Ayda ÖZEREN
Aldığı kadar
18 Nisan 2020 Cumartesi

Müzik Önerisi: Hamur İşleri - Nilipek

Mutfağa giren bilir. Her tarif kitabında çok sıkça rastladığımız bir tabirdir

“Aldığı kadar”

Kariyeri seçen ve mesai hapsinde olan kadınlar mutfak işlerinde daha çok organizatör ve tedarik zincirinin son halkası olduklarından bu detaydan yoksundur. Bu tarifleri denemez hatta çoğunu bilmezler. Ne lazımsa alırlar ve bir bilene delege ederler. Kayınvalide, anne, yardımcı her kimse hali hazırda tariflerin sahibidir, el verilmiştir aldığı kadar, göz kararı onların eli, onların gözüdür. Senelerin tecrübesidir bu. Plaza kadınları İngilizce bilir, bilgisayar bilir, alışverişi bilir mutfağın dilini bilmez.

Benim mutfakla imtihanım beyaz yakayı bırakmamla başlamıştı. Uzun mesai saatlerimi rafa kaldırdığımda mutfaktaki rafları keşfetmeye giriştim. Hamur işini çok sevdiğimden, olayı çok çarpıcı bir girişle taçlandırmak istedim. Türk mutfağının baş tacı, bütün çocukların sevgilisi kahvaltının assolisti “PİŞİYLE” bu tarif dünyasına ilk adımımı attım sandım.

Her şey çok güzel başlamıştı. Hamuru yoğurma kabım, tezgâhın üzerine büyük özenle dizdiğim malzemeler, çeyizimden çıkardığım ütülü kolalı önlüğüm ve eldivenlerim…

Dök yoğur, yoğur dök, yapıştı ele. Silkele, unla, yağla tekrar dök, yoğur, olmadı aldığı kadar. Ne diyor, kulak memesi mi? O ne allah aşkına?

Hayatının büyük bir kısmını sonucu açık matematik hesaplarıyla, net ve kesin talimatlarla geçirmiş birine “aldığı kadar” işlemez. Çünkü ne kafası alır ne de hamura koyduğu un…

Bir kaşık, yarım bardak, iki yüz elli cc’ye ne oldu?  Aldığı kadarı hesaplayıp tarife o şekilde yazmak zor mu bu kadar?

İletişimde deneyim faktörüdür bu!

Sizin için son derece kolay ve uygulanabilir olması bir başkası için büyük bir muamma ve sorun olabilir. İletişimi sekteye uğratır, kavramları kafanızda somutlayamadığınız için bilgi işe yaramayabilir. Kulak memesine benzemeyen hamur gibi bir türlü olduramaz, yoğuramazsınız. Ama bir iki kez başarısız olduğunuzda veya rastgele başarıyı kucakladığınızda siz de göz kararı tecrübenin sahibi oluverirsiniz.

Önceki hatalarıma selam söyle. Onların adı tecrübe…

Beynimize şekil veren şey deneyimdir diyor Psikiyatrist Daniel J. Siegel. Yaşadığımız her şey beynin fiziksel yapısını geliştiriyor. Her yeni tecrübe beynimizde yeni bir ampul yakıyor (bilim insanları nöron diyor), bu ampulün enerjisi başka bir ampulü aydınlatıyor ve bir kır düğünündeki daldan dala ışık kolyeleri gibi uç uca bağlı muhteşem bir aydınlığa ve müthiş bağlantılara sahip oluyoruz.

Hayatta en pahalı şey tecrübedir, çünkü kazanmak için kaybetmek gerekir.

İçinden geçtiğimiz bu akıl almaz süreçte de daha önce hiç edinmediğimiz en pahalı tecrübeyi kazanıyoruz, kaybederek…

Çoluk-çocuk, anne-baba, patron-işçi, öğrenci-öğretmen, zengin-fakir, kadın-erkek, genç-yaşlı hepimiz

Aynı anda yaşıyoruz.

Aynı şeyden korkuyoruz.

Aynı şey için endişeleniyoruz.

Aynı şeyi özlüyoruz.

 Kimse kimseye üstünlük taslayamıyor. Hepimiz aynı duygulara sahibiz. Amacımız aynı, beklentimiz tek, dualarımız bir…

Bu salgını en hasarsız şekilde geçirebilmek...

Karantina uzadıkça, evlere sığmanın zorlaşmasına, kaygıların artmasına, güneşin enerjisine ihtiyacın çoğalmasına rağmen bardağın dolu tarafına bakmamız ruh sağlığımız için şart.

En basiti artık ekmek yapabileceğinizi biliyorsunuz. Un almaya başladı.

Saçınızı boyuyor, sakalınızı kendiniz kesebiliyorsunuz.

Çocuklarınızla aynı çatı altında onlarla daha önce yaşamadığınız kaliteli zaman geçiriyor, birlikte anı yakalıyorsunuz.

Büyüklerinizi koruyor, onları eskisinden daha sık arıyorsunuz.

Dostluklarınızı çevrimiçi ortamda olsa bile kucaklıyor, dijital şakalara birlikte gülümsemeye çalışıyorsunuz.

Tüm dünya yaşadığımız tecrübe bu, sağlığımızı ve birliğimizi korumaya devam edeceğiz, fazlasını düşünmeyeceğiz en azından şimdilik…

Aldığı kadar…

Olduğu kadar...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Banu Lebe 19 Nisan 2020 Pazar 09:14

Aydacım bu hafta da yine şahane, olduğu kadar değil :)

Yorumu oyla      2      3  
OLCAY BAHTIR 19 Nisan 2020 Pazar 08:22

Aydacım, harika yazmışsın her zamanki gibi. Hepsini keyifle okuyorum, teşekkürler.??

Yorumu oyla      2      3  
Sevil Tığrak 18 Nisan 2020 Cumartesi 13:26

Canım çok yaşa emi??bolca alsın hepimize yetsin

Yorumu oyla      2      3  
Mahmure 18 Nisan 2020 Cumartesi 11:59

Aydacım eline sağlık güzel yazmışsın sena kucak dolusu sevgi yolluyorum??

Yorumu oyla      2      3  
Yeşim Yöney 18 Nisan 2020 Cumartesi 10:18

Bayıldım. Seviyorum seni Ayda Onan

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Anıt başkan'dan yeni başkanlara!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva