Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Ege Bölgesi Sanayi Odası, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile birlikte Dünya Gıda Günü etkinlikleri kapsamında bir araya geldi.
EBSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda iklim değişikliğinin gıda ve tarım sektörüne etkileri anlatıldı.
ÜLKENİN YARINLARINI KURTARMAK İÇİN
Toplantının açılış konuşmasını yapan EBSO Yönetim Kurulu Başkanvekili Erdoğan Çiçekçi gerçekleştirdi. Ülke genelinde tarımın ihmal edilmemesi gerektiğini söyleyen Çiçekçi, “Son 10-15 yıldır çok yoğun olarak konuştuğumuz bir husus var ki o da iklim değişiklikleridir. Küresel bir sorun haline gelen iklim değişikliği, tüm dünya ülkelerini zengin, fakir, gelişmiş, gelişmemiş ayrımı olmaksızın ciddi derecede etkileyecektir. Ancak, bugünden alınan tedbirler, atılan adımlar ülkelerin yarınlarını kurtarmak adına önemli olacaktır. O nedenle de, farkındalık yaratan bu tür toplantılarda sunulan fikirler dikkatle değerlendirilmelidir” diye konuştu.
YEŞİL TEKNOLOJİ YEŞİL ÜRETİM
Çiçekçi, ”Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak her zaman sürdürülebilir kalkınmanın, sürdürülebilir üretimle mümkün olacağına inandık. İklim değişimleri de bu kapsamda; kalkınmanın 3 temel hedefi olan çevre, ekonomi ve toplum boyutu ile ayrı ayrı ele alınmalıdır. Dünyanın parlayan yıldızı olarak gösterilen Türkiye’miz için; yeşil teknoloji, yeşil üretim ve ekolojik üretim gibi çevre dostu uygulamaların alanını genişletmek zorundayız” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’NİN TARIMSAL BAŞLIKLARI
Erdoğan Çiçekçi’nin ardından kürsüye gelen İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, Başbakan Binali Yıldırım’ın Ödemiş’te açıkladığı yeni milli tarım politikası hakkında bilgi veren Güldal,” 1 milyar insan açlık sınırında yaşıyor, gıdaya ulaşamayan birçok kesim var. Bu anlamda bir planlamanın yapılması da zaruridir. Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın da bundan sonra uygulanacak tarımsal faaliyetlerin güçlü bir şekilde uygulanması için kamuoyuna sunulduğu önemli projeler oldu. Küresel iklim değişikliği ve gıda güvenliği konusunda Türkiye’nin tarımsal başlıkları sunuldu. Hep ‘tarımda planlama yapılsın’ tezinin arkasını dolduracak uzun bir çalışmanın ürünü olan sonuçlar proje haline getirilerek kamuoyuna sunuldu” ifadelerini kullandı.
HAVZA BAZLI DESTEKLEME MODELİ
Havza bazlı destek modeli için tarih veren Güldal, ”Daha güçlü havza bazlı destekleme modeli geliştirdik. Bunun temelinde sulama ile ilgili unsurlar bulunmaktadır. Bizim ihtiyacımız olan ürünler en kaliteli, en verimli nerede yetişiyorsa oralarda destek verilecek. Dolayısıyla ithal etmek zorunda kaldığımızı bazı ürünleri destekleme modeli hayata geçirilmiş olacak. Uygulama 2017’de başlayacak. Bunun yanı sıra hayvancılık ilgili de destekleme modeli var. Türkiye güvenli gıdaya ulaşmada efektif bir planlama dönemine girmiş bulunmaktadır” diye konuştu.
TAĞŞİŞTE AĞIR CEZA
Tağşiş ve taklitte cezaların ağırlaşacağını açıklayan Güldal, Bakanlık’ın hazırlığını yaptığı yeni çalışma kapsamında faaliyetten men, kapatmaya varan bir dizi ağır yaptırım uygulanacağını söyledi. Güldal, “Bakanlığımız taklit ve tağşiş yapan firmalara daha ağır ceza uygulamaları getirilecek. Çok yakında taklit ve tağşiş yapanların daha ağır ceza almaları konusunda yasal değişiklik söz konusudur. Onların önünü kesecek bir uygulama olarak kullanılacaktır” dedi.
GIDA DENETİMİNDE İZMİR İKİNCİ SIRADA
Geçmiş yıllara göre gıda denetimin daha sağlıklı olduğunu da sözlerine ekleyen Güldal, İzmir’in İstanbul’dan sonra en fazla denetim yapan il konumunda olduğunu ve kapatma kararlarının da azaldığını söyledi. Güldal, “Artık bakanlığın uyguladığı kanun kriterlerine giderek daha çok uyum sağlanıyor, bu anlamda mutluyuz” ifadelerini kullandı.