EGEDESONSÖZ- AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım NTV canlı yayınına konuk olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yerel seçim sürecine ilişkin krtik mesajlar veren Yıldırım, CHP’yi İzmir’de algı ve hizmet üzerinden eleştirirken AK Parti’den istifa eden Kültür ve Turizm Eski Bakanı İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay hakkında da ilk kez konuştu.
İŞTE YILDIRIM’IN ÖNE ÇIKAN MESAJLARI
BU ALGI GİTTİKÇE KAYBOLUYOR
CHP, bu şehri solun kalesi olarak tanımlıyor ve mobilize ediyordu. Ancak çok partili dönemden itibaren baktığımız zaman Serbest Fırka’nın harekete geçtiği ilk il. Menderes’in son mitingi yaptığı yer. 99’dan bugüne kadar yerelde sol iktidar. AK Parti de burada ikinci parti. Bu algı gittikçe kayboluyor. Bu söylemler açıkçası İzmir’in kan kaybetmesini önlemiyor.
YAŞAM TARZI ÜZERİNDEN KOCAOĞLU’NA SALVO
Bu algı siyasi amaçla abartılıyor. Karabağlar’a, Buca’ya Beydağ’a gidiyorum böyle bir şeyle karşılaşmıyorum. Ancak ve ancak Cumhuriyet Halk Partisi yöneticileri bu algıyı amansız bir şekilde yayıyorlar. Başkan herkesle kavgalı. İstiyor ki İzmir de kavgalı olsun. Valiyle kavgalı, kendi partililerle kavgalı, istemediği kişileri aday bile yaptırtmadı. ‘İzmir bunlara prim verme’ diye diye korku siyasetiyle bize mesafe tutmaya çalışıyor. Bu bize zarar vermez İzmir’e zarar verir. Sürekli yaşam tarzından bahsediliyor. Ulus’taki, Bebek’deki, Beyoğlu’ndaki yaşam tarzıyla Konak’la Alsancak’la bir farkı var mı? Oralarda AK Parti uzun yıllardır iktidar. Hangi yaşam tarzında bir değişiklik olmuş ki İzmir’de olsun? Konu hizmet olunca siyaset teferruattır. Ben bunu sürekli uyguladım. Asla ve asla işimi yaparken siyaseti hiçbir zaman bunu siyasete karıştırmadım. Sürekli hizmet. Niye benim insanım hayıflansın Avrupa’da böyle diye? Atatürk yapmış, cumhuriyeti ilerletmiş, yollar yapmış, demir yolları yapmış. Bu hedefi koymuş ve kıt imkanlarla bunu yapmış. Ama 80 yıl sonra bile bizden okul istediler, yol istediler.
KENDİ HALİNE BIRAKIN DİYOR AMA..
Adaylar yerel seçim havasına girmek istemiyorlar, projelerle uğraşmıyorlar. Genel siyasette olanları anlatmakla günlerini geçiriyorlar. Tamam genel siyaset konuşulsun ama biz yerel talip olduk oturalım bunu konuşalım. Biz konuyu getirmeye çalışıyoruz, onlar yanaşmıyor. Kocaoğlu, ‘İzmir’i kendi haline bırakın’ diyor. Bıraktık, geldiği hal ortada. İnsanlar bana ‘bu kenti köye dönüşmekten kurtarın’ diyor. İzmir buna layık değil. Kentleşme zenginleşmenin ölçütüdür. Otopark yok, yeşil alan yok. İzmir kültür sanat şehri diye bilinir. İzmir’in nüfustan başka üçüncü sırada olduğu şey yok. Birinci sırada olduğu tek şey kaçak yapılaşma.
GÜNAY’A: VATANDAŞ PRİM VERMİYOR
Siyaset benim anladığım bir şey değil. Ben siyasetin tek boyutunu bilirim. Siyaset insan hayatını kolaylaştırıyorsa o zaman anlam kazanıyor. Ayrıldıktan sonra kendisiyle karşılaşmadım. O zaman kampanyayı birlikte yürüttük. 35 projeyi birlikte taahhüt ettik. Beraber hazırladık. Beraber devam ettik. Daha sonra kabine değişikliği oldu. Yanılmıyorsam 1.5 yıl önce. Ondan sonra tabi Ertuğrul Bey muhalif duruş sergiledi ve tenkit etmeye başladı. Bu ilk değil. Geçmişte de oldu. Abdüllatif Şener, Erkan Mumcu da hükümetin icraatlarını tenkit ediyorlar. Ayrıldıktan sonra söylüyorlar. Öyle olunca vatandaş itibar etmiyor. Ben geçmişten tecrübe ediyorum. Vatandaş, ‘kardeşim bakanlık varken sesin soluğun çıkmıyor, bakanlık gittikten sona nereden çıktı’ diyor. İnandırıcı bulmuyor. Siz bu hükümetin içerisinde görev yapmışsınız. Doğrusu ile yanlışı her türlü kararı altına imza koymuşuz. Bakanlar Kurulu’nun ortak sorumluluğu var. Doğru da yanlış da hepimizin. Doğru iş olursa herkes sahip çıkıyor yanlış iş olduğu zaman herkes ortadan kayboluyor. Bu hep böyle olmaz. Siz bu hükümette görev yapacaksınız. Bakanlık yapacaksınız. Bakanlık görevinden ayrıldıktan sonra içinde bulunduğunuz hükümetin yanlışlarını ardı ardına sıralayacaksınız. O zaman kamuoyu buna prim vermiyor. Doğru da etik de bulmuyor. ‘Kardeşim madem orası o zaman senin orada ne işin vardı. Niye orada bakan oldu? Bakanlık gitti yeni mi aklına geldi bunları söylemek’ tarzında bir duruş sergiliyor.