Sağlık-Sen Başkanı Yıldırım’dan rakip sendikaya çok sert tepki!

Memur Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi’ndeki kadro düzenlemeleri ve sendika görüşmeleri nedeniyle haklarında açıklama yapan Demokratik Sağlık Sendikası İzmir Temsilcisi Ahmet Doğruyol’a tepki gösterdi. Yıldırım, daha önce farklı sendikalarda görev yapan Doğruyol’un sağlık camiasını karıştırma gayretinde olduğunu belirtti.

Sendikalarına yönelik ağır ithamlara yargı yoluyla yanıt vereceklerini ve hukuki süreci de başlattıklarını anlatan Yıldırım, Sağlık-Sen’e zorla üye yapıldığı, üye olmayanların yerinin değiştirildiği iddialarını hayal ürünü olarak nitelendirdi.

ÇALIŞANLAR ŞER İTTİFAKINI GÖRDÜ
Olayla ilgili bilgi veren Sendika Başkanı Yıldırım, “Sendikaların yetki sürecini tamamladık ve bölgemizde olan tüm kurumlarda sağlık çalışanlarımızın desteği ve güveni ile yetkili sendika unvanını aldık. Alsancak Nevar Salih İşgören Hastanesi’nde türlü iftira, yalan ve düzenbazlıkla haklının hakkını gasp etmeyi amaçlayanlar karanlık emellerine ulaşamadı. Kurdukları şer ittifakını sağlık çalışanları gördü, duydu, bildi. Haklarını savunacak olanın yanında yer aldı. Bu vesile ile Alsancak Nevvar Salih İşgörenHastanesindeki tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

DEMOKRATİK DEĞİLSİN!
Yıldırım, “Yenilgiyi hazmedemeyip, hırsı gözlerine perde olan malum sendikanın il başkanı ise engelli sağlık çalışanlarımız üzerinden prim yapmaya, onların duygularıyla oynamaya ve onları bir maşa olarak görüp fitne üretmeye devam etmektedir. “Alsancak Nevvar Salih İşgören Hastanesi’nde engelli personele tuvalet temizletiyorlar” iftirasını atan malum-sene buradan sesleniyorum. Mensubu olduğun sendikanın ismi demokratik, sen ise antidemokratiksin. Senin ne sağlık çalışanını düşünecek, haklarını koruyacak, savunacak bir yüreğin var, ne de yenildiğini kabul edebilecek bir olgunluğun var. Sen insanların eksik taraflarını kendine malzeme yapan, onların güçsüzlüğünden bile menfaat uman, hak, hukuk bilmeyen, kendinden başkasını düşünmeyensin. Sendikacılık yapmak menfaat işi değil gönül işi, yürek işidir. Yüreğin yoksa yapmayacaksın” diye konuştu.

AHLAKSIZ BİR YALAN
Süreci anlatan Yıldırım, “Kendine malzeme ettiğin engelli çalışan,  iki defa hastane yönetimine sterilizasyondan ayrılmak istediğine dair dilekçe vermiş. Kendi isteği üzerine Sağlık-Sen’e olan üyeliği devam ederken 16 sedyeli fizik tedavi salonuna alınmıştır. Kendisinin engelli olması sebebiyle biri erkek olmak üzere üç temizlik personelinin de görevli olduğu 1. katta istihdam edilmiştir. Uzun süre ayakta kalmasını gerektirmeyen ve yorucu olmayan işlerle görevlendirilmiştir. Katta var olan 1 erkek ve 2 bayan personel genel temizlik işleriyle zaten ilgilenmekte, iddia edilen tuvalet temizliği de bu personeller tarafından yapılmaktadır. Hastaların kullandığı tuvalet fizik tedavi yani engelli çalışanın iş alanı dışındadır. Yine iddia ettiğiniz geç saate kadar çalıştırılması, bunun için ek ücret talep edip alamadığı da kocaman ve ahlaksız bir yalandır. Zira kişinin geç kalmasını gerektirecek bir hizmet tanımlaması zaten yoktur. Kişi ücret talebinde hiç bulunmamıştır. Kişi tekrar eski çalıştığı birim olan sterilizasyona geçmek için bir dilekçe vermiş, sendikamızdan istifa ederek Demokratik Sağlık-Sen’e üye olmuştur. Kendisinin mutlu olduğunu söylediği ve yazılı dilekçe ile geçmek istediğini belirttiği birime geçişi de Sağlık-Sen’e üyeliği olmadan gerçekleşmiştir. Tüm bunlar, kişinin verdiği tüm dilekçeler, resmi evraklar mevcut olmakla birlikte, kişinin birlikte görev yaptığı iş arkadaşları da konunun şahididir” dedi.

ALLAH SENİN DURUMUNA DÜŞÜRMESİN
Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:
“Ne acıdır ki sen engelli olan bir çalışanın bu vaziyetinden nemalanmaya kalkmış, onun kanına girmiş ve onu kullanmaya çalışmışsın. Dün yanında olduklarına, ekmeğini yediklerine ihanet etmiş, bugün onların karşısında olmuşsun. Masumlara iftira atarak menfaat elde etme hayalleri kurmuşsun. Kapı kapıdolaşıp şahsi ikbal peşinde koşmaktan insanların hak ve hürriyetini arayamaz hale gelmezsin. Allah kimseyi senin aciziyetine düşürmesin. Sen ki mesleğin diş teknisyenliği olduğu halde, İzmir Diş Hastanesi’nde Hukuk İşleri Biriminde kadro alıyor, mesai saatlerini görevli olduğun hastane dışında fitne fesat üreterek geçiriyor yine bu mesleği icra edeceklerin hakkını gasp ediyor, haksız kazanç elde ediyor ve tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yiyorsun. Son olarak hastanede yapılan kirli şer ittifakının tutmadığını, kendi kazdıkları kuyuya kendilerinin düştüğünü ve Hakkın yerini bulduğunu, hastane idaresine attıkları iftiranın da kendilerinin de yerin dibine gömüldüğünü tüm kamuoyu ile paylaşıyorum”