Muğla'da PKK'lı teröristlerin davasında 4 tahliye

Muğla'nın Seydikemer ilçesinde, 4 Ekim 2017 tarihinde, yol kontrolünde 4 terörist ile destekçisi olduğu ileri sürülen 3 kişi yakalandı. Köyceğiz ilçesindeki ormanlık alanda, 1 gün sonra ise 5 terörist etkisiz hale getirildi. Kaçan 2 terör örgütü üyesinden 1'i, saklandığı portakal bahçesinde çevredekiler tarafından fark edilince, üzerindeki el bombasını patlatıp, öldü. Kaçan S.Ş. de 17 Ekim günü Dalaman ilçesinde, akrabası B.Ş. ile kaçmaya çalışırken, yakalandı. Köyceğiz ilçesindeki ormanlık alanda 5 teröristin etkisiz hale getirilmesinin ardından arazide yürütülen operasyonlarda, teröristlere ait çok sayıda silah, patlayıcı madde, bomba düzeneği ile paralar ve yaşam malzemeleri ele geçirildi.

Seydikemer ilçesinde yakalanan 'Gabar' kod adlı terör örgütü PKK mensubu ve Köyceğiz ilçesinde ölü ele geçirilen 'Xalit' kod adlı teröristin üzerinden çıkan tabletteki 'offline maps' isimli programda bazı noktaların işaretlendiği, güzergahların çizildiği belirlendi. Bu noktalardaki işaretlenen yerlerin emniyet müdürlükleri, valilikler, hükümet konakları, askeri binalar, AK Parti binaları ile bazı kırsal bölgelerdeki yerler olduğu yapılan çözümlemeler ve araştırmalar sonucu ortaya çıktı.

Operasyonlar sonucu tutuklanan 15 sanık hakkında, Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'örgüte bilerek isteyerek yardım etme', 'görevi yaptırmamak için direnme', 'silahlı terör örgütlerine silah sağlama', 'göçmen kaçakçılığı yapma', 'resmi belgede sahtecilik', 'görevi yaptırmamak için direnme', 'tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme', 'sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin taşınması', 'silahlı terör örgütlerine silah sağlama' suçlarından 5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

ÖRGÜT ÜYELERİNİN TÜRKİYE'YE AKTARIMINI YAPMIŞLAR
Tutuklu 15 sanığın yargılanmasına dün başlandı. Türkçe bilmeyen sanıklar için Kürtçe ve Arapça bilen tercümanlar getirildi. Sanıkların kimlik tespitleri ve savunmaları tercümanlar aracılığıyla yapıldı. Sanıklardan M.R., 2000 yılında PKK'ya, katılan kardeşlerinden etkilendiği için katıldığını, 2010'a kadar örgütün kamplarında kaldığını, sahte pasaport ve kimlik kullandığını, terör örgütü üyelerinin Türkiye'ye aktarımını yapmak için deniz yoluyla 5 kez Türkiye'ye geldiğini söyledi. M.R., "Bir defa 'Şam', 4 defa da 'Santo' isimli gemiyle insan getirdik. Bu 5 seferin 3'ünde getirdiğimiz kişileri, Sahil Güvenliği gördüğümüz için kıyıya indiremeden geri götürdük. Ben, getir- götür işleri yapıyordum. Son gelişimizde örgüt mensuplarını kıyıda bıraktıktan sonra Ahmet ile kayığa binerek, tekneye geri döndük. Yaklaşık 5 dakika sonra da devriye gemisi yanımıza geldi, yakalandık" dedi.

Sanıklardan S.Ş. de Lazkiye'den gemiyle Türkiye'ye geldiğini, sahile çıkmak için bindikleri kayık batınca, yanındakilerin de dağıldığını belirterek, "Yanımızdaki çantalarda tabanca, kısa namlulu otomatik silahlar, el bombaları vardı. Ancak hepsi kayıkla battı. Benimle 4 kişi sahile çıktı. Bir süre saklandık. Sonra çatışma çıktı. Çatışmadan önce kaçtım. 'Etkin pişmanlık' yasasından haberim yoktu, hata yapmışım. Hatanın neresinden dönersem kardır, dediğim için bildiğim her şeyi polise anlattım" diye konuştu. 

Mahkeme heyeti, savunmaların ardından tutuklu sanıklardan A.Y., M.Y., B.Ş. ile İ.B.'nin tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi. (DHA)