DİYARBAKIR - Baydemir ziyaret sırasına şunları söyledi: “Sayın başkan hoş geldiniz şeref verdiniz. 8 bin yıldır Diyarbakır’da yaşam hiç kesilmedi. Son on yıllık kesimde biz de bu şehre hizmet etme şerefini taşıyoruz.
Bu ziyaretinizi barış adına kucaklaşma adına büyük bir değer atfettiğimizi de ifade etmek istiyorum. Öyle bir atmosferde bulunuyoruz ki bayramın ikinci günündeyiz ancak yüzlerce insan cezaevlerinde bedenlerini ölüme yatırmış durumdalar.
Hepimize çağrıları kardeş kanının artık dökülmemesi. Bu talepler aynı zamanda bizlerinde talepleri. Hepimizi büyük bir gemide bulunuyoruz ve bu gemi okyanusun ortasında rotasını kaybetmiş. Bu gemi battığında 74 milyonun tamamı helak olacak. Bu ziyaretinizin tarihi bir önemde olduğunu düşünüyorum."
Baydemir konuşmasının sonunda Kılıçdaroğlu’na Kürtçe Türkçe sözlük hediye etti.
"BU ÇOCUKLAR NE OLACAK DİYE SORDUM"
Kılıçdaroğlu ise şöyle konuştu: "Benim Diyarbakır’a ilk gelişim 1976 yılı. Sokaklara çok sayıda çocuk vardı ve kendi kendime sordum, “Bu çocuklar büyüyünce ne olacak”. Benim genç bir kamu görevlisi olarak sorduğum soruyu devlet ne yazık ki sormadı.
Biz iktidar partisi değiliz. Ama bizim bir sorumluluğumuz var. Kimse bir şey üretmiyorsa bizim bizim bir şeyler yapmamız lazım."
AĞLAMAYAN ANA KALMADI
Laf çok güzel “Analar ağlamasın” ama ağlamayan ana kalmadı. Buna kim engel olmalı. Siyasetçi… Siyasetçinin sorumluluğu varsa oturup konuşmalı, tartışmalıyız. Ortak paydalarımız çok…
Arzu ettiğimiz bir araya gelme sürecini yakalayamadık. Önce siyaset üslubumuzu değiştirmemiz lazım. Sorunun çözüm adresi TBMM’dir. Biz bu soruna eminim çözüm bulabiliriz.
SİYASİ HAYATIMA MÂL OLMASINA RAZIYIM
Bu sorunun çözümü benim siyasi hayatıma mal olacaksa ben buna da razıyım. Şu anda çok sayıda hapishanede ölüm orucuna yatan siyasetçiler var. İnsanlar bedenlerine ölüme yatırıyorsa durup düşünmek lazım. Bir kişinin tutuklu olması onun yaşamının devletin güvencesinde olması demektir.
Umarım bu çağrım dikkate alınır, arzu ederim, bu ölüm oruçlarını bıraksınlar. İnsan hayatı çok değerlidir. Onlar şu veya bu şekilde yine düşüncelerini aktarırlar. Hükümetin bu konuda daha duyarlı olmasını isteriz.
Diyarbakır’a bir bayram gününde gelişimizin bir anlamı var. Biz bu topraklarda yaşayan herkesin kucaklaşmasını istiyoruz. Halkın seçtiği siyasetçilerin hapse atılmasını doğru bulmuyoruz. Bu arada Diyarbakırlılara bir sitemimi iletmek istiyorum. Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır’a geldi ve daha modern bir hapishane sözü verdi . Diyarbakırlılar da oy verdi. Diyarbakır’ın demokrasi bilinci bunun tam tersini yapmayı uygun olurdu. Fabrika sözü verse anlarım ama bunu içime sindirmiyorum.(DHA)