Prof. Dr. Altıntoprak’tan flaş iddia: İzmir’de ölüm evleri mi var?

Ayşe YILMAZ / EGEDESONSÖZ - Yüksek düzeyde etkili olan ve giderek büyüyen bir sağlık tehdidi oluşturan yeni sentetik uyuşturucular, gençler arasında hızla yayılmaya devam ediyor.  Bu tehdide karşı uyarılarda bulunan Ege Üniversitesi Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Birimi’nden Prof. Dr. Ayşe Ender Altıntoprak, son zamanlarda kullanımı artan Sentetik Kannabinoid ve Psikostimülan’ların ortaya çıkardığı etkileri Egedesonsöz’e değerlendirdi.

O EVLERDE TÜKETİYORLAR
Prof. Dr. Altıntoprak, “Bu maddelerin satışının yapıldığı birçok bölge var. Bu bölgelerde evler mevcut. Satış yapan kişiler maddelerin bu evlerde tüketilmesini sağlıyor. Normalde bir kişi üzerinde uyuşturucu maddelerinin herhangi birisi ile yakalanırsa denetimli serbestlik uygulaması başlatılıyor. Ancak bu yöntem bu riski ortadan kaldırıyor. İzmir’de kullanımın bu denli fazla olmasının nedenlerinden birisi budur”  diye konuştu.

YERİ BİR BAŞKASIYLA ANINDA DOLUYOR
Polisiye tedbirlerin zehir tacirleri için tek başına caydırıcı olmadığını, mücadelenin ortak yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Altıntoprak, “Polisiye tedbirler ne kadar çok olursa olsun yeterli değil. Çünkü yakalanan dağıtıcı-satıcı cezaevine girdiğinde yeri hemen bir başkası tarafından dolduruluyor.  Bunu bildiğimiz için Milli Eğitim Bakanlığı,  Sağlık Bakanlığı ve Adli Kuruluş birimleri ile bilgilendirme çalışmaları yapmaya gayret ediyoruz ”dedi.

İSİMLERİN KULLANILMASI ÖZENDİRİCİ ETKİ
Sentetik Kannabinoid sınıfında olan uyuşturucu isimlerinin medyada telaffuz edilmesinin özendirici etki yarattığını belirten Altıntoprak,” Bu maddeler laboratuvarlarda üretildikleri için etkileri çok daha hızlı bir şekilde ortaya çıkıyor. Yerinden kalkamama, elini-kolunu-bacağını oynatamama gibi fiziksel etkileri mevcuttur” diye konuştu.

DÜNYA YENİ BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA
“Dünyayı etkisi altına alacak olan yeni bir tehdit mevcut”  uyarısında bulunan Prof. Dr. Ayşe Ender Altıntoprak, “Psikostimülan dediğimiz bu tehdit ciddi ruhsal hastalıkların ortaya çıkmasına neden oluyor.  Sentetik Kannabinoid’lerin aksine bu tehdidin etkisi daha farklı ve daha fazladır. Örneğin, enerjiyi ve özgüveni artırıyor, iştahı azaltıyor ve ciddi ruhsal bozukluklar ortaya çıkartıyor. İlk kullanımlardan itibaren paranoya başlangıcı ortaya çıkıyor” dedi.

MADDE KULLANIMI NASIL BELLİ OLUR ?
Gençlerin uyuşturucu maddeler ile nasıl tanıştığını ve ailerin nasıl fark edebileceği hakkında da bilgi veren Altıntoprak şöyle konuştu; “Madde kullanımı sadece varoşlarda, parçalanmış ailelerde ve ilişkileri bozuk kişiler arasında yaygın değildir. Çok iyi ailelerin çocukları da aynı tehlike altındadır.  Çocuklar için cazip etkileri olan bu maddelere ulaşmak günümüzde zor değil. Bu nedenle çocuklarımızla ilişkilerimiz sıkı olmalıdır. Ancak onları sıkmamalıdır. Bu maddelere başlama süreci akran beğenileri ve ilgisinin yanında merakla birlikte ortaya çıkıyor. Aileler nasıl fark eder dersek ; Çocukları rahatsız etmeden onların ne yaptığı konusunda bilgi sahibi olmak gerekiyor.   Nereye gidiyor? Arkadaşları kim?  Hangi semtlerde dolaşıp ne kadar para harcıyorlar? İlgi alanlarında başarılı mı? Gibi birçok gözlemi ailenin yapması gerekiyor. Akademik başarı önemli bir kıstastır. Çocuklar artık yeteri kadar ders çalışmıyor ve yetenekleri köreliyorsa dikkat etmek gereklidir. Aynı zamanda  Eve geldiklerinde yanık izleri ve tuhaf kokular var mı? Bunları görmek gereklidir.  Unutmamalıyız ki çocuklar bu alışma sürecini genellikle ergenlik döneminde yaşıyor.”

OKULLARDAKİ SOSYAL ALANLAR ARTIRILMALI
Altıntoprak , açıklamasında son olarak çocukların okul içerisindeki sosyal alanının kısıtlanmaması gerektiğine dikkat çekti.  Çocukların sınav stresi ve başarılı olma kaygısı içerisinde kendini göstermeye çabalamasının olumsuz etkiler taşıyabileceğini değerlendiren  Altıntoprak , “ Okullarda beden eğitimi, müzik ve resim gibi güzel sanatlar ile ilgili birçok bölümü rafa kaldırıldı. Çocukların sınav gibi yoğun bir tempoda kendilerini sergileyecek, yeteneklerini gösterebilecek ve keyif alabilecek şeyleri ellerinden alıyoruz. Çocukların sınavlardan çok iyi bir puan alması kolay ve keyifli bir şey değil.  Bunu görmemiz gerekli” önerisinde bulundu.