Göztepe-Altay derbisinde fişek patladı bir taraftar ağır yaralandı; kaleci Ozan'ın köşe direğiyle kafasını patlattılar hastanelik oldu!

Kamuoyu ayağa kalktı!

Ağır tepkiler geldi:

"Yasaklayın bunlara futbolu..."

"Verin en ağır cezayı; atın ligden", "ömür boyu seyircisiz oynasınlar" diyenler oldu!

Nedir sonuç:

Fişekleri ambulans şoförü sokmuş; Altay taraftarının yarısı başlama vuruşundan sonra tribüne gelmiş; kaleciye direği vuran "güvenlik zaafiyetinden yararlanıp" 50 metrenin üstünde depar atıp eylemi gerçekleştirmiş; "alkollüydüm ne yaptığımı hatırlamıyorum" demiş; ambulans şoförü 6222 sayılı yasadan zaten cezalıymış ama görevli olarak sahada!

Neresinden tutsan sakat!

Kopacakmış, koptu ve olan İzmir'e oldu!

20 tutuklama; istenen ağır cezalar...

Futbol tarihine yazılan "kara gün"...

Ve takımların aldığı, alınlarından silinmeyecek cezalar!

Durum açıklığıyla ortada duruyorken şimdi birileri çıkmış bağırıp çağırıyor!

Ortaya çıkan sonuca, verilen cezalara tepki gösterip, kulüpleri dürtüyor, "İtiraz edin" diye... "Kamuoyu oluşturalım" deyip, sesleniyorlar:

"İzmir lobisi nerede?"

İyi de İzmir'de hiç bir zaman böyle bir lobi olmadı ki!

İzmir'de herkes birbirini biliyor tanıyor!

Ne zaman bir işte bir adım önde yürüyen olsa tutar ensesinden çekerler...

Bir karış yukarı zıplarsan da ayağından tutar alaşağı ederler!

Nereden çıktı şimdi böyle bir sesleniş?

Bakın geçmişe, tarihin tozlu sayfalarını şöyle bir geriye sarın...

Neler görürsünüz, neler!

Özellikle spor alanında İzmir kulüpleri, yöneticileri hiç bir zaman birbirlerini desteklememişlerdir!

Bu yapının taraftarlara da yansıdığı yılların getirdiği birikimlerle ortadadır!

Net örnekler vermek gerekirse...

Rahmetli Mazhar Zorlu kısa süreli Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olduğu dönemde, bu görev Zorlu'nun Altaylı olması nedeniyle diğer İzmir kulüpleri yöneticilerince "hoş" karşılanmamıştır. Ne var ki, Zorlu'nun o görevde aldığı 3. Lig kurulması kararı Karşıyaka'yı amatöre gitmekten kurtarmıştır!

Oğlu Kemal Zorlu TFF Başkan adayı olduğunda, kimi İzmir kulüplerinin yöneticileri gözünün içine baka baka karşı oy kullanıp, seçilmemesi için çalıştılar!

Mahmut Özgener TFF Başkanı oldu, arkasından her türlü dedikodu yapıldı!

Oğuz Sarvan'ın MHK Başkanlığı için de aynı söylemler dillerden düşmedi!

İşte size somut örnekler; yeterli mi?

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, olayların ardından İzmir'e geldi...

Olayların yaşandığı Gürsel Aksel Stadı'nda incelemeler yaptı!

Olayların bir an önce soruşturulması ve suçluların yakalanması için İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ile görüştü...

Ve sonra aralarında İzmir kulüplerinin de bulunduğu bir toplulukla (o topluluk İzmir futbolu için olmazsa olmaz demek ki) "U" masa etrafında toplandılar, söyleştiler!

O toplantıda, Büyükekşi'ye, "En doğru ve isabetli kararı sizler vereceksiniz", "İzmir kulüplerini koruyacak bir karar alacağınızdan eminiz", "Göztepe ve Altay'ı karşı karşıya getirmeyecek bir karar olmalı" diye seslenildiğinden emin olabilirsiniz!

O toplantıdan geriye topluca verilmiş bir fotoğraf kaldı!

Haber servislerine, internet haber sitelerine ve o toplantıda bulunanların sosyal medya hesaplarına "biz de oradaydık" diyen fotoğraflar düştü!

İşte siz "İzmir Lobisi nerede?" diye aranıyorsunuz ya!

Hepsi o fotoğrafta!

İyi bakın o fotoğrafa!

O görünen "lobi"...

Şimdi TFF kapısına gidip, sorsunlar bakalım...

"Neye göre olayların yaşandığı Göztepe'ye 4, Altay'a 6 hafta seyircisiz oynama cezası verdiniz? İkisini de hükmen yenik sayıp, ortalığı idare mi ettiniz? Hangi adalet terazisinden çıktı bu kararlar. Açıklayabilir misiniz?"

Sorsunlar da görelim!

Çünkü o "görünen lobi"nin içinde Göztepeli TFF yöneticileri de, diğer kurullarda görev almış "etiketli" yöneticiler de var!

Görelim bakalım, sorabilecekler mi?

İşte o zaman "İzmir Lobisi"nden söz edilebilir!