HABERLER>POLİTİKA
16 Aralık 2013 Pazartesi - 11:22

MHP'li Tanrıkulu'ndan iktidara çevre çıkışı

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulu’nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 2014 yılı bütçeleri üzerine bir konuşma yaparak; hem bütçeyi, hem de 11 yıldır yürütülen çevre politikalarını eleştirdi.

MHP li Tanrıkulu ndan iktidara çevre çıkışı

İZMİR - Tanrıkulu yapmış olduğu konuşmasında; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesinin 2013 yılına göre % 30 düşürülmesi ile hangi çevre ve şehircilik hizmetlerinden vazgeçildiğinin kamuoyuna açıklanmasını isteyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Sadece ağaç dikmekle çevreci olunduğunu düşünen ve en Çevreci hükümet (!) olduklarını iddia edenlerin, çevre koruma hizmetlerine ayırdığı 284 milyon TL kaynak, bütçe ödenek teklifinin ancak binde biri oranındadır. Bu durum siyasî ve hamasi söylemlerin desteğinin olmadığının açık bir göstergesidir” dedi.

KHK’LARLA KURULAN BAKANLIKLARIN HAFIZALARI YOK EDİLİYOR…
Tanrıkulu; “Bugün halen 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede, Bakan Yardımcısının yeri yoktur ve Bakanlık Müsteşarı Bakan’dan sonra gelen en üst düzey kamu görevlisi olarak tanımlanmaktadır. Bu yeniden yapılandırılma adı altındaki karmaşa, son yıllarda adeta aşılması gereken bir engel olarak görülen çevre olgusunun göz ardı edilmesinin bir paravanı olarak karşımıza çıkmaktadır.“ diyerek, çevreci politikaların etkinliğinin azaltılmasının sonuçlarını yaşıyoruz dedi.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK SORUNLARI KARTOPU GİBİ BÜYÜYOR…
Kentlerde plansız yapılaşmanın etkisiyle artan trafik karmaşası ve trafik kaynaklı çevre kirliliği, belli merkezlerdeki rant artışlarıyla ortaya çıkan yoğun arazi kullanımı kaynaklı çevre sorunları, başta su olmak üzere doğal kaynakların hızla kirlenerek tükenmesi, bölgeler arası nüfus dağılımlarındaki aşırı dengesizliklerin doğal hayatta oluşturduğu çevresel sorunların artarak devam ettiğini dile getiren Tanrıkulu, bunların 11 yıldır çevreci yaklaşımların göz ardı edilmesinin sonucu olduğunu belirterek, 2014 yılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bütçesinin bu devasa sorunları çözmeye yetecek güçte olmadığını vurgulamıştır.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK ALANINDAKİ BAŞARISIZLIKLAR ULUSLARARASI RAPORLARDA…
Çevre ve şehircilik alanındaki 11 yıldır devam eden başarısızlıkların uluslararası raporlarda artık her yıl yer almakta olduğunu ve bu kapsamda 16 Ekim 2013 tarihinde AB Komisyonu’nun hazırlamış olduğu Türkiye İlerleme Raporu’nda, çevre konusunda Türkiye’nin sınıfta kaldığının açıkça belirtildiğini söyleyen Tanrıkulu; “Mevcut iktidar; Nisan 2013’de, Çevresel Etki Değerlendirmesine (ÇED) ilave muafiyetler getirmek suretiyle, AB’nin ÇED Direktifi’nin gereklilikleriyle tutarlı olmayan bir şekilde değiştirmiştir. Bunun sonucu olarak, Karadeniz ve Akdeniz bölgesindeki nükleer santraller, mikro ölçekli hidroelektrik santraller, İstanbul’daki üçüncü köprü ve yeni havaalanı da dâhil olmak üzere, büyük çaplı birçok altyapı projesi ÇED’in kapsamı dışında tutulmuştur.” dedi.  

Su kalitesi konusunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na aktarılmasının ardından, sorumlulukların net bir şekilde paylaşılmamış olması nedeniyle kurumsal koordinasyon konusunda sorunlar yaşandığını da belirtilen Tanrıkulu; ülkemizde su yönetiminin 11 yıldır etkin bir şekilde yapılmamasından dolayı acilen bir su politikası oluşturulmasını istedi.

BETONLAŞMAYA, KONUT STOKUNDAKİ ARTIŞA DİKKAT…
Konuşmasına şöyle devam eden Tanrıkulu; “Konut stokunda ortaya çıkan arz fazlasının ülkeleri gerek sosyal ve gerekse de ekonomik açıdan hırpalayarak; borçlanma yoluyla konut alan vatandaşa, hesapsızca konut yapan inşaat sektörüne ve bu sistemi finans yönünden destekleyen bankalar üzerinde önemli riskler oluşturmaktadır. İşte bu noktada Bakanlık; konut yapma çılgınlığını daha fazla körüklememeli; konut ihtiyacı, konut arzı, inşaat sektörünün finansmanı ve bunlarla çevresel ve doğal kaynaklar arasında bilimsel temelli dengeli politikalar hayata geçirmelidir.

Adında Çevre olmasına rağmen, çevresel sorunlara bu kadar uzak mesafe duran bir bakanlık örneğini başka ülkelerde göremiyoruz. Diğer yandan ‘şehircilik’ olarak ifade edilen kavram 11 yıllık dönemde; üzerinde daha önce yapılaşma olsun veya olmasın, değerli bir alanda bulunan -özellikle kamu arazisinde- fahiş fiyatlarla satılan rezidans, AVM, otel, home-ofis gibi adlar altında yükseltilmiş, yoğunluklu olarak inşaat yapma yarışı olarak anlaşılmaya başlanmıştır. Anlaşılıyor ki; hazine arazilerine yüksek emsal alarak, öncelikle bu arazilere sahip olma, sonra da buralarda lüks inşaatlar yapma ve bunları yüksek fiyatlardan satma hırsı içinde çevre olgusu başıboş bırakılmaktadır. İstanbul, İzmir ve Ankara’da veya diğer büyük şehirlerde aşırı emsal artışları ile yüksek borç ilişkisine dayanan adeta sanal bir saadet zinciri ile övünmek, gelişmiş bir çevre ve şehircilik zihniyetinin örneği değildir.” dedi.

HİDROELEKTRİK SANTRALLERİNİN (HES) HESABINI KİM VERECEK?
Konuşmasında Hidroelektrik Santrallerine vurgu yapan Tanrıkulu; “Bakanlık; Türkiye’nin yılda 60 milyar dolardan daha fazla enerjiye para veren bir ülke olduğunu belirtmiştir. Nükleer santral yapmadan bu işin altından kalkılamayacağı, HES’lerle bu işin olmayacağı ve ufak derelerin mahvedildiği, artık 10 megavattan daha aşağı enerji üretecek HES’lere kesinlikle izin verilmeyeceği de bu açıklamalar arasında yer alarak 2014 tarihinden sonra bunun hesabının kendilerinden sorulabileceği ifade edilmiştir. Adeta ikrar ve günah çıkarma şeklindeki bu açıklamalar arasında 11 yıllık iktidarları döneminde, kendi tanımlarıyla ufak derelere yapılan HES’ler sonucu yok olan endemik yapı, ekosistem ile fauna ve floral yapının hesabının kimlerden sorulacağı açıklanmamaktadır. 11 yıldır gerek HES yapılan yörelerdeki vatandaşlarımız ve gerekse duyarlı bilim adamları ile biz siyasetçiler tarafından yapılan uyarılara kulak asmamanın, bırakın hukuken olmasa bile, ahlaken veya siyaseten bir sorumlusu da mı olmayacaktır?” diyerek, Bakanlığın bu konuda milletimize açıklamada bulunmasını istemiştir.

TÜRKİYE’NİN ÇERNOBİL’İ GAZİEMİR’DE HALEN TEHLİKE SAÇMAYA DEVAM EDİYOR…
Tanrıkulu konuşmasında; “İzmir Gaziemir’de yaklaşık 60 yıl önce faaliyete geçen ve yıllarca zehirli atıklarını arazisine gömdüğü ortaya çıkan kurşun fabrikasının yarattığı çevresel kirlilik adeta Türkiye’nin Çernobil’i konumundadır. Konu hakkında farklı Bakanlıklara verdiğimiz soru önergelerinin cevaplarına baktığımızda; her Bakanlığın sorumluluğu bir başka Bakanlığa veya kuruma attığını görmekteyiz. Burada bir radyoaktif kirliliğin yaşandığını yerinde tespit ederek, bu kirliliğin biran önce bilimsel yöntemlerle bertaraf edilmesini bizler dile getirirken, Bakanlık maddî para cezası uygulayarak görevini yaptığını düşünmektedir. Ağır metallerin ve radyoaktif maddelerin yer aldığı bu kirlilik halen çevreye zarar vermeye devam etmekte, yetkili kurumlardaki anlamsız bekleyiş ise çevre zararının büyümesine neden olmaktadır.” diyerek, artık bu konuda gerekli adımların atılmasının gerekliliğini vurgulamıştır.

TAPU KADASTRO HİZMETLERİNDE AKSAKLIKLAR DEVAM EDİYOR…
Geçtiğimiz hafta TAKBİS sisteminde 3 günü aşan arıza nedeniyle sistemin halen tam olarak devreye giremediğini ve sadece 3 günlük döner sermaye kaybının 45 milyon TL olduğunu vurgulayan Tanrıkulu; yaklaşık 55 milyon parsel bilgisinin bulunduğu sistemde vatandaşlarımızın kimlik bilgilerinin güvenliğinin de tehdit altında olduğunu ifade etmiştir. Tanrıkulu konuşmasında ayrıca; keyfi personel tayinleri ve personele mobbing uygulamalarına son verilmesini istemiştir.

11 YILDIR CUMHURİYET TARİHİNDEN DAHA FAZLA TOPRAK SATIŞI GERÇEKLEŞTİRİLDİ…
Yıllar itibariyle artan toprak satışının halen hız kesmediğini belirten Tanrıkulu; İtinayla gizlenmeye çalışılan ancak soru önergelerine verilen cevaplarda 2003-2012 yılları arasında, 164.834 yabancıya 240 milyon 188 bin metrekare alana sahip 209.656 adet taşınmaz satıldığını görmekteyiz. Anayasa Mahkemesi’nin konu ile ilgili kararındaki deyimi burada önem kazanmaktadır: “Toprak, devletin vazgeçilmesi imkânsız temel unsuru, egemenlik ve bağımsızlık simgesidir.” diyerek, 2014 yılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bütçesi’nin 11 yıldır olduğu gibi çevre ve şehircilik alanındaki sorunları çözmeye yetmeyeceğini belirtmiştir.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Türkiye için milat: ‘Vizesiz Avrupa’ yola çıktı
Türkiye ile AB arasındaki en büyük anlaşmazlıklardan biri olan vize muafiyeti ...
Yüksel Diyanetin tartışmalı anketini Meclis’e taşıdı
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ...
Hanzade Ünuz yazdı: Semiha Hanım’a ayıp ediyoruz…
“Binali Yıldırım'ın AK Parti'den Büyükşehir Belediyesi adaylığı açıklandığı ...
 
Güven Bakan Şahin’e ‘koruyucu aileleri’ sordu!
CHP İzmir Milletvekili, il özel idarelerinin kapanmasıyla bu ücretlerin ...
Balbay’dan çarpıcı açıklamalar: Hükümetin topluiğneli…
4 yıl 9 ay sonra tahliye olan CHP İzmir Milletvekili süreci ve gündemi değerlendirdi.
CHP’da Ankara düğümünü çözen anket!
Ankara için anket yaptıran CHP Lideri Kılıçdaroğlu, büyükşehir belediye ...
 
Fatih Yapar yazdı: Binali Yıldırım'ın İzmir ile imtihanı
Muhabirimiz Fatih Yapar Binali Yıldırım'ın aday gösterilme sürecini ve bilinmeyenleri yazdı...
Bakan'dan o iddiaya 'Şimşek' gibi yanıt
Maliye Bakanlığı 2014 Yerel Seçimleri için belediyelere bütçe tasarının ...
Kılıçdaroğlu'nun danışmanı Tweet attı CHP karıştı!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Şükrü karaca twitter hesabından CHP’nin ...
 
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Mutluluğun ‘resmi’ budur!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva