatma ereğini imgeler. Fakirliğin sembolüdür. Sistemde düşük değeri ifade eder.

Şimdi, bir salgınla birlikte enikonu görünür hale gelen sosyoekonomik bunalımın yarattığı kaosta, hayat bize şunu söylüyor; Ekmek ve soğan değerlidir. Kırmızı Jaguar değersizdir.

Doğanın yanlış gideni düzeltme hareketinin ortaya çıkardığı gerçek; “yeni bir uygarlık” kurmanın zamanı geldi. Kılıçdaroğlu’nun da ifade ettiği “alçakgönüllü uygarlık” gibi…

Oyun bitti. Ekolojik döngülerde bozulma ve iklim değişikliği, uygarlığın sonunu işaret ediyor.

İzmir’de hayat yavaş akar. Yeni bir uygarlık hikâyesi yazılırken, kapitalizmin hız çağına direnen yavaşlığın da önemli bir yer tutacağını öngörmek gerekir.

Kriz dalga dalga geliyor. Ve her kriz dalgası, insanlığa, sistemin yeniden dengeye dönemeyeceğini tekrar tekrar anlatıyor.

Vazgeçiş döneminin kapıları açıldı. Yapa geldiklerimizin çoğundan vazgeçişin vakti geldi.

Ya biz üretim/tüketim sarmalında kurduğumuz uygarlıktan vazgeçeceğiz, ya da hayat bizden vazgeçecek. Bir tercih yapacağız.

Tercihimiz, yeryüzünde varlığımızı sürdürmek ise, kısa vadede yapacağımız işler var;

Sosyal devlet, toplumsal değişime duyarlı, insan haklarına dayalı olarak yeniden inşa edilmeli. Ve akabinde, yeni devlet konuşulmalı.

Evrensel temel gelir; istihdam politikalarının çökmeye başladığı koşullarda bir zarurettir.

Sosyal maliyeti öne çıkarmak, metalaşan değerlere karşı durmanın ve piyasa mantığıyla baş etmenin etkili yollarından bir olabilir.

Mahalleler ıssızlaşmasın; mahallelerden başlayan yeni bir dayanışma ağı ve örgütlenme modeli oluşturmak, krizin etkilerini hafifletebilir, yeni başlangıçların önünü açabilir...

Ortak Program; Yapılanları ortak bir dille ortak program taslağına dökmek ve seçimlere “ortak program” ile girmek, iktidar sorununu çözebileceği gibi yeni toplumsal mutabakatın oluşmasında önemli katkı da sağlayabilir.

Ve illaki siyasal alanın yeniden inşası… Türkiye’nin canına okuyan siyaset zümresi topyekûn siyasetten kazınmadıkça, ülke nefes alamaz.

Kendisini solcu, devrimci, demokrat, ilerici, modern ve benzeri sıfatlarla yaftalayan çevreler, dedikodu yapmayı, ona buna bulaşmayı, saçmalamayı bırakıp insanlığın başına gelenlerle ilgilenmeyi denemeli. Böyle bir çaba kendilerine iyi gelecektir.

Emperyal devletlerin düşünürlerinin ağzının içine bakarak, ordularıyla iş tutarak ancak ikinci sınıf sömürge olabiliriz.

Hayatlarımıza sahip çıkmak ve kendi ayaklarımızın üstünde durmak için harekete geçmek gerek; fazla vaktimiz kalmadı.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ismail sabaz 24 Haziran 2020 Çarşamba 14:31

Yasamin, yemekiçmek ve mal sahibi olmak temelinde kuruldugu toplumlarda her zaman degisik krizler olur. Çünkü; sürdürülen yasam, bes temel duyuya dayanan yasamdir. Akilli olanlariniz da düzeltemez toplumu. Içinizde ask yok, kaybolmus! Akilla bir yere kadar gidilir, yani geldiginiz nokta. Ask''a yer vermek istemiyorsunuz! Öyleyse , sikayet etmeyiniz! Söz dinlemeyenin hakki kötektir ve hala yiyiyorsunuz? Afiyet olsun! Selam, sevenleredir yani aklin bittigi yerde sonsuzlugu bulanlara... Saygilar hepinize..

Yorumu oyla      2      3  
Lombak 22 Haziran 2020 Pazartesi 22:44

Siyaset zümresinin siyasetten topyekün kazınması gerektiğine katılırım da buna Kılıçdaroğlu da dahil olmalı. Kendi içinde çelişkili bir yazı gibi geldi bana.

Yorumu oyla      2      3  
Fikret ASLAN 22 Haziran 2020 Pazartesi 12:49

Güzel ülkemize en büyük zararı, Dini duyguları kullanan siyasetçiler vermiştir. Ben bir İmam Hatip mezunu olarak Dini Siyasete alet edenler yüzünden Dinden soğudum ve artık Dinle ilgili hiç bir sohbeti izlemiyorum.

Yorumu oyla      5      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva