Nuray KAYA
Mürekkep
29 Nisan 2019 Pazartesi

Bazı anlar mürekkebin perdeye bulaşması gibidir. Bir anda olur ve hızla yayılır. Şoke olursun. Çünkü  heybende  biriktirdiğin ve hep geleceğe ertelediğin  planlar mevcuttur. “Her şey için çok geç artık” duygusunun insanda yarattığı tahribat bambaşkadır.

Bir  an sonrası  yokluktur.

Bir  an öncesi  varlıktır.

Bir  an bazen en büyük kırılmadır. Yeniden başlamak kaçınılmazdır.

Mürekkebin izi, içinden geçtiğin tüm zamanları içine alır. Acının şiddeti kadar emin olduğun bir diğer çıkarım da şudur:  Artık yaşam hangi yöne akarsa aksın asla mürekkebin perdede bıraktığı iz öncesi  gibi olmayacaktır.

Acın  seni dönüştüremez ve  geliştiremezse bil ki yok edecektir.  

Ölümün ve sanatın  mutlaklığı da  tam da burada çıkar karışımıza. Aklımıza gelebilecek tüm sanat dallarının yol arkadaşlığı topraktan gelip toprağa gidecek olmanın bilinciyle ölümden güç alırlar bu sebeple. Ölümsüz eserler bırakacak yetkinlikte olmak ve eserlerle tarih yazmak muhteşem bir başarıdır. Çok özel bir yetenektir.

Sanatın tüm dünyanın perdesine bulaşması savaşın panzehiridir aynı zamanda. Düşünen, sorgulayan, sesini yükselten  ve adil bir yaşamı savunan insanların önderi de sanattır. Cehaletin yenemediği tek düşman da sanattır. Çünkü sanat gücünü üreten, sorgulayan beyinlerden almıştır.

Ülkeleri yönetenlerin bu bilinçte ve birikimde olması  muhteşem bir ülkeye zemin hazırlarken tam aksi bir siyasi anlayış da aynı ülkeyi bataklığa çevirebilir.

Bugün ülkenin farklı yerlerinden  kanımızı donduran tüm haberlerin temeli de  sanat ve sanatçıyla toplum arasına örülen o duvarlardan kaynaklanmaktadır.

Edebiyatla, resimle, müzikle, tiyatro, sinema ve dansla ruhunu besleyen toplumlarda kadınların ve çocukların katledilmesi mümkün değildir mesela. Hayvanlar türlü işkencelere maruz kalmaz.

Sanata değer veren toplumlarda farklı seslerin demokrasi kültürünün temel prensibi olduğu gerçeği içselleştirilir; zulümler karşısında susan dilsiz şeytanlar olmaz.

Tüm baskılara rağmen sanatla bu yaşama dokunmanın mücadelesini verenlerin değerini anlatmaya kelimeler de yetmez.

 Sanatın herhangi bir dalıyla uğraşan insanlara tüm bu sebepler dolayısıyla çok  saygı duyuyorum.

Onlar sayesinde mürekkebin perdede bıraktığı izi kalbimiz ve mantığımız kabulleniyor. Daha kolay  iyileşiyor ve bir şekilde yola devam ediyoruz.

Onların ortaya çıkardığı eserler sayesinde yaşadığımız acının aslında  insanlığın ortak acılarından beslendiğini öğreniyoruz. Hepimizin çok değerli olduğunu ve  acıları, özellikle de  annelerin yaşadığı  acıları, kıyaslamanın büyük bir kötülük olduğunu da...

 

 

GÜNIŞIĞI  TADINDA BİR ŞARKI

Konu sanat olunca sizlere İzmir’in demokrasi kültürüyle yoğrulmuş atmosferinde  çok güzel işlere imza atan bir kadından bahsetmek istiyorum. İsmi  Esin Sayın.

Kendisi  müzisyen, şarkıcı, söz yazarı-besteci, müzik öğretmeni. Bir dönem  haber spikeri, program sunucusu olarak da çok güzel işlere imza attı.

Az önce   bahsettiğim gibi yaşamı sanatla yoğurmanın önemini    deneyimleyenlerden.  Çocukluğundan beri müzikle iç içe olan Esin, Ege Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun. Türkçe, İngilizce ve İspanyolca şarkılarıyla sahne çalışmalarına da imza atacak kadar  da marifetli.

Yüze yakın söz ve bestesi olan Esin, müzik yolculuğuna yakında çok güzel bir şarkı da ekleyecek. Yine söz ve bestesi kendisine ait olan “Günışığı” isimli şarkısını Tankut Öter  aranjesi ile  müzik severlerin beğenisine sunacak.  

 “Ruhumun yaşı yok” diyerek aslında müziğin evrensel diline ve hayal kurmanın insanı geliştiren yönüne de  işaret eden  Esin,  bir sanat dalıyla özellikle de müzikle  büyüyen çocukların toplumların geleceğini aydınlatacağına inananlardan.

  Esin’in güzel kalbini hem özel yaşamına hem de  mesleğine başarılı bir şekilde yansıttığını  iyi bilirim.

Yolu açık ve bol alkışlı olsun.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva